Yayın cezalarına tepki yağmuru
Abone olYüksek Seçim Kurulu’nun seçim döneminde yapılan yayınlar nedeniyle çok sayıda kanala verdiği yayın durdurma cezası, siyasilerin de tepkisine...
Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim döneminde yapılan yayınlar
nedeniyle çok sayıda kanala verdiği yayın durdurma cezası,
siyasilerin de tepkisine neden oldu.
YSK’nın seçim döneminde yapılan yayınlar nedeniyle çok sayıda
televizyon kanalına yayın durdurma cezası vermesi siyasetçilerin de
tepkisine neden oldu. Hakkaniyet ölçüsüne dikkat edilmesi konusunda
uyarıda bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Mesela
bir televizyon bir partiyi hiç yayınlamamış, ona 50 saat, 60 saat
vermişler, ama öbür televizyon başka bir partiyi yayınlamış,
yayınlarken hep yalan yazmış, yalan, iftira montajlar yapmış.
Birine 70 saat vermiş, yalan, iftara montajı yapana ‘bu yayınlamış
ama buna da 15 saat vereyim, 8 saat vereyim’ demiş. Burada
hakkaniyet ölçüsü olması gerekir” ifadelerini kullandı.
"ACELECİ BİR KARAR"
YSK tarafından verilen kararları aceleci bir karar olarak
değerlendiren AK Parti Amasya Milletvekili, TBMM Milli Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Naci Bostancı ise, kararı
doğru bulmadığını ifade etti. Bostancı, “Aceleci bir karar olarak
görüyorum. Seçim formatı değişiyor, yeni teknolojiler geliştikçe
seçimin yürüme biçimi ve halkla bağ kurma biçimi değişikliğe
uğruyor, hukuk ta bunun arkasında geliyor. Mevcut kararın
geleneksel bir akıl ile alındığı kanaatindeyim. Çok abartılı, çok
gerçekler hilafına olduğu tespit edilen haberlere ilişkin olarak
belki kimi yaptırımlar düşünülebilir ama böylesine genel,
teknolojik değişimin getirdiği olması gereken hukuki referanslarla
çelişen bir kararı doğru bulmuyorum” dedi.
"SOSYAL MEDYADA KURAL YOK"
Sosyal medyanın kuralsız biçimde yürüdüğünü ve sosyal medya
merkezlerinin elek uygulamaması durumunda başka insanların
özgürlüklerine helal getirdiklerini söyleyen Naci Bostancı, “Sosyal
medya kuralsız biçimde yürüyor. Onun arkasında gecikerek hukuk
gelecek. Kaynağı belirli olan haberciliğin müeyyidesi var ama
kaynağı belirsiz, maskesiz haber yayıncılığının müeyyidesi yok. Bu
müeyyideyi en azından bu tür haberciliğe mani olmak bakımından
sosyal medya merkezlerinin ellerini biraz çabuk tutmalarında fayda
var. Seçim döneminde toplumsal mühendisliğin bir aracı olarak
kullanıldı sosyal medya, maskeli süvarilerin yayınlarıyla
karşılaşıldı. Bunlara karşı tedbir almayan ilgili yerler,
Türkiye’deki hukuki sistemin engellemesiyle karşılaştı ki, çok
doğrudur, çok yerinde kararlardır bunlar. Ama daha sonra AYM bir
kararla bu engellemeyi kaldırdı, bunu doğru ve yerinde bulmuyorum.
Sosyal medyanın merkezleri bir elek uygulamazlarsa başka insanların
özgürlüklerine halel geliyor” diye konuştu.
(İHA)