Yazarların derbi tahmini
Abone olEzeli rakipler kupada yarı final için kapışıyor. Usta kalemler her iki takımın taktik anlayışını yazdı.
Fortis Türkiye Kupası'nda Galatasaray-Fenerbahçe rövanşı, teknik
adamların taktik savaşına sahne olacak. Ali Sami Yen'de nefesler
tutulacak, Gerets ve Daum yarı final vizesi için tüm ustalıklarını
ortaya koyacak
Necati ve Marco
Maçın kilit oyuncuları Galatasaray'dan Necati, Fenerbahçe'den Marco
ile Tuncay olur. Özellikle Marco'nun mutlak surette öndeki Alex ile
tek forvete yardım sağlaması gerekir
RIDVAN DİLMEN
Kupada iki denk takımın mücadelesi için 2-1'lik skor tur için
yeterli değil. Ama Fenerbahçe, 15 gün öncesine dönersek o ortamda
kötü gidişe dur demek, morallenmek için ihtiyacı olan bir skor
almıştı. Zaten devamında da ligde kazanmaya başladı.
Geçmiş kupa maçlarına baktığımızda özellikle Fenerbahçe -
Galatasaray derbilerinde ev sahiplerinin her zaman bir adım önde
olduğunu görüyoruz. Belli ki Fenerbahçe, Ali Sami Yen'de top rakibe
geçtiği zaman takım halinde savunma yapacak ve kontratak
kovalayacak. Yani Ankara'daki kadrodan farklı bir on bir sahada
olacak. Hatta Kadıköy'de oynanan ilk maçtaki kadronun çıkacağını
düşünüyorum. Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın pas trafiğini
engellemek için orta sahaya kalabalık tutacağından, savunma
yaparken kontratağa çıkamazsa işi zorlaşır. Bunun için Anelka'ya
mutlak ihtiyacı var. Çünkü şu anki kadro yapısıyla iyi kontratak
takımı görüntüsü çizmiyor. Yani Anelka'ya tek forvette ihtiyacı
var, özellikle bu maç için.
Galatasaray zaten içerde dışarda öne doğru oynamak isteyen bir
takım. 1-0 yetecek gibi oynamayıp ilk dakikadan itibaren risk alıp
saldırırsa hataya düşer.
Maçın kilit oyuncuları Necati ve orta sahada oynayacak Marco ile
Tuncay olur. Marco'nun mutlak surette öndeki Alex'e ve tek forvete
yardım sağlaması gerekiyor.
Daum kazanır!
Psikolojik olarak birbirlerine üstünlüğü gözükmeyen ezeli rakipler
hangi farkları yaratarak maçı kazanacaklar? Kanımca o farkı
yaratacak olanlar teknik direktörlerdir. Daum tartıda ağır basan
taraf
ATTİLA GÖKÇE
Fenerbahçe - Galatasaray rekabeti, spor tarihimizin en büyük ve en
sürekli çekişmesi olarak özel yerini koruyor. Bu yıl Turkcell Süper
Lig ve Fortis Türkiye Kupası'nda da birbirlerine kilitlendiler,
kenetlendiler. Kupa'daki buluşma, kimine göre "erken final" olarak
yorumlanıyor. Ali Sami Yen'deki rövanş maçını kaybeden elenecek,
yarı finali göremeyecek. Kupa'dan elenmek, hele ezeli rakibe
yenilerek elenmek elbette üzücü ve yaralayıcı olur. Ama Fortis
organizasyonuyla gelebilecek 3,5 milyon doların üzüntüsünü "lig
şampiyonluğu" ile unutmak çok daha kolay!
İşte şu gerçeği görmenin tam zamanı : Aslında ikisinin de umurunda
değil Kupa! Kupa'yı alırlarsa müzelerine bir yenisini koyarlar,
kasalarına da 3,5 milyon doları... UEFA Kupası'na katılma hakkını
elde ederler bir de! Tüm bunların toplam değeri yine de bir
şampiyonluk etmez... Fenerbahçe, 22 yıllık hasretini bitirir...
Galatasaray finansal anlamda bir soluk alır, ama Kupa onların
iştahını yine de kesmez...
Aylar öncesinden Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkını elde eden iki
takım, aslında şampiyonluk düellosunun provalarını yapıyorlar
çeyrek final maçlarında.
O provalardan ilkini Fenerbahçe kazandı. Yine de 2 1'lik skor
yeterli değil... Ev sahibi Galatasaray 1-0 kazansa yarı finale
uzanır... Çok gollü, tek farklı yenilgilerde ise gülen taraf
Fenerbahçeliler olur... Maç böyle bir gol düellosuna dönüşebilir mi
? Sanmıyorum...
