Pazar akşamı oynanacak derbinin şifrelerini Sabah Spor yazarları değerlendirdi. İşte hem G.Saray hem de Beşiktaş için kader maçı niteliği taşıyan kritik mücadele öncesinde otoritelerin görüşleri... Derbiden çıkacak sonuç kulüpleri nasıl etkiler? Schuster 60'lara gider! Derbiden beraberlik çıkarsa hem Galatasaray hem de Beşiktaş'ta fazla bir şey olmaz. Ne Hagi, ne Schuster, ne de oyuncular büyük problem yaşamazlar. Galatasaray kaybederse, 'battı balık yan gider' mantığıyla pek bir şey olmaz ama Hagi artık yavaş yavaş tartışılmaya başlanır. Sezon sonu için yönetim yeni hoca arayışlarına start verir. Ama Beşiktaş kaybederse, Schuster'in yavaş yavaş suyu ısınmaya başlar. Aslında Alman teknik adam uzun zamandır tartışılıyordu, belki de 1960'lı yıllara, zaman tüneli yolculuğuna gönderiliverir. Başkan Yıldırım Demirören ve ekibinin de kredisi tükenmiş olur ve çarşı yine her zamanki gibi herkese karşı olmaya başlar. Hakem Cüneyt Çakır için hayatın zorlukları asıl şimdi başlıyor. Çünkü o artık zirvede ve Avrupa'da iyi bir ismi var. İyi maç yönettiğinde ona kimse aferin demeyecektir. Ama kötü olduğunda da herkes ağır şekilde eleştirmeye başlayacaktır. Bu anlamda bir değil üç kere daha fazla dikkatli olmak durumundadır. AHMET ÇAKAR Derbi öncesi Schuster mi yoksa Hagi mi ağır basıyor? Futbolcular etkiler Güreş yapıyorlarsa berabere biter. Ama sonuçta bu bir futbol maçı. Bu 90 dakikayı da sahada futbolcular oynayacak. İki teknik adam da geldiklerinden beri aynı oyun şablonu ile oynuyorlar. Dolayısıyla oyuncuların performansı, günlük halleri çıkacak skoru etkileyecek. Sonuçta iki hoca birebir maç yapmıyorlar. Geriye düşen takım risk alacaktır. O anda artık kulübeyi de dinlemez oyuncu. Hele böyle bir derbide... RIDVAN DİLMEN Galatasaray derbiyi nasıl kazanır? Hagi cesur olmalı Galatasaray, derbiyi kazanamazsa bu sezon için şampiyonluk sözünü tamamen unutur. Hagi'nin dar kadro nedeniyle takımı bozmamasını doğru buluyorum. Ancak aşırı savunma yaptırmasını da eleştiriyorum. Hagi Galatasaray'da futbol oynarken önde basan, orta sahada pres yapan ve hücum futbolu sergileyen bir takımın lideriydi. Korkaklar her gün, cesurlar bir gün kaybeder. Hagi'nin hırsı ve kazanma arzusu Galatasaray'a oynattığı futbolla bağdaşmıyor. Elindeki kadro kısıtlı olabilir. Ancak Hagi, kadronun homojen yapıda olmadığını söyleyemez. Kadroyu bozmaması ne kadar doğruysa oyun içinde rotasyon yapmaması, yani hoca olarak farklılığını ortaya koyamaması o kadar yanlış. Örneğin; Pino'yu sağda, Kewell'ı santrforda, Ayhan'ı veya Aydın'ı solda kullanabilir. Neill'ı sağ beke çekip, savunma göbeğini Servet-Balta ikilisinden oluşturup Insua'yı solda oynatabilir. Ama Hagi ne yapıyor? Oyun içi rotasyon yerine oyuncu değişikliklerine gidiyor. Onlarda da kaş yapayım derken göz çıkarıyor. Örneğin Sabri'nin Kayseri'de, Cana'nın Trabzon'da oyundan alınması gibi. Galatasaray'ın kazanması için Hagi'nin doğru hamlelerine ihtiyacı var. Mağlubiyet, sadece Galatasaray'a değil, teknik direktör Hagi'ye de güven konusunda büyük bir darbe vurur. LEVENT TÜZEMEN Beşiktaş derbiyi nasıl kazanır? Kilit orta sahalarda Öncelikle derbinin bir psikolojik bir de oyun içindeki taktik özelliklerini ortaya çıkarmak lazım. Psikolojik açıdan bakınca; her iki takımda da saha dışı bazı problemlerin olduğunu görüyoruz. İki takımdan hangisi bunlardan sıyrılabilirse derbide avantajlı duruma gelecektir. Taktik açıdan baktığımızda ise; eğer Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzon maçlarında oynadığı oyun kurgusu ile oynarsa