Yazıcıoğlu bu yüzden mi öldürüldü?
Abone olMuhsin Yazıcıoğlu, ölmeden 3 gün önce bir oyuncu ve iki dostuyla bir araya geldi. Konu 'Barnabas İncili'ydi. Amacı, film çekmekti. 'Reis', toplantıda, 'Dikkat edin, bu İncili gören çok yaşamıyor' dedi ve 3 gün sonra şaibeli kazada can verdi.
Takvim Gazetesi yazarı Emin
Pazarcı bugün deprem etkisi yaratacak bir yazı kaleme aldı.
Pazarcı'nın yazısındaki iddilara göre helikopter düşmesi sonucu
yaşamını yitiren BBP'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun gerçek
ölüm nedeni Barnabas İncili..
Nasıl yani! Yazıcıoğlu ile İncil'in ne alakası var? diye
sorabilirsiniz.. Emin Pazarcı da bu şaşkınlığı yaşayanlardan. Ancak
tanıkların anlattıkları ve parçaların birleştirilmesi sonucunda
ortaya çıkan fotoğraf tüyler ürpertici...
Pazarcı yazısında, "Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını
kaybettiği şüpheli helikopter kazasının ardından pek çok iddia
ortaya atıldı. "Bu bir suikasttır" diyenler, çok
çeşitli gerekçeler ileri sürdüler. Ancak, hiç birisi şimdi
yazacaklarım kadar korkunç ve ciddi değildi." diyerek iddianın ne
kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor.
"İddia sahipleri ile tek tek görüştüm. Uzun uzun
değerlendirmeler yaptık. Verdikleri bilgiler, son derece
sarsıcıydı." diyen Pazarcı, konuyu en başından itibaren
şöyle anlatıyor:
"Muhsin Yazıcıoğlu'nu, Barnabas
İncili'ne duyduğu ilginin ölüme götürmüş olabileceğini
söylüyorlardı. Çünkü Yazıcıoğlu, başta
Vatikan olmak üzere, bütün Hristiyan
Dünyası'nı alt-üst edecek bir proje üzerinde
çalışıyordu!
Şimdi baştan alalım... Barnabas İncili, 1981
Yılı'nda köylüler tarafından Şırnak'ın
Uludere İlçesi'ndeki bir mağarada bulundu. Sonra,
Babat Aşireti'nin eline geçti. İlk iki sayfası da
filolog Hamza Hocagil'e götürüldü. Kitabın ilk
bölümünü tercüme eden Hocagil dehşet içinde
kaldı.
Sayfalar, Hazreti İsa'nın diliyle
Aramice yazılmıştı:
"Ben, Kıbrıslı Barnabius...
Tespihe layık alemlerin Rabbinden bir bütün olarak, Ruhu'l Kudüs'le
Meşaha'ya vahyolunanı tıpkı İsa'dan duyduğun gibi sadakatle, 48 gök
yılları sonunda, dördüncü nüsha olarak aynen yazıyorum."
Bu, Hazreti İsa'nın Vahiy Katibi
olan Aziz Barnabas tarafından yazılan ve iki bin
yıldır kayıp olan gerçek İncil'di. En önemlisi de
içinde otantik İncil'in diğer üç nüshasının nerede
olduğu belirtiliyor, Hz. Muhammed ve İslâm'ın
geleceği müjdeleniyordu:
"Bir peygamber gelecek ve O'na
tabi olanlar, dolgun başaklar gibi olacak!"
Hristiyan Dünyası'nın bütün öğretilerini alt-üst edecek
bir gelişme ortaya çıkmıştı!
Sonra Hollywood filmlerine taş çıkaracak
olaylar yaşandı. İncil, tam, alınıp tercüme edilecekken,
Jandarma'nın eline geçti.
Oradan da Genelkurmay'a gitti.
Bundan sonra nasıl gelişmeler yaşandığını yazar köşe yazısında
şöyle anlatıyor:
"Peki bu İncil şimdi nerede? Rivayetler muhtelif, ancak bu
sorunun cevabı tam olarak verilemiyor.
***
Türkiye'de Barnabas İncili'ne
ilgi duyan isimlerden biri de Muhsin
Yazıcıoğlu'ydu. Önce ciddi bir çalışma içine girdi.
Amerika'da araştırmalar yapan, konuyu çok iyi
bilen ve Barnabas İncili hakkında kitap yazan bir
isimle irtibata geçti.
Kendisinden ayrıntılı bilgi aldı.
Sonra da kararını verdi: - Ne pahasına olursa olsun, bu
konuyu deşeceğim! Hayatını kaybettiği helikopter
kazasından 3 gün önce, 22 Mart 2009'da, önceden
tespit ettiği bazı isimlerle Ankara-Balgat'taki
Seda Pastanesi'nde bir araya geldi. Bu isimlerden
ilki Türkiye'nin yakından tanıdığı ünlü bir
oyuncuydu. Diğeri Mamak Cezaevi'nde birlikte
yattığı arkadaşıydı. Üçüncü şahıs da partide görevliydi. Ayrıca, o
gün pastanede bu görüşmeye tanık olan bir de iş adamı vardı.
Yazıcıoğlu, "Sizinle önemli bir konuyu
konuşacağım" dedi: - Bir sinema filmi çekilmesini
istiyorum. Masada oturanlar sordular: - Konusu ne
olacak?
Yazıcıoğlu, "Çok önemli, Barnabas İncili'ni sinema filmi
yapacağız" dedi. "O da ne?" sorusu
üzerine uzun uzun anlattı. Barnabas İncili'nin
Genelkurmay'da olduğunu söyledi. "Siz
gördünüz mü?" sorusuna esprili bir üslupla
"Sultanlar görür" cevabını verdi.
Gülerek devam etti: -Ama siz dikkatli olun. Bu İncili
görenleri öldürüyorlarmış! Arkadaşlarının,
"Başkanım böyle bir film kolay değil. İyi bir film bize 5-6
milyon dolara patlar" sözleri üzerine de "Benim o
parayı bulamayacağımı mı sanıyorsunuz!" cevabını verdi.
Belli ki bütün hazırlıklarını önceden yapmıştı.
Masadakiler ikna oldular. Senaryoyu kimin yazacağına kadar
bütün ayrıntılar konuşuldu.
5 saat süren görüşmede Yazıcıoğlu, büyük ve
etkili bir kampanyadan söz etti: - Sadece filmle
kalmayacağız. Bu konuda toplantılar ve uluslar arası sempozyumlar
düzenleyeceğiz. Dünyanın ilgisini bu noktaya çekmemiz lazım.
Ancak Yazıcıoğlu üç gün sonra hayatını kaybedince, doğal
olarak bu büyük proje rafa kaldırıldı."
Pazarcı yazısının sonunda bu bilgileri aktaran tanıklar hakkında da
küçük ama önemli bir bilgi veriyor ve ekliyor:
"Şimdi, o gün Seda
Pastanesi'nde Yazıcıoğlu ile bu dev
projeyi konuşanlar, son dönemde bazı yaşadıklarını da
birleştirerek, önemli bir iddiada bulunuyorlar. 25 Mart
2009'daki helikopter kazasını, Barnabas
İncili ile irtibatlandırıyorlar. Kim mi onlar? İsimleri bizde saklı. Ancak, hepsi
konuşmaya ve ellerindeki bilgileri paylaşmaya hazır. Kazayı
soruşturan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı
isterse hemen verebiliriz."