Kadıköy'de kaybeden Galatasaray, rakibine göre daha cesur, daha
etkili ve daha kararlı bir oyun sergilemişti. Lig'de aynı statta
oynanacak maç için bir anlamda "gözdağı" vermişti. Ne var ki bu
psikolojik etki, Galatasaray'a Ali Sami Yen'de ekstra üstünlük
kazandıramaz. Çünkü Fenerbahçeliler de oraya "orada Nobre'nin
golüyle kazanmış bir takım" olarak gelecekler.
Psikolojik olarak üstünlüğü sıfırlayan bu durum dışında ezeli
rakipler hangi farkları yaratarak maçı kazanacaklar ? Bu soru çok
daha önemli...
Kanımca o farkı yaratacak olanlar teknik direktörlerdir.
Christoph Daum, aylarca kulaklarını tıkadı, eleştirileri öfkeyle
karşıladı, on birini de, değiştireceği adamları da değiştirmeden
yol aldı. Kaybettiği 10 puandan sonra ister istemez gerçeği gördü.
Servet ve Deniz'i oynatarak savunma ve orta alanda aldığı önlemler
arızayı giderdi. Gerekirse Nobre'siz de başlayacağını gösterdi...
Şimdi sanırım sıra Anelka'sız başlangıçta. Fenerbahçe yaralarını
çabuk sarıyor. Puan kaybetse de hedefini ve gücünü kaybetmiyor.
Eric Gerets, ligin en etkili forvet oyuncularına sahip. Bu nedenle
ne olursa olsun hücum felsefesiyle oynuyor. Kadrosu zaten savunma
oynamaya hiç uygun değil. Gerets'in sorunu, maç içinde yaptığı
değişiklikler... Oyuna yanlış kurgularla başladığında hatasını
anlayıp düzeltme yapması zaman alıyor. Oyundan aldıklarıyla oyuna
soktukları hep "anlaşılamayan tercihler" olarak yorumlanıyor. Hasan
Şaş, Ümit Karan, Necati, Hakan Şükür, İliç, Ayhan ve Volkan,
sürekli olarak hata yaptığı tercih listesinde yer alıyor.
Kupa rövanşını teknik adamların doğru yanlış tartıları
belirleyecek.
O tartıyı Daum'un kazanacağını düşünüyorum!
Ev sahibi favori
Fenerbahçe'nin ilk kupa maçından bu yana uyguladığı kalabalık orta
sahalı oyuna Türkiye'de kafa tutabilmeye en uygun ekip
Galyatasaray
MEHMET DEMİRKOL
Fenerbahçe'nin ilk kupa maçından bu yana uyguladığı kalabalık orta
sahalı oyuna Türkiye'de kafa tutabilmeye en uygun ekip Galatasaray.
Gerets'in ilk maçta sahaya sürdüğü Necati, Ümit ve Hakan Şükür'lü
takıma bakıldığında evinde de en azından bu kadar atılgan olması
beklenebilir. Öte yandan bu Galatasaray'ın kağıt üzerinde ofansif
ve sahada da oyunu rakip yarı alana yıkan futboluna rağmen,
istatistikler Fenerbahçe'nin hem şut denemesi, hem de kaleye atılan
şutlar anlamında Galatasaray'ın önünde olduğunu gösteriyor.
Galatasaray'ın rakibinden geri kalışı, Hakan Şükür'ün hele de 2
forvetle birlikte sahada olduğunda onu hedef santrfor olarak
kullanma alışkanlığı. Fenerbahçe'nin sorunlu savunması, 4 stoperle
oynadığında bu tip oyunlara karşı daha dirençli ve etkili. Servet,
Luciano ve Önder karşısında bu oyun pek etkili olmuyor. Bunu
Hakan'la aşmanın yolu bulunabilir. Yanına iki fovet vermektense
savunmayı delebilen, duvar pası yapabilen ayağına hakim orta
sahaları kullanmak. Yani eğer Hakan top indirecekse, İliç ve
Necati'yi onun etrafında kullanmak daha verim alınabilecek bir plan
gibi duruyor. Tabii yılın en formda golcülerinden Ümit'i kesmek de
kolay bir tercih değil. Ama üçünü birlikte oynattığınızda da orta
saha üstünlüğünü ele almak kolay olmuyor. İşte Gerets bu dengeyi
sağlamakta zorluk çekecek. Belçikalı hocanın bir diğer sıkıntısı
ise oyun planı gereği savunmasını çok ileride kurması. İlk maçta
Song'un harika oyunu ve Anelka'nın düşük performansı sarı-
kırmızılıların başına bir sıkıntı açmamıştı. Ama ligin ilk
yarısındaki oyun hatırlandığında Anelka'nın yaratabileceği sorunlar
açıktır. Gerets bu oyunu dengeli bir hücum stratejisine dönüştürmek
için ince eleyip sık dokuyacaktır. Bunun yanı sıra son haftalarda
kesin bir yükselişe giren Alex'i kontrol edip ona aradığı silahları
vermezlerse maçın ve turun favorisi olduklarının
söyleyebilirim.
