Yaz aylarında buna dikkat!
Abone olKaya, yaz aylarında besinlerin daha çabuk bozulduğuna dikkati çekerek, besin zehirlenmelerine karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Uşak Halk Sağlığı Müdürü Hasan Kaya, yaz aylarında
besinlerin daha çabuk bozulduğuna dikkati çekerek, besin
zehirlenmelerine karşı dikkatli olunması gerektiğini
söyledi.
Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz döneminde besin zehirlenme vakalarının arttığını söyledi. Besinlerin sıcak ortamlarda çok daha çabuk bozulduğunu ve bozulan besinlerin tüketilmesinin insan sağlığı açısından ciddi riskler oluşturduğunu bildiren Halk Sağlığı Müdürü Hasan Kaya, vatandaşların bu konuda dikkatli olması gerektiğini belirtti.
Besin zehirlenmelerinin belirtileri ve yapılması gerekenlerle ilgili bilgi veren Kaya, hijyenik yönden uygun olmayan koşullarda hazırlanan besinlerde üreyen bakterilerin besin zehirlenmelerine neden olduğunu kaydetti.
Besin zehirlenmelerinin çoğunlukla hafif ve kısa süreli olduğunu ama bazı faktörlerin hastalığın daha ağır seyretmesinde, hatta ölümcül sonuçlar oluşturmasında etkili olabileceğini ifade eden Kaya, "Besin kaynaklı hastalığa herkes yakalanabilir ancak bağışıklık sistemi zayıf olanlar, bebekler, çocuklar, gebeler ve yaşlılar çok daha çabuk etkilenir" dedi.
Kaya, besin zehirlenmelerinin belirtileriyle
ilgili de şu bilgileri verdi:
"Zehirlenme, neden olan bakteri veya toksinin özelliği, besinin ne oranda bakteri veya diğer ajanlar ile kirlendiği, tüketilen miktar ve kişinin bakteriye karşı gösterdiği duyarlılığa göre değişiklik göstermekle birlikte, pek çoğunda mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, ishal, karında kramplar şeklinde ortaya çıkar. Besin zehirlenmeleri genellikle ani başlar ve hastalık belirtisi 30 dakika ile 72 saat arasında ortaya çıkar. Besin zehirlenmesinde kusma ve ishal oluşması doğaldır. Çünkü bu tepkiler vücudun zehire gösterdiği tepkilerdendir. Bu nedenle şikayetlerin başlamasını takiben 24 saat içerisinde kesinlikle bulantı ve ishali önleyici ilaçlar kullanılmamalı. İshal ve kusmayı arttıracak düşüncesiyle hiçbir şey yememek yanlış bir davranıştır. İshal tedavisinin en iyi şekli dinlenmek ve bol miktarda sıvı (temiz içme suyu, ayran, maden suyu, şekersiz çay vb.) tüketmektir"
BESİN ZEHİRLENME DÖNEMİNDE BESLENME ÇOK ÖNEMLİ
Besin zehirlenmesinin seyretiği dönemlerde doğru beslenmenin çok önemini vurgulayan Hasan Kaya, yorgun düşen vücudun doğru besinler alınarak güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Zehirlenmeyle karşılaşan kişinin yoğurt, pirinç lapası, haşlanmış patates gibi besinler tüketmesini öneren Kaya, "İshal geçene kadar kişi bağırsak hareketliliğini arttıran çiğ sebze, erik, kayısı, incir, üzüm, karpuz gibi meyveler tüketmemeli" dedi.
Kaya şu önerilerde bulundu:
"Besin zehirlenmesinden korunmak için besinleri
güvenilir yerlerden satın alınmalı. Her türlü gıda maddesi satın
alırken etiket bilgisi okunmalı, üretim ve son kullanma tarihi,
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından üretim izni olup olmadığı
ve saklama koşullarına dikkat edilmeli.
Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri kesinlikle
kullanılmamalı. Kırık, çatlak, dışkı ile kirlenmiş yumurta satın
alınmamalı,yumurtalar kullanılmadan hemen önce mutlaka
yıkanmalıdır. Dondurulmuş besinleri satın alırken ambalajı altında
ve içinde buz kristalleri olmamasına dikkat edilmeli, orijinal
paketlerinde -18°C'de satın alınmalıdır.
Dondurulmuş besinler, buzdolabı sıcaklığında veya
mikrodalga fırında çözdürülerek kullanılmalı, çözdürme işlemi oda
sıcaklığında veya kalorifer, soba üstüne bırakılarak kesinlikle
yapılmamalı. Bir kez çözdürülmüş olan besinler kesinlikle tekrar
dondurulmamalı.
Çabuk bozulabilen besin maddeleri satın alındıktan sonra
açıkta ve oda sıcaklığında bırakılmamalı, tüketilene kadar
buzdolabı ısısında muhafaza edilmeli. Besinleri hazırlama, pişirme
ve servisinde kişisel hijyen kurallarına uyulmalı, eller yemek
hazırlamadan önce ve sonra iyice yıkanmalı, tuvalet sonrası el
temizliğine özen gösterilmeli.
Çapraz bulaşmayı önlemek amacıyla çiğ besinler ile
pişmiş yiyecekleri ayrı raflarda, pişmiş yiyecekleri üst raflarda
ve üzeri kapalı şekilde depolanmalı, çiğ ve pişmiş besinleri
birbirinden ayrı yüzeylerde ve ayrı araç gereç kullanılarak
hazırlanmalı. Mümkünse yemekler günlük olarak hazırlanmalı, artan
yemeklerde yeniden ısıtma söz konusu olacaksa bir kereden fazla
tekrar ısıtma işlemi yapılmamalı.
Kırmızı et, tavuk, balık, süt ve ürünleri gibi kolay
bozulabilen riskli besinler uygun süre ve sıcaklıklarda
pişirilmeli, pişmiş yemekler oda sıcaklığında 1 saatten fazla
bekletilmemeli. Pişirdikten sonra hemen tüketilmeyecek yemekler,
hızla soğutularak yeniden servis edilene kadar buzdolabında
saklanmalı.
Konserve satın alırken, alt ve üst kapaklan şişkin,
kutusu hasar görmüş, kapağı gevşemiş ve son kullanma tarihi geçmiş
olanlar kesinlikle satın alınmamalı, içme sularının güvenilir
kaynaklardan satın alınmasına özen gösterilmeli, güvenilirliğinden
emin olunmadığında sular kaynatıldıktan sonra içilmeli. Özellikle
dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden
kaçınılmalı.
Tahıl, kurubaklagil ve kuruyemiş gibi kuru gıdalar nemsiz, kuru ve 15°C -20°C arasındaki sıcaklıklarda muhafaza edilmeli. Sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmeli. Her kullanımdan sonra besinleri hazırlarken kullanılan tüm araç gereçler ve yüzeyler deterjanlı sıcak su ile yıkanıp iyice durulanmalı."