Beşiktaş'ın işi gerçekten zor. Beşiktaş'ın her zaman oynamak istediği önde basan, defansı öne çıkaran, oyunu rakibine kabul ettirmek isteyen oyun kurgusu Galatasaray'ın işine gelir. Galatasaray'ın arayıp da bulamayacağı bir fırsat olur. Beşiktaş'ın kazanmak için yapması gereken tıpkı rakibi Galatasaray gibi kalabalık bir orta sahayla oynamak. Bunun dışında Beşiktaş'ın başka bir şansı daha var. Oyununu Galatasaray'a kabul ettirmek. Bu ne demektir; pozisyonlar üretmek, skoru erken bulmak, oyunu avantajlı hale getirerek rahatlamak demektir. Ama şu anki kadro yapısına bakarsak bunun Beşiktaş adına hiç de kolay olmadığını da görebiliriz. METİN TEKİN 'Orta sahan kadar takımsın' sözü ışığında derbiye nasıl bakıyorsunuz? Beşiktaş bir adım önde Bana göre iki takımı da zaten bu kadar iddiasız hale getiren, orta sahalarının 'sıradan' olması. İddialı olanlara veya dünyada tepeyi kovalayanlara baktığınızda, hemen hepsi orta saha kaliteleri ile rakiplerine hükmediyorlar. Beşiktaş; Ernst'in yanına Guti'yi koydu. Necip ve Aurelio ile destek verdi ama bu dörtlünün attığı gol sayısı veya rakip orta sahalara karşı direnci ne kadar? Galatasaray ise uzun yıllardır bu bölgeye kalite getiremedi. Lincoln'ü de denediler, Misimovic'i de. Bir türlü yaratıcı, dikine ve etkili oynayan bir takım olamadılar. Her iki takım da isimlere endeksli hale geldi. Beşiktaş Quaresma, Galatasaray ise Arda kadar iyi takım olabildi. Bu oyuncular olmadığında veya etkisiz kaldığında, takım da durdu. Pazar günü orta sahaların savaşı olacaksa, Beşiktaş bir adım önde gibi. Ama Quaresma olmadığında Guti de takımda oynatacak adam bulamıyor. Öyle seçeneksiz bir durumdayız ki, iki takım farklı bir şey yapabilir mi diye kendimize sorduğumuzda, cevap da çıkmıyor. GÜRCAN BİLGİÇ Hagi savunmacı, Schuster hücumcu. Bu açıdan derbiden beklentiniz nedir? Zor, oyunu bozabilir Bu derbi son derece kritik bir karşılaşmaya sahne olacak. Beşiktaş hem moral bulmak hem de zirve şansını devam ettirmek için Ali Sami Yen'den mutlaka en az bir puanla dönmek zorunda. Galatasaray'ın durumu belli, onlar da seyircisi ile biraz olsun barışabilmek için derbiyi büyük bir hırsla bekliyor. Ben sorunun tersi bir maç olacağı görüşündeyim. Bana göre Beşiktaş bu kez savunma tedbirlerini ön plana alıp G.Saray'ı kontratakla vurmaya çalışacak. Galatasaray'da Fenerbahçe ve Trabzon maçlarını deplasmanda oynadığı için ve önemli eksikleri bulunduğundan savunma ağırlıklıydı ama iki maçta da iyi oynadı ve mücadele etti. Bu kez daha riskli oynayacak ama bu başarıyı getirir mi bilemiyorum. Çünkü futbolda özellikle takım savunması da çok önemli bir yer tutuyor, hele Galatasaray gibi hücum gücünüz sınırlıysa. ÖMER ÜRÜNDÜL Gol ümitleri Nobre ve Pino'yu kıyaslar mısınız? Performansları takımlarına bağlı Beşiktaş'ta Nobre, oyunu rakip ceza sahasına yığdığınız zaman etkili olan bir forvet oyuncusu. Kenarlardan gelen toplarda rakip savunmayı güç durumda bırakıyor. Ayrıca top saklama becerisi de var. Yalnız sırtı kaleye dönük olduğu zaman kesinlikle etkili olamıyor. Galatasaray'ın Pino'su ise rakip savunmanın boşluklarına sızan bir oyuncu. Ama o da kalabalık savunmalar karşısında çok etkili olamıyor. Her pozisyonda topa vurmak gibi bir özelliği var. Fakat bu özelliğini fazla abarttığını düşünüyorum. Bazı pozisyonlarda şut ile pas tercihinde yaptığı yanlış takımına zarar veriyor. Böylesi büyük maçlarda her iki oyuncunun da gösterecekleri performans diğer takım oyuncularının kendilerine verecekleri katkı ile ya artacaktır ya da azalacaktır. İSKENDER GÜNEN