Yazıcıoğlu'nun cezaevi arkadaşı konuştu
Abone olMuhsin Yazıcıoğlu'nun cezaevi arkadaşı Akdoğan: 12 Eylül'deki referandumda milyon kere evet diyeceğim...
12 Eylül darbesinde idamla
yargılanan Ülkücü Yusuf Ziya Akdoğan, kabus dolu yıllar
yaşadıklarını, o günlerin tekrar yaşanmaması için referandumun bir
kurtuluş reçetesi olduğunu söyledi.
BBP'nin Eski Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile Mamak
Cezaevi'nde 2 sene yatan, Nazilli Hapishanesi'nde ise 8 yıl aradan
sonra tanıştıkları kurbanlık koyunlarla hatıra fotoğrafı
çektirdikleri günü hala unutamayan Akdoğan, "Çok acılar
çektik. Sağcı-solcu diye birbirimize kırdırdılar. Sonra herşeyi
anladık. Şimdi fırsat geldi.O acı dolu günlerin hatırına sandığa
gidip gerekirse milyon kere 'evet' diyeceğim." dedi. "Hayır"
kampanyası başlatan MHP'yi de ihanetle suçlayan Akdoğan, eski
ülkücü arkadaşlarının oyuna geldiğini vurgulayarak, "Merhum
Yazıcıoğlu yaşasaydı, gerçek ülkücüler MHP'den kopup onun yanına
kayardı." dedi.
1980 ihtilalinde, gözaltına alınarak öldürme, silahlı saldırı yaptığı gerekçesiyle askeri mahkemede hakim karşısına çıkarılıp idamla yargılanan Akdoğan, suçsuz olduğunu anlatamadı ve 36 yıl hapis cezasına çarptırılarak Ankara Mamak Cezaevi'ne gönderildi. Buradaki 6 yılın iki yılını Merhum Yazıcıoğlu ile geçirdi, Nazilli cezaevine nakledildi, 4 yıl sonra tahliye edildi.
"Çok acılar çektim" diyen Akdoğan, o günleri unutamadığını söylüyor. Akdoğan, bunun için 12 Eylül'de her ne pahasına olursa olsun sandığa giderek, imkân olması halinde milyon kere 'evet' demek istediğini kaydetti. Türkiye'de ilk kez itilen, katılan insanlara anayasa hakkında fikirlerinin sorulduğunu belirten Akdoğan, "Sağcısı, solcusu herkes anayasa değişikliğine 'evet' demeli. Ortaya konulan metin, milletin menfaatinedir. Bu güne kadar HSYK, Anayasa Mahkemesi, YAŞ kararları,12 Eylül darbesini yapanlar sorgulanmamış. Anaysa Mahkemesi ile kendilerini koruma altına almışlar.34. madde için bile (evet) demek lazım."
"KİMSENİN O GÜNLERDE BEDEL ÖDEMİŞ ÜLKÜCÜLERE LAF SÖYLEMEYE HAKKI YOK"
"Hayır" kampanyası başlatan MHP'yi
de ihanetle suçlayan Akdoğan, eski ülkücü arkadaşlarının oyuna
geldiğine inanıyor. "MHP ve CHP, bunu AK Parti'yi oylama
noktasına getirdi." diyen Akdoğan, "Bu ülkeye yapılan bir
ihanettir. Akıl, vicdan sahibi buna anaya değişikliğine (evet)der.
Rahmetli Yazıcıoğlu sağ olsaydı, adım gibi eminim 'evet' derdi.
Gerçek ülkücüler de MHP'den kopup onun yanına kayardı. O günlerde
yaşadıklarımızı samimi arkadaşlarımız bilse kesinlikle 'hayır' oyu
vermez."
Bazı MHP'lilerin 'evet' diyecek olan ülkücülere yönelik hakaretlerini değerlendiren Akdoğan, şöyle konuştu: "Kim ne derece ülkücü, kim ne yapmıştır? Hayat koymak gerekiyor ortaya. Biz bu işin bedelini cezaevlerinde ödedik. Şimdi ülkenin aynı delikten bir daha geçmesini istemiyoruz. Bizi kandırmasınlar. Birileri konuşurken yerini, haddini bilmelidir. Kendi iradelerini ortaya koyamayan arkadaşlar, düşünmeden 'hayır' diyerek reddediyor. Neden? Çünkü yukarılardan öyle emir almışlar. Biz hapishanelerden yatarken bazı şeylerin farkına vardık. O yüzden "hayır o öyle değil böyle" diyebiliyoruz. Kimsenin o günlerde bedel ödemiş ülkücülere laf söylemeye hakkı yoktur."
Ülkücülere sağduyulu olmaya çağıran Akdoğan, "9 arkadaşımız asıldı, 171'i işkenceyle öldü. Yüzlercesi felç oldu, sakat kaldı. Ülkücü arkadaşlarımız itidalli davransın. 'evet' 'hayır' diye kamplaşmasınlar. Bizim gidecek başka bir ülkemiz yok. Bir başlangıç olarak buna 'evet' diyelim" dedi. Akdoğan, 12 Eylül'ün etkisini yıllar sonra bile yaşadığını belirterek,"Ehliyet almak için emniyete gidince gözaltına alındım. Yıllarca pasaport alamadım, yurt dışına çıkamadım. Her yerde adeta vebalı muamelesi gördüm. Hacca giderken bile bin dereden su getirdiler. Bunları neden yaşadık? 12 Eylül çektiğimiz sıkıntılar nedeniyle. Çocuklarımız da bundan olumsuz etkilendi. Anayasa değişikliği özgürlüğe bir adımdır." diye konuştu.