Yazıcıoğlu kazasında sürpriz görüntü
Abone olMuhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının hayatını kaybettiği helikopter kazasını ilişkin ortaya çıkan bulgulara bir yenisi eklendi.
Görüntüde 112 Acil görevlisi, bir vatandaş ile telefonda
konuşuyor ve enkazın olduğu bölge helikopterin düşmesinden hemen
sonra acil servis görevlisine söyleniyor.
Diğer yandan kazanın görgü tanıklarının ‘156 Jandarma
İmdat’ı arayıp helikopterin düştüğü yeri tam olarak söyleyerek
enkazın yanlış yerde arandığı yönünde uyarıda bulunduğu; ancak bu
ihbarların ciddiye alınmadığı ortaya çıktı.
Cihan’ın ulaştığı görüntüler helikopter kazasının olduğu 25 Mart
2009 tarihinde 19.54’te Kızılöz köyü muhtarının evinde çekiliyor.
Söz konusu görüntülerde arama kurtarma çalışmalarına katılan 112
Acil görevlisinin eve gelen bir telefona cevap vermesi görülüyor.
Telefon konuşmasında acil servis görevlisi telefondaki görgü
tanığından helikopterin muhtemel bulunabileceği yer ile ilgili
bilgi alıyor. Görgü tanığı, görevliye ‘Enkazın Kızılöz köyünün
karşısındaki dağ ve Sisne tarafına doğru bir bölgede’ olduğunu
söylüyor. Enkaz 27 Mart 2009 tarihinde Keş Dağı’nın Karayakup
tepesinde Sisne’ye bakan yamaçta bulunmuştu. Yani görgü tanığının
tarifi enkazın bulunduğu yerle örtüşüyor.
GÖRGÜ TANIĞI EDANUR ÜNAL: HELİKOPTER DÜŞTÜĞÜNDE DUMAN
ÇIKTI
Görüntüler, helikopteri düşerken gören Kozcağız köyü sakinlerinden
Zülfikar Ünal ve Kızı Edanur Ünal'ın Devlet Denetleme Kurulu
(DDK)’na telefonla verdiği bilgiler ile örtüşüyor. Baba Ünal’ın
DDK’ya verdiği bilgiler şöyle: “Evde misafirler ile oturuyorduk.
Köyümüz vadiye göre daha yüksek bir yamaçta, bizim evimiz de
Kozcağız’ın en tepesinde. Kızım Edanur balkonda idi. Helikopter
geçerken bize haber verdi, biz de çıktık baktık, bizim eve göre
neredeyse hizamızdan geçi. Pilotu ve başındaki kulaklıkları
seçebilecek kadar yakındı. İki dağın arasında gözükmez oldu, biz
içeri girdik. Biz helikopteri izlerken bizim köyün bulunduğu yerde
hava açıktı. O sırada karşıdaki Karayakup ve Keş Dağı gözüküyordu.
Sadece o bölgede kar vardı ve güneşle parlıyordu. Sis dağın Kızılöz
tarafından ucuna inmişti, o taraf gözükmüyordu.” Edanur Ünal’ın
anlatımları ise şöyle: “Helikopter derenin üstünden geçti, evin
hizasından Sisne yönünde uçtu, bir süre izledim sonra ilerde
gözükmez oldu, ben balkonda o taraflara bakmaya devam ediyordum.
5-10 dakika orada durdum. Sonra helikopteri yeniden gördüm. Orada
iki dağın arasından izledim. Üçüncü dağın karlı dağın orada duman
çıktı düştü. İçeri koştum babama helikopterin düştüğünü
söyledim.”
TANIK HANİFİ ÜNAL: YANLIŞ YERDE ARAMA YAPIYORSUNUZ DEYİNCE
AZARLADILAR
Kozcağız Köyü Muhtarı Hanifi Ünal, Devlet Denetleme Kurulu’na 15
Ekim 2010 tarihinde gönderdiği mektubunda 156 Jandarma Merkezi’nden
Yarbay Hamza Tiryaki’ye, helikopterin düştüğü yeri defalarca
söylediğini; fakat azarlandığını belirtiyor. Ünal şunları
aktarıyor: “Kendi köyüm olan Kozcağız öğrencilerini Süleymanlı
İlköğretim Okulu’na taşımalı olarak taşıyıcılığını yapmaktayım.
Öğrenciyi alıp döndüğümde 3.15 suları idi köyümün girişine
geldiğimde Kahramanmaraş istikametinden bir helikopter sesi geldi.
Baktığımda çok alçaktan uçtuğunu gördüm. İçindeki insanlarda
gözüküyordu alçak uçtuğundan. Mıntıkamız orman çamlarına değecek
şekilde idi. Bizden uzaklaştı Sisne istikametine doğru. Sisne’den
sonra adıyla söylenen Kızılöz’ün karşısındaki Keş Dağı’na doğru
yaklaşınca toz bulutu şeklinde tozlar ve patlama sesi duyulmuş.
Bizim köyümüzdeki insanlar anlattı. Saat: 4.30 sıralarında ben de
televizyondan düştüğünü öğrendim. Aldığımız duyumlara göre düştüğü
yeri tahminen çıkardık. Buna göre Kahramanmaraş’taki arama tarama
yapan birlikleri yönlendiren Hamza ismindeki rütbesi yarbay olan
kişiye telefonla ulaştım; saatini hatırlamıyorum. Televizyon
izliyorum; çünkü, Kızılöz’ü aradım oradan geçmemiş, doğusunda
Kınıkkoz var görüntü olmamış; Göksun’u aradım oradan da gören yok.
