Yavuz Donat o geceyi anlattı
Abone olSabah Gazetesi'nin usta kalemlerinden Yavuz Donat 14 yıl önce meclis lojmanlarında işlenen cinayet için TBMM araştırma komisyonuna ifade verdi. Donat o geceyi anlattı
Meclis lojmanında cinayet Pazartesi günü öğleden sonra TBMM'den bir "davet" aldık... Önce telefonla... Sonra da "Gizli-Acele" damgalı bir yazıyla. "Davet" bir komisyondan geliyordu. "Meclis lojmanlarında Mustafa Güngör'ün öldürülmesinin aydınlatılması ve sorumluların belirlenmesi amacıyla kurulan" komisyondan. Komisyon Başkanı "eski savcı, eski hakim, eski DGM Başkanı" Uşak Milletvekili Ahmet Çağlayan. Komisyon "bilgimize başvurma" gereğini duymuş. Dün saat 13.00'te Meclis'teydik. 12 üyeli komisyonun "9 üyesi" gelmişti. "Onlar" sordular. Biz de "bildiklerimizi" anlattık. Çıkarken saate baktık. 13.50 idi. 23 Haziran'ı 24 Haziran'a bağlayan gece (1991) milletvekili lojmanlarında bir cinayet işlendi. 23 Haziran'da "Yıldırım Akbulut Hükümeti'nin" görevi sona ermişti. Aynı gün "Mesut Yılmaz Hükümeti" kurulmuştu. 23 Haziran'da "giden İçişleri Bakanı" Abdülkadir Aksu'ydu. "Gelen İçişleri Bakanı" Mustafa Kalemli'ydi. 1991'den bu yana daha pek çok İçişleri Bakanı "geldi, gitti." Ama "lojman cinayeti" hep karanlıkta kaldı. Öldürülen bir milletvekilinin (Erol Güngör) oğlu Mustafa'ydı. 21 yaşında, üniversitede okuyan, Mülkiye takımında basketbol oynayan, 2.06 boyunda, çevresinde sağlam ahlaka sahip olarak tanınan bir gençti. Önce "bıçaklanmıştı." Sonra "tabancayla vurulmuştu." Ve ardından "boğulmuştu." Aradan yıllar geçti. "Faili" hala meçhul. Milletvekili lojmanları "yolgeçen hanı" değil. "Girişi, çıkışı" kontrol altında. Milletvekillerinin eş ve çocukları dışında "kimlik tespiti yapılmadan" içeriye kimse sokulmuyor. "İşte böyle bir yerde" cinayet işleniyor. Ama "gören, bilen, duyan" kimse yok. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi "Meclis lojmanı cinayeti" davasında "Türkiye'yi haksız buldu." Ülkemiz için "ne büyük ayıp." Ve sonunda TBMM "lojman cinayetini aydınlatmak için" komisyon kurdu (24 Nisan 2004). Komisyonun "görev süresi" bu ay sona erecek. Şu ana kadar "110 kişi" dinlendi. İçlerinde polis de var, savcı da. Cinayete kurban gidenin ailesi de. Siyasetçiler de. Dün saat 13.00'te teyp açıldı ve Başkan Ahmet Çağlayan söze başladı: - Gazetecilik ciddiyetinizi ve sorumluluğunuzu bilen komisyonumuz sizin bilginize başvurma ihtiyacı duydu... Olayla ilgili olarak yazdığınız yazılar da var... Bize bildiklerinizi anlatır mısınız? Komisyonun "resmi oturumunun" öncesinde, üyelerden Samsun Milletvekili Sezai Önder'in bize söylediği "bir çift söz" var ki, yazmadan geçemeyeceğiz: - Yavuz bey, bu olayda deliller süpürülmeye uğraşılmış... Hani mafyanın suskunluk yasası var ya... Bu cinayet sonrasında suskunluk yasası işlemiş. Komisyon Başkanı'na sorduk: - Bilgisine başvurduğunuz herkes gelip, size bilgi verdi mi? Başkan Ahmet Çağlayan'ın yanıtı: - Maalesef... Gelmeyen kamu görevlileri var. Bunlardan kimi "memur." Kimi "siyasi şahsiyet." Amerika, gerektiğinde "Başkan'ı bile" soruşturma komisyonunun karşısına oturtuyor. Bizde ise... "Suskunluk yasası" hakim. Yıllar sonra "böyle bir komisyonu kurabildiği için" Meclis'i kutluyoruz. Başkan Ahmet Çağlayan'ın söylemiyle "iğne ile kuyu kazan komisyon" dileriz bir sonuca ulaşır. Ve cinayetin üzerindeki "örtü" kaldırılır. Yavuz DONAT www.sabah.com.tr