YAZ BAŞLAMADAN HAFİFLEYİN
Abone olNişantaşı Hastanesi Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Bahar Aktan, bahar aylarının yenilenme ve kışın alınan fazla kilolardan kurtulma zaman...
Nişantaşı Hastanesi Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Bahar
Aktan, bahar aylarının yenilenme ve kışın alınan fazla kilolardan
kurtulma zamanı olduğunu söyledi.
Bahar aylarının gelmesiyle birlikte alınan fazla kiloların
verilmesi için yaşam tarzında küçük değişiklikler yapılması
gerektiğini belirten Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Bahar Aktan,
bu durumun kişiyi psikolojik açıdan rahatlatacağını da ifade etti.
Aktan, bahar aylarında kişinin kendini iyi hissetmesi için uyulması
gereken 12 altın kuralı şu şekilde sıraladı:
"METABOLİZMA HIZINA UYGUN BESLENME"
Kışın alınan kilolar yaza yaklaşılan bu aylarda hem vücut direncini
düşürüyor hem de kış uykusundan uyanması gereken metabolizmanın
önünde çok büyük bir engel teşkil ediyor. Bu aylarda uygulanılacak
sağlıklı ve dengeli beslenme programları ile bahar yorgunluğu
hissetmeksizin yaza daha enerjik ve hafif başlayabilirsiniz. Yaşam
koşullarınıza ve metabolizma hızınıza uygun olarak hazırlanmış bir
beslenme programı ile yaz ayları başlamadan sağlıklı bir şekilde
hafifleyebilirsiniz.
"DAHA FAZLA HAREKET"
Kış aylarında alınılan kiloların veya artan vücut yağ oranımızın en
büyük sorumlusu hareketsiz kalınan günlerdir. Bahar aylarında
şikayetçi olunan uyku problemleri ve depresyon gibi bu mevsime özgü
şikayetlerden orta düzey fiziksel aktivite yaparak
kurtulabilirsiniz. Yapılan araştırmalarda; fiziksel aktivitenin
vücuttan salınan ve bir diğer adı “mutluluk hormonu” olan endorfin
salınımını artırdığı gösterilmiştir.
"DETOKS PROGRAMI"
Bağışıklık sisteminin daha güçlü olması, kışın olumsuz etkilerinden
kurtulmak, vücutta biriken toksinlerden kurtulmak için detoks
programı uygulanmalıdır. Detoks diyeti ile birlikte özellikle
bağışıklık ve sindirim sistemi daha sağlıklı hale getirirken kilo
kaybetmeye başlanılır. Meyve ve sebzelerin arındırıcı etkilerinden
bol bol faydalanılacak bir detoks programı; cilt problemleri ve
kabızlık gibi sıkıntılarının da çözümü olacaktır.
"İYİ BİR SU DENGESİ İÇİN BOL SU"
Sağlıklı bir bireyin günlük ortalama 2 ila 3 litre arasında değişen
su tüketimine ihtiyacı vardır. Özellikle kışın soğuk havalarda su
tüketimimizin azaldığı, bunun yanında vücuttan su atımına neden
olan çay-kahve gibi sıcak içecek tüketiminin arttığı görülmektedir.
Su tüketiminin azalması ile; metabolizma hızının azaldığı, yağ
yakım hızının düştüğü ve bunlara bağlı olarak kilo artışı
gözlenebiliyor. Ayrıca bağırsak hareketlerinin ve vücuttan toksin
atımının en temel gereken öğesi olan suyun az alımı ile vücutta
toksinlerin birikmesi daha kolay hale geliyor.
"MOTİVASYON"
Motivasyonunuzu sağlamakta zorluk çekiyorsanız sizi bu hedef
doğrultusunda doğru yönlendirecek bir profesyonele kendinizi teslim
edebilirsiniz. Motivasyon sorunu yaşayan bireylerin dış bir otorite
ile birlikte ilerlemesi başarıyı yani istenilen sürede hafiflemeyi
beraberinde getiriyor.
"PLANLANMIŞ BİR YAŞAM"
Koşullar ne olursa olsun önceden elinizde yazılı halde bulunacak
bir “günlük yaşam ve beslenme programı” ile her türlü motivasyon
bozucu durum için önceden tedbirinizi almış olursunuz. Önceden
hazırladığınız programa sadık kalıp kalmadığınızı ise yine günlük
üzerine alacağınız “yaptım-yapmadım” notları ile kontrol altında
tutabilirsiniz.