Kahramanmaraş’a dönse biz görürdük, dönmedi. Televizyondan
izliyorum biz o dağda orada kaldığını iyice tasdik ettik. Emir
komuta eden kuruma telefon ettim; çok aradım ters taraflarda arama
yapıyorlar çünkü. Emir komuta edene bu yazdıklarımı hep çok geç
saatlere kadar müdahale ettim. İnandıramadım en son şu cevabı
aldım. Benim telefonumu meşgul etme diye azarlarcasına.”
Kazanın olduğu gün ve DDK raporlarına da giren Hanifi Ünal ile 156
Jandarma Merkezi’nden Yarbay Hamza Tiryaki arasında saat: 20.47’de
gerçekleşen telefon konuşması şöyle;
-Hanifi: Bak hemşerim ya ben sana yorumunu sormuyorum ya,
ne görmüşler çocuklar görmüşler mi?
-Çocuklar şu şekilde görmüşler Komutanım, helikopter orada
dönmüş.
-Ne yapmış.
-Dönmüş, dönmüş.
-Nasıl dönmüş?
-Yani piste inecek şekilde dönmüş, o anda oradan duman
çıkmış döndüğü yerde.
-Ya arkadaş nereden görmüşler Kozcağız köyü ile oranın
arası 10 kilometre o siste.
-Açık alan komutanım oraya kadar gözüküyor bizim
buradan.
-Yani oradan helikopterin düştüğünü mü
görmüşler?
-Evet!.. Helikopter dönmüş orada zemine inecek şekilde
orada duman çıkmış komutanım.
-Balyakası Karayap yaylası, Kızılöz’ün Yaylası komutanım
Kızılöz’ün, yalnız orayı Kızılöz’lüler çok iyi bilir ve Sisne’liler
de iyi bilir. Arama kurtarma ekiplerine
-Karayap yaylası mı?
-Evet!..
-Tamam Karayap yaylası diye not al. Tamam
canım…
YANLIŞ YERDE ARIYORSUNUZ İHBARI CİDDİYE
ALINMADI
Helikopter kazası ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu’nun
hazırladığı raporda bir başka görgü tanığı olan Ali Söylemez’in 156
Jandarma İmdat ihbar hattını üç kez arayarak, ısrarla yanlış yerde
yapıldığını ihbar ettiği belirtiliyor. Kayıtlara göçen telefon
konuşması şöyle:
“…-Abi ben Kozcağız köyünden Ali Söylemez. Oraya telefon
numaramı verdim. Yetkili birisinin beni aramasını bekliyorum. Benim
şu anda telefonumda kontörüm yok. Televizyondaki haberleri tek tek
izliyorum. Şu an Jandarma’nın aradığı yer yanlış, ben Kozcağız
köyünden arıyorum. Yetkili biri ile görüşmek
istiyorum.
-Siz nereden biliyorsunuz beyefendi nerede
olduğunu?
-Abi uçağın düştüğü mevkiiyi buradan görenler
var.
-Kim görmüş?
-Biz burada bütün çevre köyleri araştırdık. Net olarak
yerini bilmiyoruz. Eğer telefondan yetiştilerse düşen kişiler
telefonda yetiştiyse bilemiyorum. Ama o mevkide bir noktadan
telefon çekiyor. Bizim de tahmin ettiğimiz bölge o
bölge.
-Tamam beyefendi biz size döneceğiz.
-Abi yetkili birisinin aramasını bekliyorum. İsmim Ali
Söylemez. İyi akşamlar!..’
AVUKAT YAVUZ: YARBAY HAMZA TİRYAKİ’NİN TANIK BEYANLARINA
İTİBAR ETMEMESİNİ ANLAYABİLMİŞ DEĞİLİM
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Yazıcıoğlu ailesinin avukatı
Kemal Yavuz, Yarbay Hamza Tiryaki’nin tanıkların ifadelerine itibar
etmeme sebebini anlayamadığını belirtti. Yavuz, “Tanık
anlatımlarının doğru olduğu anlaşılmıştır. Ama tanık anlatımlarına
koordinasyon komutanı Yarbay Hamza Tiryaki’nin itibar etmediğini
görüyoruz. Bunun sebebini anlayabilmiş değilim. Zira burada adı
geçen her üç tanık ve bunun dışında bölgeden onlarca tanık
helikopterin Sisne üzerinden Kızılöz köyüne doğru kuzey
istikametinde uçtuğunu söylüyor. Fakat arama kurtarmanın Sisne’nin
batısında yer alan Kurucuova’ya kaydırılmış olmasını ve yine diğer
yerlerin aranmasına izin verildiği halde özellikle helikopterin
bulunduğu alanın gönüllü vatandaşlar, partililer ve sivil savunma
ekiplerince yapılacak aramalara izin verilmiyor. Ayrıca
TİB tarafından bildirilen koordinatlı haritanın il jandarma alay
komutanlığına saat: 16.55’de intikal etmiş olmasına rağmen ve en
muhtemel yerin aynı gün akşam enkaz mahalli olduğu koordinasyon
merkezinde değerlendirilmiş olmasına rağmen Karayakup Tepesi’nin
aranmadığı halde aranmış gibi ceride kayıtlarının tutulmuş olması
gibi olayları birlikte değerlendirdiğimizde ihmal ya da kusurla
izah edilemeyecek bir olayla karşı karşıya olduğumuz kanısı
güçlenmektedir.” dedi.
Öte yandan görgü tanıklarının, Yazıcıoğlu’nun içinde olduğu
helikopterin 10 kilometre uzaktan görülebilecek kadar havanın açık
olduğu ve helikopterin uçması için yeterli görüş mesafesinin
bulunduğu yönündeki açıklamaları iddiaları güçlendiriyor.