Yazıcıoğlu kazasında onun adı geçti
Abone olHelikopter ankazını arayanlar arasında yer alan Abdullah Göllü hakkında çarpıcı iddialar ortaya atıldı
Enkazda kaybolan laptop ve çantası Adatepe Barajı’nda
güvenlik görevlisi olan Abdullah Göllü'nün elinde mi? Bu ismin
köylülere kendisini komutan olarak tanıtığı iddia edildi.
Yazıcıoğlu'nun avukatı "Bu kişi JİTEM elemanı mı” diye
sordu.
Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazası üzerindeki sis perdesi yeni gelişmeler ve bilgiler her geçen gün büyüyor. Helikopterden cihazın sökülme görüntülerinin ortaya çıkmasıyla kafalar iyi karıştı.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasında suikast şüphesini dosyayı iyi bilen bir üst düzey yetkili Taraf'a değerlendirdi.
KARANLIK BİRİSİ
BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği
helikopter kazasının arama kurtarma faaliyetlerine katılan ve
burada kendisini köylülere komutan olarak tanıttığı öne sürülen
Kahramanmaraş’taki Adatepe Barajı’nda güvenlik görevlisi olan
Abdullah Göllü ile ilgili önemli bilgiler ortaya çıktı.
KÖYLÜLERİ TEHDİT ETTİ İDDİASI
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici, Taraf’a şunları söyledi: “Bu kişi, bizce karanlık birisi. Köylülerin anlattıklarına göre bu kişi, Döngel Köyü sakinleriyle beraber helikopter enkazını arama kurtarma çalışmalarına katılıyor. Bizce oraya monte ediliyor. Orada kendisini köylülere, ‘komutan’ olarak tanıtıyor. Köylülerin telefonlarıyla çektikleri görüntülere el koyuyor. Ayrıca kayıp olan çanta ile laptopu da bu kişinin aldığını düşünüyoruz.”
Savcılığın Göllü’yü soruşturduğunu belirten Ekici, “O
laptop, henüz bize teslim edilmedi. Zaten savcılık da bunları
Göllü’ye sordu. Biz de şunu soruyoruz: Bu kişi JİTEM elemanı
mı” diye sordu.
İFADELERİ ÇELİŞKİLİ
Köylülerin korkutulduğunu ve bazı bilgileri gizlediklerini öne
süren Ekici, Göllü’nün olayla ilgili savcıya verdiği ifadesinde
enkaz bölgesine jandarma aracıyla gittiği bilgisini verdiğini
aktardı. Göllü’nün ifadelerinde çelişkiler bulunduğunu belirten
Ekici, olay yeriyle ilgili verdiği ifadelerin birbirini tutmadığını
söyledi.
ÖRGÜT DAVASI
Göllü’nün olayla ilgili, Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet
Savcılığı’na gönderilen fezlekede, “Suç işlemek amacıyla
örgüt kurmak, terör örgütüne üye olmak ve yardım etmek,
tasarlayarak birden fazla kişiyi öldürme” iddiasıyla
şüpheli sıfatıyla yargılanması istenilen 7 kişi arasında yer
aldığını belirten Ekici, olay yerinde kaybolan çanta laptop ve
Yazıcıoğlu’nun kayıp simkartıyla ilgili soruların, sorgulanan bütün
şüphelilere sorulduğunu söyledi.
ŞÜPHELER GÖLLÜ ÜZERİNDE
“Malatya Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği’nce sorgulanan,
Tuğgeneral Ali Lapanta, Albay Sezai Akgün ve Yarbay Ahmet Ergeç’e
de sorulmuş ancak üç isim de böyle bir çantadan haberlerinin
olmadığı bilgisini vermişlerdi” diyen Ekici köylülerin
tehdit edilmesi telefonlarına el konulması, kayıp çanta ve loptopla
ilgili şüphelerin Göllü üzerinde toplandığını ifade etti. Ekici
ayrıca DDK’nın dağıttığı görüntülerde yer alan söküm işlemiyle
ilgili sivil kırım ekibinin raporunda neden hiçbir bilgi olmadığını
da sordu.
CİHAZI SÖKENLER SİVİL EKİPLE BULUŞTU MU? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
SIR BULUŞMA
Yazıcıoğlu kazasıyla ilgili yine Takvim gazetesinde kazayla ilgili başka iddialar yer aldı. Buna göre helikopterin beynini sökenler, 31 Mart 2009 günü 3. GPS aletini alıp sırra kadem bastı. Cihazları söken askerlerle kazayı soruşturan 3 sivil aynı araçta yolculuk yaptı. Hatta bu buluşma fotoğraflandı.
ASKERLER CİHAZI NEDEN ALDI?
Gelişmeler üzerine, askerlerin helikopterdeki GPS cihazını neden
söküp götürdükleri sorusuna cevap aranmaya başlandı. Şüpheler üç
ana noktada toplandı: 1) Ortada büyük bir ihmal var ve onun ortaya
çıkması önlenmeye çalışılıyor. 2) Büyük bir tertip bulunabilir. 3)
Bu cihazın değeri oldukça yüksek. Satıp para kazanmak için de
alınmış olabilir. Sorular birbirini kovalarken, yeni bir şok
dalgası daha ortaya çıktı. Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey
bir yetkili, "Şimdi, GPS cihazını söküp götüren askerlerle Kaza
Soruşturma Kurulu'nun ilişkisini araştırıyoruz. Bunların başından
beri birlikte olduklarını gösteren fotoğrafların bulunduğu iddia
ediliyor. Aynı araç içinde görüntülerinin çekildiği belirtiliyor. O
görüntüleri inceleyecek ve ardından bir açıklama yapacağız"
dedi.
SORULAR, SORULAR...
Görüşlerine başvurduğumuz BBP yetkilileri ise kaza ile ilgili
olarak kafalarda pek çok soru olduğunu ve bunların mutlaka açıklığa
kavuşması gerektiğini söylediler. BBP'liler, aydınlığa kavuşmasını
istedikleri soruları maddeler halinde sıraladılar:
1)Eldeki veriler ve görüntülere bakılırsa 3 adet GPS cihazı var.
Hiçbir işe yaramayan biri elde. Peki diğer kayıp cihazlar
nerede?
2)Kazanın hemen ardından yer tespiti yapılıp, ilgililere
bildirilmesine rağmen neden orada arama yapılmadı?
3)Bu bir VIP uçuşuydu. Buna rağmen, helikopter radardan kaybolduğu
an niçin peşine düşülmedi?
4)Bulunan ELT cihazı yeni ve pırıl pırıl. Ancak, ruhsatta
helikopterde daha eski bir cihaz takılı olduğu yazılı Emanete
alınan bu ELT'nin sinyal vermemesi mümkün değil. Bu çelişki neden
açığa kavuşturulmadı?
5)Anteni kırık olduğu için ELT'nin sinyal vermediği söyleniyor.
Ancak, antenin kazadan sonra elle kırıldığı iddialarına neden
şimdiye kadar cevap verilemedi?
6)Kazadan sonra yapılan ihbarlara rağmen, niçin ilk 45 dakika kimse
harekete geçmedi? Yozgat'ta bulunan ve sadece duyarlılık göstererek
kendiliğinden yen tespiti yapan Binbaşı'nın belirlediği alanda
niçin arama yapılmadı?
7)Kazanın ardından ortaya çıkan bilgi kirliliği kimler tarafından
ve hangi amaçla gerçekleştirildi?