"İYİ BİR UYKU"
Uyku; insan vücudunun kendini yenilediği ve günlük yaşantının
olumsuz etkilerinin metabolizmadan silindiği yaşamın en
dinlendirici sürecidir. Günlük ortalama 6,5-7 saat uyumanın
dinlenme ve hücre yenilenmesi için yeterli olduğu biliniyor.
"GÜNEŞLE TEMASA GEÇİN"
Yalnızca güneş ışınlarının varlığında vücutta üretilen ve herhangi
bir besin kaynağı ile yeterli miktarlarda vücuda alımının mümkün
olmadığı bir vitamin olan D vitamini için yılın en uygun zamanları
bahar aylarıdır. Vücuttaki D vitamini seviyesi ile kilo problemleri
arasında ilişki olduğunu gösteren çalışmalara göre; her gün yeterli
miktarda güneş ışınına maruz kalma ile metabolizma hızında ve yağ
yakım hızında da artış olabileceği belirtiliyor. Günlük 25-30
dakika kadar güneş ışığı ile direk temasa geçmek ayrıca kemik
sağlığı ve bağışıklık sistemimizin güçlenmesi için oldukça
önemli.
"MEYVE-SEBZELERİN YENİLEYİCİ ETKİSİNDEN YARARLANIN"
Meyve ve sebzelerde bulunan her farklı renk insan sağlığı açısından
hayati önem taşıyan ayrı bir besin öğesinin simgesidir. Bu besin
öğeleri; vitaminler, antioksidanlar veya minerallerdir. Her birinin
sağlık açısından öneminin saymakla bitmeyeceği bu besin öğelerinden
olabildiğince fazla faydalanmanın en basit yolu “rengarenk
beslenme” prensibi ile özetlenebilir.
"SİNDİRİM SİSTEMİNİZİ HAZIRLAYIN"
Vücutta fiziksel veya psikolojik değişimlerin etkisini en çok
gösterdiği sistemlerin başında sindirim sistemimiz gelir. Başta
bağırsaklarımız olmak üzere sindirim sistemine ait organların,
yaşanılan durum ve duygu değişikliklerinden çok fazla etkilendiği
ve bu etkilenmenin kendini ciddi sağlık sorunlarına varabilen
boyutlarda dışa vurduğu bilinmektedir. Her gün düzenli olarak
tüketeceğiniz probiyotik yoğurt veya kefir ile bağırsak sağlığınızı
güvence altına alabilirsiniz.
"KARBONHİDRATLARA DİKKAT"
Karbonhidratlar günlük alınması gereken besin öğeleri ve enerji
miktarı düşünüldüğünde beslenmenin olmazsa olmazları. Ancak yanlış
şekilde ve türde tüketildiklerinde yarardan çok zarar niteliğinde
olabilir. Karbonhidrat türevlerinin yerine daha kompleks yapıda
olanlarını tercih etmek; tokluk hissini arttıracak, doygunluk
süresini uzatacak ve sindirim sistemi sağlığı için gerekli olan
liflerin vücuda alınmasını sağlayacaktır. Beyaz ekmek yerine tam
buğday veya çavdar ekmeği, pirinç-makarna yerine bulgur, tatlı
yerine meyve tüketimi gibi basit ama önemli değişiklikler ile
zayıflama sürecini kolaylaştırabilirsiniz.
"METABOLİK ÖDEMDEN KURTULUN"
Vücutta var olan su dengesi; hücre içi ve hücreler arasında bulunan
suların birbiri tarafına giriş ve çıkışı ile sağlanır. Herhangi bir
hastalık durumu yokken zaman zaman el, ayak ve yüz bölgenizde
şişlikler gözlemliyorsanız bunun beslenmenizde yaptığınız
hatalardan kaynaklanıyor olabileceğini söylemek mümkün. Günde 2
litrenin altında su içilmesi, fazla miktarda çay-kahve tüketimi,
tuz veya sodyum içeriği yüksek olan gıdaların (özellikle fast food,
çin yemeği, hazır çorba, sucuk-salam-sosis gibi işlenmiş gıdalar)
yenilmesi ödem-şişlik problemlerinin yaşanması için yeterlidir.
(İHA)