Yazıcıoğlu'ndan CMUK uyarısı
Abone olBBP lideri, CMUK Yasası'na ilişkin yapılacak düzenlemenin yeniden ele alınması gerektiğini belirterek, "Çünkü bu ülkenin suçla mücadele açısından intiharıdır" dedi.
Parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen
Yazıcıoğlu, hükümetin TBMM Adalet Komisyonu'na gönderdiği CMUK
Yasası'nda bir takım çelişkiler ve yetersizlikler bulunduğunu
söyledi. Özellikle kolluk kuvvetlerinin idari ve adli kolluk diye
ayrılmasının olumlu olmadığını vurgulayan Yazıcıoğlu, böyle bir
ayrımın emniyet güçlerini böleceğini, yetki kargaşasına yol
açacağını ve tahkikatla hızlı ve müspet netice alınmasını
engelleyeceğini belirtti. Tasarıda, savcının yazılı emri olmadan
kolluk görevlilerinin tek başına kendiliğinden hiçbir yetki
kullanılmasına müsaade edilmediğini vurgulayan Yazıcıoğlu, "Bu bir
ülkenin suçla mücadele açısından intiharıdır" dedi. Yazıcıoğlu,
suçun sokakta ani gelişen bir olgu olduğunu ve öngörülenin
uygulanması halinde kamu düzeninin ciddi olarak bozulacağını ve
ülkenin suçlular cenneti haline geleceğini savundu. Böyle bir
uygulamanın AB ülkelerinde bile terk edilirken, Türkiye'de
uygulanmak istenmesindeki ısrarı anlamadığını bildiren Yazıcıoğlu,
konuya ilişkin çekincelerini Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile de
paylaştığını ifade etti. Yazıcıoğlu, çelişkilerin ortadan kalktığı,
uygulanabilir ve emniyet güçlerinin bölünmediği bir düzenlemenin
yapılması için hükümete çağrıda bulundu. Gazetecilerin sorusu
üzerine, üniversitelerde yaşanan gerginliğe de değinen Yazıcıoğlu,
dönem dönem istikrarsızlıktan fayda sağlamak isteyen bir takım
çevrelerce, bu tür gerginlik ve kargaşa ortamının Türkiye'de
sahneye konduğunu hatırlatarak, bu noktada üniversitelerin kargaşa
ve provokasyon merkezleri haline geldiğini savundu. 1960'lı
yıllarda yaşanan olayları ve sonrasında gelen askeri darbeleri
anımsatan Yazıcıoğlu, şöyle devam etti: "Dolayısıyla bugünkü
gençlere çağrıda bulunmak istiyorum. Dün bunları yaşamış
ağabeylerine kulak versinler. Kavgadan hiçbir şey elde
edilmemiştir. İdeolojik bir kazan sağlanmamıştır. Kavga sadece
ülkeye ve öğrenciye zarar vermiştir. Çünkü bundan ya darbeciler
fayda sağlamıştır, ya dış güçler fayda sağlamıştır. Ben Türk
gençliğinin sağ-sol, devrimci-ülkücü olarak karşı karşıya gelmesini
ve fikirlerini birbirlerine zorla kabul ettirmeye çalışarak bir
kavga ortamına sürüklenmelerini tehlikeli görüyorum. Biz gençlik
yıllarımızda ülkemizin örtülü bir istilaya maruz kalmaması için
direndik ve mücadele ettik. Ancak birbirlerini okullara ve
şehirlere sığdırmayan gençler daha sonra iki buçuk metrekarelik
hücreleri paylaşmak mecburiyetinde kaldılar. Ben gençleri, kavga
yerine birbirlerinin farklı fikirlerinden daha faydalı fikirler
üretmeye çağırıyorum."