Yazıcıoğlu kazasında şok telefon
Abone olMerhum BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasının üzerindeki iddialara bir yenisi eklendi.
BBP’li Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Avcı,
kazada ölen BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı’nın
telefonunun olaydan yaklaşık 7.5 saat sonra açıldığını söyledi. GSM
şirketinden alınan ayrıntılı telefon dökümleri de Avcı’yı
doğruluyor.
"AYNI DURUMU YAŞAYAN ÜÇ DÖRT KİŞİYE ŞAHİT
OLDUM"
Avcı, "Akşam saatleri Yancı’yı aramalarım devam etti ve
telefon çalmaya başladı, kimse cevap vermedi. 23.00 sularında
tekrar aradım ve telefon açıldı. Uğultular halinde sesler duydum;
ama Yüksel’in sesi değildi. Tabiat sesi de olabilir belki ama
uğultuları kesin olarak duydum. Bugüne kadar hiç aklımdan çıkmayan
bir durumdur bu. Bunun üzerine 24 Nisan 2009 tarihinde Sivas
Emniyeti’nden ifade vermem için çağırdılar. Oraya gittiğimde benim
gibi Yüksel’i arayıp aynı durumu yaşayan üç dört kişinin de ifade
verdiğine şahit oldum." dedi.
Cihan’a konuşan Mehmet Avcı, o gün yaşadıklarını anlatırken, kaza ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.
Avcı’nın yaşadıklarının bir benzerinin Yüksel Yancı’nın
akrabalarından Gülsen Sezgin’in başından da geçtiği ortaya çıktı.
Sezgin, Mehmet Avcı’dan 4 dakika sonra Yüksel Yancı’yı aradı.
Sezgin’in telefonunu açan 35-40 yaşlarında olduğunu tahmin edilen
bir erkek, “Size bilgi veremeyiz, tekrar
aramayın.” cevabı verdi. Hâlbuki otopsi tutanaklarında
helikopterde bulunanların o saatte hayatta olmadığı ifade
ediliyor.
"JANDARMA ENKAZ BÖLGESİNE İLK GÜN GİTTİ"
Mehmet Avcı kazayla ilgili farklı bir iddiada bulundu. Jandarmanın
ilk gün oraya gittiğini ileri süren Avcı, elindeki bilgilere
dayanarak söylediğini; ama iddiasının kaynağını açıklamayacağını
belirtti. Avcı, "Bilgiye dayanarak söylüyorum oraya ilk önce
jandarma gitti. Jandarma noktasının çok iyi araştırılması gerekir.
Ne komutanlarımızı ne de askerlerimizi suçlamak
istemiyorum; ama köylülerden önce jandarma buldu enkazı. İddia
ediyorum jandarma oraya ilk gün gitti. Helikopter düştükten sonra 5
saat içinde bir şekilde jandarma oranın ya görüntüsünü aldı veya
oraya ulaştı. Bu olay mutlaka aydınlığa çıkacak buna
inanıyorum. Bilenler bir şekilde bir gün konuşacak. Şunu herkes
bilmeli ki, böylesine Hak davasına mensup insanların bir tanesi
ölür, bin tanesi doğar. Bu işler ucuz değildir. İnsanlara suikast
düzenleyerek bu milletin sesini kesemezler."
dedi.
‘EŞİM, YAZICIOĞLU’NA SUİKAST DÜZENLENECEĞİNİ
SÖYLEDİ’
Pakize Yancı, eşinin olaydan kısa bir süre önce kendisine, Muhsin
Yazıcıoğlu’nun Ergenekon davası ile ilgili yaptığı açıklamalar
yüzünden tehdit aldığını ve suikast düzenleneceğini söylediğini
belirtti. Pakize Yancı, şöyle devam etti: “Olay yerinde çekilen ilk
görüntüleri savcı bize izletti. O kadar kar vardı diyorlar. Hiç kar
yoktu. Belki gerçekten helikopter kaza neticesinde düşmüş olabilir;
ama enkazın bulunamamasını aklım almıyor. 3 gün içinde bence kesin
birileri oraya ulaştı ve her şeyle oynadılar görüntüyü de o şekilde
çektiler. Türkiye o kadar aciz bir ülke değil, yarım saat
içinde o enkazı bulmaları gerekiyordu. Eşim Ergenekon davası ile
ilgili Muhsin Yazıcıoğlu’nun söylemlerinin zamanlamasının yanlış
olduğunu ve bu yüzden Yazıcıoğlu’nun tehdit aldığını kendisine
suikast düzenleneceğine dair endişe taşıyordu; bunu benimle
paylaşmıştı.”
İKİSİ DONARAK ÖLDÜ
Pakize Yancı olay yeri görüntülerine dayanarak eşinin kaza
olduğunda hemen hayatını kaybetmediğini söyledi. Pakize Yancı,
“Yüksel, görüntülerden anladığım kadarıyla hemen teslim olmamış.
Helikopterin içinde oturuyordu. Kendisine gelmiş yüzde 99 eminim.
Çünkü telefon numarasını İsmail’e kendisi veriyor bir an önce
ulaşılsın diye. (İsmail Güneş, kazaya karışanların telefon
numaralarını 112 Acil servis görevlisine bildirirken Yüksel
Yancı’nın numarasını sözlü olarak kendisinden alıyor. Bu DDK
raporlarına da böyle yansıyor). Sadece alnının kenarından
çok hafif kan akıyor. Gözlük dahi boynunda her zamanki gibi duruyor
yani darbe almamış onu anlıyorum. Diğerlerinde çok fazla kan vardı.
İsmail ile ikisinin donarak öldüğüne inanıyorum. Kesinlikle kaza
değil. Bir an önce bu olayın aydınlatılmasını istiyorum”
diye konuştu.
“YAZICIOĞLU’NUN OTOPSİ TUTANAĞI İLE VALİ’YE GELEN ‘AYAĞI
KIRIK’ BİLGİ NOTU ÖRTÜŞÜYOR”
Öte yandan Meclis araştırma dosyasına da giren, kazanın olduğu gün
dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’ye ‘Muhsin Yazıcıoğlu yaşıyor,
ayağı kırık’ bilgi notu ile 28 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş
Devlet Hastanesi’nin morgunda yapılan adli muayene ve otopsi
tutanağında yazılanlar örtüşüyor. Yazıcıoğlu’nun otopsi tutanağında
‘sol kururiste ayak bileği seviyesinde kırık’ tespit edildiği
belirtiliyor. Aynı hastanede Yazıcıoğlu’nun yanı sıra, Erhan
Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya ve Kaya İstektepe’nin söz
konusu otopsi tutanaklarında ölümlerin yarım saat ile bir saat
arasında olduğu ifade ediliyor. Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın
10 Nisan 2009’da sonuçlandırdığı İsmail Güneş’in otopsi raporuna
göre de ölümünün yaralanmasından itibaren 4-6 saat içinde vuku
bulduğu kaydediliyor.
TELEFON KAYITLARI DÖKÜMÜ