Tabii tüm bunları söylerken Daum'un bir anda 3 maçtır hiç de kötü
bir sonuç çıkarmayan, en azından puan kayıplarını dindiren 4-4-2 ya
da 4-5-1 oyunundan vazgeçme ihtimalini de bir kenara yazmak
gerekir. Daum böyledir çünkü. Kendi yapar, kendi bozar.
Alnının akıyla
"Kontrolsüz güç, güç değildir" doğru sözü gibi o gece oyunu ve
pozisyonlarını kontrollü şekilde kullanan taraf hangi taraf
olacaksa Ali Sami Yen'den "alnının akıyla" çıkan taraf da o
olacaktır
ERDOĞAN ŞENAY
Çarşamba günü kupada yine büyük bir "Heyecan fırtınası" yaşanacak
Türkiye'de... Ali Sami Yen tribünleri dolup taşacak, ülkedeki
futbolseverler evlerine koşarak ekran başlarında yerlerini alacak,
yani insanlarımız 3-5 saatliğine de olsa "final gibi bir maç"
seyretmenin ve yorumlamanın lezzetinde geçirecekler
zamanlarını.
Oyunun teknik boyutlarına bakarsak Fenerbahçe'nin tek gol avantajı
ve ilk maçı kazanmanın üstün moraliyle çıkacağı açıkça ortadadır
Ali Sami Yen finalinden...Oyunu yavaşlatmaya çalışıp daha maçın
başlarında "zamana oynama yanlışıyla" maça girerse sarı-lacivertli
ekip işte o zaman başı belaya girecek demektir deplasmanda
oynayacak Fenerbahçe'nin...Tam aksine savunma hattını santra
bölgesinin biraz gerisine kurup "arkaya adam kaçırma riskini de
göze alma" gerçekçiliğiyle oynamalıdır Fenerbahçe, Galatasaray'ın
karşısında. Yani cim-bomun kendi sahasında yapacağı hazırlık
pasları sonrası Fener'i kanatlardan veya göbekten devirmek zaten
Gerets ustanın "olmazsa-olmaz" taktiği olacaktır tarihi gecede...
Eğer Fenerbahçe özellikle orta alanda oluşucak fizik fiziğe pres
kavgalarından yüksek yüzde oranında galip çıkarsa işler iyi gider
bu maçta Fenerbahçe adına... Ayrıca sağ ve sol kanat
bindirmelerinde Fenerbahçe tempolu ve çok sayıda ataklar
yaratabilirse Galatasaray'ın hızını kesebilir ancak... Bir de
Önder-Luciano-Servet ve Ümit Özat'ın savunma hattında her türlü
pozisyona erken müdahale edecek bir titizlik ve zeka çabukluğunda
olmaları çok çok önemlidir. Çünkü Galatasaray'ın özellikle kendi
sahasında çok agresif oynayıp Fenerbahçe'yi güç ve moral olarak
yıkmaya çalışacağı o kadar ortadadır ki...
Galatasaray ise tüm hatlarıyla oyundaki pas yüzdesini kendi elinde
tutmaya uğraşacaktır. Ayrıca cim-bom şu anda hem temaşa olarak hem
de gol yollarına inme gerçeğini geçmiş yarışmalarda taraftarlarına
ve futbol severlere sunmuş en mükemmel ekiptir futbolumuzda...
Fenerbahçe ligde lider olabilir. Ama Galatasaray'ın özellikle
savunma ve orta alandaki oyuncularının bütünleşmesi ve tüm
futbolcuların sanki tek beyinden emir alıyormuş gibi kurdukları
paslaşma dengeleri gerçekten tribün ve ekranlara büyük bir lezzeti
sunuyor... Necati-Ümit Karan ve Hakan Şükür üçlüsünün çarşamba
gecesi ortaya koyacakları pozisyon başarıları bu maçın kaderini
tayin edecektir zaten... Tıpkı Fenerbahçe'nin de Alex-Anelka-Nobre
üçlüsünden tur adına çok şeyler beklediği gibi...
Sonuç adına fal açıp Fener kazanır veya Galatasaray yüzde yüz alır
gibi laf ebeliğine hiç girmeyelim dilerseniz. "Kontrolsüz güç güç
değildir" doğru sözü gibi o gece oyunu ve pozisyonlarını kontrollü
şekilde kullanan taraf hangi taraf olacaksa Ali Sami Yen'den
"alnının akıyla" çıkan taraf da o olacaktır.