Yazarları kapıştıran aşk bitti
Abone olKöşe yazarlarını kavga ettiren aşk bitti. Haşmet Babaoğlu'ndan ayrıldı.
Nişantaşı sokaklarında Haşmet Babaoğlu Ahmet Hakan ve Mansur
Forutan'ın oturduğu kafeyi bile basmasına neden olan aşk sona erdi.
Haşmet Babaoğlu ile Ayşe Özyılmazel ayrıldı..
Sabah yazarı Ayşe Özyılmazel, Vatan Gazetesi köşe yazarı Haşmet
Babaoğlu ile ilişkisinin bittiğini Ayşe Arman'a açıkladı. Yılmazel,
birlikteliğin neden bittiğini Arman'a anlattı. İşte Hürriyet'teki
söyleşinin o bölümü:
HAŞMET’LE AYRILDIK
Sevgililerinizle babanız arasında paralellik
kurduğunuz oldu mu?
- Müsaadenle, kurmamam mümkün değil... "Kızlar, babalarını arar"
derler ya, doğru. Ben akıllı bir adam arıyorum... Bilen adam
arıyorum... Usul bilen, yol yordam bilen. Bir şey sorduğumda akıl
verebilecek... Yemek yemeyi bilecek... Hamburger yiyen adamla işim
olamaz, enginar yiyen bir adamla olur ama... Enginar yiyen adam
isterim... Balık yiyen adam isterim. İçtiğini bilen adam isterim...
Zevkleri olan bir adam... Hayran olmadığım bir adamla olamam. Az
gelir bana. Yetmez. İstemem.
İnsanın kendi yaşında birinde bu saydığınız özellikleri bulması
zor. Sevgilileriniz hep sizden daha mı büyüktü?
- Evet büyüktü. En küçüğü 9-10 yaş, en büyüğü 24 yaş büyüktü. Benim
için problem değil.
Arada 24 yaş fark olunca uyum sağlamak zor olmuyor mu? Siz alemlere
akan bir kadınsınız...
- Yaş mesele değil. Alakası yok. Adamın belki ruhu genç... Ben de
akranlarımla takılan biri hiç olmadım. Çocukluğum, annemin ve
babamın arkadaşlarıyla geçti. Kendimi bildim bileli onları dinler,
gözlemlerim...
Sizin için bir ilişkide esas olan nedir?
- Aman şefkat olmasın da... Şefkat, ilişkiyi öldüren bir şey.
Şefkat girdiği anda, o ilişki artık boyut atlamış demektir. İmdat
kırmızı alarm, evyahlar olsun, ben kaçıyorum! Şefkati git, babanla
yaşa, abinle yaşa, sevgilinle yaşama... Şefkat, seksi bitiren bir
şey. Benim ilişkilerimde aslolan aşk ve hayranlıktır...
Hayatınız boyunca en çok aşık olduğunuz adam Haşmet Babaoğlu
muydu?
- Hayır. Haşmet, hayranlık duyduğum adamdı... En aşık olduğum adama
inanmazsın, Allah’ın bir kırosuydu... Bana hiç uymayan biri. Aşk,
zaten tam bir delilik hali. Ve hemen geçen bir şey. Haşmet en
güvendiğim insandı. Yüzde 99, Haşmet’ti mesela. Hayatımdaki en
doğru adam oydu...
Niye dili geçmiş kullanıyorsunuz?
- Çünkü bitti, ayrıldık...
Neden ayrıldınız?
- Öyle... Gerçi, biz sadece "ilişki" anlamında ayrıldık...
Hayatımızda hiçbir zaman ayrılmayacağız... İlişkiler bazen boyut
atlayabiliyor. Bizimki de maalesef aşk boyutundan ayrıldı ve belki
de kimsenin anlayamayacağı kadar kuvvetli başka bir bağa dönüştü.
Ve ben bu bağı şu anda çok seviyorum...
ZANNEDİYOR Kİ İLİŞKİMİZ BAŞLAYINCA BENİ İŞE ALDIRDI, KÖŞE
AÇTIRDI
Hasan Pulur’un eleştirisi sizi çok mu incitti?
- Niye yalan söyleyeyim, incitti. Duayen diyorlar, benim duayenim
değil. Bir kere nazik değil. Mantık hataları yapıyor. Zannediyor
ki, biz aynı gazetede çalışıyoruz, ilişkimiz başlayınca Haşmet beni
işe aldırdı, köşe açtırdı... Oysa o Vatan’da yazıyor, ben Sabah’ta.
Rakip gazetelerde çalışıyoruz... Anlayamadı gitti...
Eleştirinin içinde Hıncal Uluç da vardı galiba..
- Bakın, kimse şans eseri bir yere gelmiyor. Hıncal Uluç daha evvel
de birilerine yardımcı oldu, yol verdi, e ne oldu? Hangisi başarılı
oldu? Neredeler şimdi? Hasan Pulur, gençleri hor görüyor... Ben
bugüne bugün, genç neslin yaşamını en iyi aktaran yazarım. Gençlere
hitap ediyorum ve okur kitlem geniş. Bunun kime ne zararı var?
Derdi nedir ki Hasan Hulur’un? Ben biliyorum aslında... Niyeti,
benim üzerimden Hıncal’ı vurmak, Haşmet’i vurmak... Ama onlara bir
şey yapamaz. Kimse yapamaz. Boşuna uğraşmasınlar.
Peki ya Ahmet Hakan?
- O tesadüfen bu meseleye girdi. Hariçten. Girmeseydi daha iyi
olacaktı. Yoksa çok beğenerek okuduğum biri... "Neco’nun damadı"
diye yazınca Haşmet bozuldu, gerek yoktu, onun derdi Mansur’laydı.
Anlayacağın, Ahmet Hakan arada kaynadı, gitti. Ki ben onu çok
beğenirim, yazılarını, üslubunu, kendisini, her şeyini...