Yazıcıoğlu kazasında şok eden ifadeler
Abone olBBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldüğü helikopter kazasında kaybolan çanta esrarını koruyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün
açıklamalarının ardından bir kez daha gündeme gelen BBP lideri
Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla
ilgili yeni iddialar ortaya atıldı.
Soruşturmada ifadesine başvurulan bir gizli tanık Muhsin
Yazıcıoğlu'nun ölümünden askerleri sorumlu tuttu.
Malatya Özel Yetkili Başsavcıvekilliği'nin BBP lideri Muhsin
Yazıcıoğlu'nun öldüğü helikopter kazası
ile ilgili başlattığı soruşturma kapsamında Bora adlı gizli tanığın
ifadesine başvurduğu, gizli tanığın, askerleri, Yazıcıoğlu'nun
ölümünden sorumlu tuttuğu ortaya çıktı.
Gizli tanığın iddiaları, savcılığın ifadesine başvurduğu
dönemin
SUİKASTIN SIR PERDESİ
ARALANIYOR |
Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterini darbeciler mi
düşürdü? Ayrıntılar için TIKLAYIN |
Kahramanmaraş İl Jandarma Komutan Yardımcısı
olan ve halen Jandarma Teftiş Kurulu'nda görev yapan Albay Hamza
Tiryaki'ye yöneltilen sorularla açığa çıktı.
Tiryaki'ye sorgusunda, Malatya Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği'nde
14 Temmuz 2011 tarihinde ifade veren “Bora” adlı gizli tanığın,
Tiryaki'nin aramaların sürdüğü sırada, “Siz o bölgeye
kayın, duruma bakın, gerekirse eks olana kadar oralarda durun
bakın” şeklinde bir telefon konuşması yaptığı iddialarını
sordu.
Tiryaki, bu iddiaya karşılık bu şekilde bir telefon görüşmesi
yapmadığını belirterek “Bu anlamda herhangi bir söz de
söylediğimi hatırlamıyorum. Benim kaza geçiren şahıslarla herhangi
bir husumetim, düşmanlığım, tanışıklığım yoktur, bu şekilde hareket
etmemi gerektirecek herhangi bir neden de yoktur. Bu şekildeki
suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum” yanıtını verdi.
Tiryaki, enkazın bulunduğu yerle ilgisiz olmasına rağmen
Genelkurmay Başkanlığı'ndan Kurucaova bölgesinde arama yapılması
talimatı verilip verilmediği konusunda, “Genelkurmay
Başkanlığı'ndan bir binbaşı aradı. Kurucaova ile ilgili bilgiler
verdi. Ben ismini tam olarak hatırlamıyorum. O gece yapılan cep
telefonu görüşmeleri incelenirse kim olduğu tespit
edilebilir” dedi.
İDDİALARI REDDETTİ
Tiryaki'ye, savcılık tarafından, “156 telefonuna yapılan
ihbarda, tanık köylülerin helikopterin Karayakup bölgesine doğru
gittiği bilgisi verildiği halde niçin ilgisiz yerlerde arama
yapılmıştır?” sorusu yöneltildi. Tiryaki, soruya,
“İhbarla ilgili görüşme yaptım. Helikopterin pilotunun hava
açıkken direkt olarak o bölgeyi görerek, helikopteri o yöne sevk
etmemesi ve kazaya sebebiyet vermemesi gerekirdi. Vadi
tabanlarından gitmesine gerek yoktu. Zaten o gün havanın sisli
olduğu aşikardır. Telefon görüşmesinden sonra şahsın söyledikleri
sözlerin gereği yapılmış olmakla birlikte şahsen bana çok
inandırıcı gelmemişti.”
Tiryaki, ihbar eden kişinin “çocuklarının gördüğünü
söylediğini” belirterek “Olaydan sonra Hava
Kuvvetleri'ne ait uçakların helikopteri düşürmüş olduğuna yönelik
haberler yayınlandı. Bu çocuğun ifadesi doğruysa, bu çocuğun
uçakları da görmesi gerekirdi” dedi.
