Yazmak istemiyorum…

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Bugün canım yazmak istemiyor…

 

Ne dört metrekare, etrafı bezlerle çevrili barakada yaşayan koca bir aileyi…

 

Ne “Biz de maddi sıkıntıdayız” diyen IMF"ye “Hâlbuki ben de sizden para almaya gelmiştim” diye espri yapan ama aslında hiç komik olmayan başbakanı…

 

Ne toplumun büyük kesimini oluşturan aydınlık insanların hak etmedikleri yöneticiler tarafından ve hak etmedikleri şekilde yönetildiklerini…

 

Ne içinde bulunduğumuz ama “büyüklerin” görmezden geldikleri ve her geçen gün alım gücümüzü azaltan ekonomik krizi…

 

Ne artık kapıyı çalan kara kışta kömürsüz kalacak, soğuğa teslim olacak, bir tas sıcak çorbaya hasret kalacak açlık sınırındakileri…

 

Ne bu ülkenin kurucusunu neredeyse vatan haini ilan edecek nankörleri…

 

Ne PKK"yı kınamaktan, ona terör örgütü demekten çekinen, hala demokrasi diye çığlık atan kavgacıları…

 

Ne onların cebine giren ve benim asla helal etmediğim paralarımızı…

 

Ne film demeye bin şahit isteyen Recep İvedik adlı “saçmalığa” duyulan ilginin fazlalığını…

 

Ne bitmek tükenmek bilmeyen beş yüz bölümlük dizileri izleyip, ekran karşında koyunlaşan milyonları…

 

Ne ülkenin sorunlarından bihaber varsa yoksa futbol konuşan, sporu futboldan ibaret sanan ergenleri…

 

Ne kitap okumak yerine internette sohbet ederek vakit geçiren, o site senin bu site benim gezen, haber sitelerine de sadece hakaret ve küfür etmek için giren işe yaramazları…

 

Ne saçma sapan tartışma programlarına çıkarılan ne söylediği anlaşılmayan, ideolojisi bile olmayan “bilirkişileri”…

 

Ne elinde pompalı tüfekle sağa sola ateş açan vatandaş için “Gerekirse vatandaş kendini elinde imkân varsa koruyacak tabii” diyen başbakanın bu açıklamasından birkaç gün sonra pompalı tüfekle öldürülen 21 yaşındaki genci…

 

Ne boynuna bağladıkları iple sürükledikleri yaralı köpeğin acısına rağmen gülümseyen vahşileri…

 

Ne yol boyunca her yerlere yerleştirilmiş metal ağaçları geceleri ışıklandırılarak şehre modern hava vermeye çalışan ama şehri “doğallıktan”  ve aslında modernlikten bir hayli uzaklaştıran belediyeleri…

 

Ne insan olmaktan çok uzak insanları…

 

Hiçbirini yazmak istemiyorum…

 

Çok canım sıkkın çok…