Yazıcıoğlu kazasında korkunç belge!
Abone olMuhsin Yazıcıoğlu kazasıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sunulan ve karartılma ihtimaline karşı içeriği gizlenen belgedeki şok gerçek !..
Sokakta kulaktan kulağa yayılan ses "bu bir kaza değil,
suikast" diyor. Bu devirde, bunca zaman geçmesine rağmen
olayın ne olduğu aydınlatılamıyorsa gelişmişlik katsayımızla ilgili
hiç ahkâm kesmeyelim.
Savcılığa gidecek
BBP'nin yeni genel başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun
eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve genel sekreter Metin Gündoğdu ile
birlikte pazartesi günü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kapısını
çaldı. Gül'ün çalışma ofisinde gerçekleşen görüşmenin
ardından Cumhurbaşkanı'na önemli bir bilgi verdiklerini söylediler.
Delillerin karartılması ihtimaline karşı bu bilginin ne olduğu
açıklanmıyor, ama işin içine "gizem" girince merak etmemek
mümkün değil.
"Deliller karartılmasın" hassasiyetine saygı duyarak,
"gizemli bilginin" ne olduğunu "açıklama"yıp, tarif edelim.
Cumhurbaşkanı'na anlatılan sır, bir belge. Bu belge,
Cumhurbaşkanlığı kanalıyla soruşturmayı yürüten Malatya Özel
Yetkili Savcılığı'na da ulaştırılacakmış.
Belge, helikopter kazasının ardından yaşanan arama kurtarma
skandalına ilişkin önemli bir detayı içeriyor. Bu belgeye göre
helikopter düştükten 2 saat sonra enkaza ulaşılmış, yani kaza
yerine gidenler olmuş, ancak helikopterin enkazına ulaşıldığı
bilgisi saklanmış. Karlı dağlarda günlerce aranan,
düştükten 46 saat sonra bulunabilen Yazıcıoğlu ve arkadaşlarına
yerleri bilinmesine rağmen taammüden ulaşılmamış. İşte
Cumhurbaşkanı'ndan belgede yer alan buna dair bilgilerin
doğruluğunun araştırılması konusunda yardım istenmiş, Cumhurbaşkanı
Gül de Devlet Denetleme Kurulu'na bu belgenin araştırılması
talimatını vermiş.
Cevap bekleyen sorular
Eğer belge doğruysa, ortaya cevabı aranacak yeni sorular
çıkacak. Şimdiden bu soruları soralım: Helikopterin
enkazına ulaşanlar kimler? Bu kişiler helikopter enkazına kazadan
ne kadar süre sonra ulaşmışlar? Ulaşıldığı halde neden bu bilgi
saklanmış ve arama çalışmaları 46 saat sürmüş? Enkaza ulaşıldığında
İsmail Güneş yaşıyor muydu? Yaşıyorduysa ölüme mi terkedildi? Zira
Güneş'in yardım istediği telefon konuşmalarından birisinde "Bunlar
kim ya?" dediği duyulmuştu.
Destici ve Gülefer Yazıcıoğlu, Cumhurbaşkanı'na ayrıca bu
soruşturmayı yürüten savcıların arkalarında devlet desteği olduğunu
hissetmeleri gerektiğini aktarmışlar, "Zırhlı araba ise
zırhlı araba, koruma ise koruma verilsin" talebinde
bulunmuşlar.
Haber: Seda Şimşek
Kaynak: Bugün Gazetesi