Tiryaki, Yazıcıoğlu'nun evrak çantası ve telefonunun hafıza kartı
ile ilgili bilgisinin bulunup bulunmadığı sorusuna ise bilgisinin
olmadığı yanıtını verdi.
Tiryaki'ye, diğer şüphelilere de yöneltilen Ergenekon'a, Atakurtlar
Cumhuriyet Ordusu adlı TSK içerisinde yeni oluşturulan bir
yapılanmaya üye olup olmadığı ve Yazıcıoğlu'nun Hrant Dink, Rahip
Santoro ve Malatya Zirve Yayınevi katliamı gibi olaylarda Alperen
Ocakları üyelerinin kullanılmasına engel olduğu için öldürüldüğü
iddiaları da soruldu.
Herhangi bir örgüt üyesi olmadığını söyleyen Tiryaki,
Yazıcıoğlu'nun öldürülmesi iddialarına ilişkin bilgisinin
olmadığını söyledi. Tiryaki, Ceyhan Nehri'nde bulunan, üzerinde
İNERT yazılı eğitim aparatı ile ilgili bilgisinin olup olmadığı
konusunda da “Bu eğitim amacıyla kullanılan silahtan
haberimiz oldu. Bunun ilgili bilgiler savcılığa intikal
etti” diye konuştu.
KÖYLÜLERİN CEP TELEFONLARINDAKİ O ŞOK
GÖRÜNTÜLER NASIL SİLİNDİ?
TELEFON SAHİPLERİNİN İFADELERİ
İNANILMAZ..
YAZICIOĞLU'NUN SIR ÇANTASI NASIL KAYBOLDU?
HABERİN DETAYI İÇİN SONRAKİ SAYFAYI
ÇEVİRİN
[PAGE]
KÖYLÜLER: GÖRÜNTÜLER ANİDEN SİLİNDİ
Kahramanmaraş Savcılığı'nın da yürüttüğü “delil
karartma” soruşturması kapsamında helikopterin enkazını
bulan köylülerin ifadesini aldığı ortaya çıktı.
Köylülerden Abidin Karakaş, “Enkazın yan tarafında arka
bölümde içeride siyah renkli bir evrak çantası vardı. İkinci
gidişimde çantayı görmedim” dedi.
Karakaş, “Helikopter kazasında ölenlerden Murat Çetinkaya
adlı şahsın elinde silah olduğunu gördüm” diye
konuştu.
Köylülerden Fatih Gökçek de “Enkaz yerinde yalnızca siyah
bir çanta bir de kamera gördüm. Enkaza ilk yaklaşmamızda
telefonumla ekipteki arkadaşlarımızı helikopter ile görüntü kaydı
yapmıştım. 24 Mayıs 2009'a kadar bu görüntü telefonumda kaldı. O
tarihte bazı arkadaşlarımla gezinti yaparken onlarla bu görüntüyü
paylaşmak istedim. Onlar da fotoğrafı gördüler. Bir buçuk kilometre
kadar yürüdükten sonra telefonumu tekrar açtığımda görüntü
kaybolmuştu. Telefon servisine de gittim. Ancak servis de bulamadı.
O tarihten sonra o telefonu bir daha kullanmadım. Yılmaz Dilki'nin
yaptığı görüntü kaydının da olay günü aynı benim telefonuma olduğu
şekilde kaybolduğunu onun da telefonu bir daha kullanmadığını
kendisinden duydum” dedi.
‘HAFIZA KARTIMIZI ALDILAR'
Köylülerden Abdullah Göllü de “Olay yerine vardığımızda bir
çanta gördüm. Kimseye içi para dolu bir çanta gördüğümü de
söylemedim. Çanta donmuş vaziyette gibi idi. Döndüğümüzde, İçişleri
Bakanımızın yanına gidip olay yerinde gördüklerimizi ve
yaşadıklarımızı anlattım. Dışarı çıktığımızda salonda bulunan bir
kişi benim telefonumun hafıza kartını istedi. Bu kaydın aileme ve
bana zarar vereceğini söyledi. Kartı aldı” dedi.