Yazarından Mavi Kitap itirafı
Abone olErmenilerin sözde soykırıma delil olarak gösterdiği "Mavi Kitap" ne kadar doğru? 30 yıl önce ölen kitabın yazarı Toynbee, başka bir kitabında "Mavi Kitap"ı tekzip ediyor.
1975’te ölen Toynbee, Klasik Yayınları tarafından Türkçe’ye
aktarılan ‘Hatıralar: Tanıdıklarım’ adlı kitabında, Türkiye’deki
dostları ve Ermeni tehciri için, Ermeni iddialarına kanıt olarak
gösterilen Mavi Kitap’tan çok farklı şeyler söylüyor... Tarihçi
Arnold Toynbee, hatıralarında, Lord James Bryce ile yazdığı ve
Ermeni iddialarına kanıt olarak gösterilen Mavi Kitap’ı da
anlatarak, ‘Hükümetin propaganda için hazırlattığını bilseydik
yapmazdık’ diyor. Toynbee, 1915’teki Ermeni tehcirinin amacının
‘güvenlik önlemi’ olduğunu, ABD’nin aynı şeyi Pearl Horbour sonrası
Japon asıllı Amerikalılara yaptığını söylüyor. LORD James Bryce ile
birlikte yazdıkları Blue Book-Mavi Kitap’ın, İngiltere hükümeti
tarafından Alman karşıtı propaganda amacıyla hazırlatıldığını
bilmediklerini söyleyen ünlü tarihçi Arnold Toynbee, 1966’da
yazdığı kitap için, ‘Bilseydik böyle bir şeyi yapmazdık’ diyor.
1975’te ölen Toynbee, Klasik Yayınları tarafından Türkçe’ye
aktarılan ‘Hatıralar: Tanıdıklarım’ adlı kitabında, Türkiye’deki
dostları ve Ermeni tehciri için de, Mavi Kitap’tan çok farklı
şeyler söylüyor: TÜRKLERLE DOSTLUĞUM ‘Birçok Türk arkadaşım
olmuştur ki, onlarla çok yakın dostluklar kurdum. Türklerle
aramdaki bu kişisel dostlukları nasıl kurabildim? 1915’te Osmanlı
İmparatorluğu’ndaki Ermeni hadisesi hakkında gösterilen tavırlar
hususunda Lord Bryce için hazırladığım kitap Türklerle aramda
kurduğum dostluğun temelini oluşturmaktadır. Ermeni meselesi
hakkındaki araştırmalarımda takip ettiğim yol sayesinde, bu olayın
muhataplarıyla aynı vatanı paylaşan insanlarla arkadaşlık
kurabilmiştim (s. 282)’ Öyle anlaşılıyor ki, Toynbee, hazırladığı
kitabın içeriğinden Türk dostlarını haberdar etmiş. Buna rağmen, ne
kitabın hazırlık aşamasında ne de daha sonra kendisine herhangi bir
tepki gösterilmemiş. Öyle ki, yıllar sonra Çankaya’ya çıkıp Mustafa
Kemal’la uzun uzun sohbet bile ediyor. Toynbee, Ermeni tehciri
sırasında Türklerin şiddet uygulamadığını söyleyerek bunu şöyle
gerekçelendiriyor: JANDARMANIN ESERİ ‘Ermenilerin yerli Türk
komşuları tarafından böylesi bir muameleye tabi tutulmadıkları
açıkça ortadaydı. Bu komşular olayların büyük kısmını pasif bir
şekilde izlemişlerdi. (Tabii ki bu da oldukça kötüydü). Birkaç
olayda yerli Türklerin, Ermeni dostlarına yardım etmek üzere
ellerinden eleni yaptıklarına dair kanıtlar da vardı. İstanbul
hükümetinin emriyle Ermeniler yurt dışına çıkartılmıştı. Aslında
yerli insanlarla bağlantıları olmayan jandarmalar ve askerler bu
emirleri yerine getirmişlerdi. Bu hakikatler şunu göstermektedir ki
insanlar ilişki içinde oldukları kişilere karşı şiddet uygulamak
istemezler. (s. 282)’ Mavi Kitap nasıl yazıldı ‘O tarihlerde
İngiltere Krallığı hükümetinin bu (propaganda) faaliyetlerinden
habersizdim. Sanırım Lord Bryce da öyleydi. Belki de bu bir şanstı.
çünkü eğer gözlerimiz açılsaydı sanırım ne Lord Bryce ne de ben,
İngiltere Krallığı hükümetinin yüklediği bu işi yapardık. Biz bu
görevi yerine getirmek için en halis niyetlerle çalışıyorduk (...)
Majestelerinin hükümeti Ermeniler hakkında bir kitap yazılmasını
istediğinde Lord Bryce bu siyasal ilişkileri farketmiş olsaydı
sanırım teklifi redderdi. Dürüstlüğüyle tanınan bir insandı.
Amerikan kaynaklarına ulaşabiliyordu ve Amerika’da kendisine büyük
bir saygı duyuluyordu (...) Eminim ki söz konusu kitabın (Blue Book
/ Mavi Kitap) yazılmasının gündeme geldiği dönemde bu işin
arkasındaki politik güdünün farkına varmış olsaydım Lord Bryce’ın
dairesine doğru yürürken çok rahatsızlık hissederdim. (s. 174-180)’
Tehcirin amacı siyasi TOYNBEE’nin Ermeni tehcirinin siyasal
gerekçelerini de kitabında sıralıyor: ‘Dikkat edilmesi gereken bir
nokta vardır ki o da şudur: Üç kişinin kurduğu hükümetin
Osmanlı’daki Ermenilere yaptığı muamelede öne sürdüğü sebepler
kişisel değil, siyasi idi. Anadolu’nun batısında yaşayan Yunanlılar
gibi Ermeniler de bir gün Osmanlı İmparatorluğu’ndan kendilerine
bir devlet koparabilecekleri ümidini taşımışlardı. Yunanlıların ve
Ermenilerin siyasi amaçlarının meşruiyeti yoktu. Çünkü iki grup da
Türkler arasında azınlıktaydı. İstekleriyle Türk İmparatorluğu’nu
bölmeyi amaçlıyorlardı. Yalnız bu Türk halkına ciddi haksızlıklar
yapılmadan gerçekleştirilemezdi (...) Türk yetkilileri yerli Ermeni
toplumunun Rus istilacılar için ‘beşinci kol’ olarak
çalışabileceğini keşfetmişlerdi. Ermenileri savaş bölgesinden
çıkartma kararı aldılar. Bu da bir güvenlik önlemi olarak
değerlendirilebilir. Benzer koşullar altında başka hükümetler de
benzer kararlar almışlardır. Mesela Pearl Harbor’da Japonlar,
Amerikan donanmasına saldırdıktan sonra Amerikan hükümeti Japon
asıllı Amerikalıları Pasifik’ten çıkarıp Mississippi havzasına
yerleştirmişti. (s.283-284)’ Kaynak: www.hurriyetim.com.tr