Yassıada ile Silivri arasındaki tek fark!
Abone olYassıada ve Ergenekon davalarını karşılaştıran Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'tan Ergenekon davası ile ilgili şaşırtıcı teklif...
Silivri Cezaevi'nde görülen Ergenekon davasının bugünkü
duruşmasını izleyen Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'tan
ilginç Yassıada benzetmesi:
"Bu mahkeme Yassıada mahkemelerine benziyor. Arada bir fark var. Oraya deniz yoluyla gidiliyordu buraya kara yolu ile geliniyor."
Cindoruk ve Ufuk Söylemez'in aralarında Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da bulunduğu bazı sanıklarla duruşma öncesi bir süre sohbet etti.
OTURMA YERİ KRİZ YARATTI
Cindoruk ve Söylemez ardından duruşma salonunda avukatlara
ayrılan bölüme geçti. Cindoruk ve Söylemez görevlilerin uyarısının
ardından izleyicilerin bulunduğu bölüme geçti ve buradan duruşmayı
izledi. Cindoruk duruşma salonu çıkışında ise basın mensuplarının
sorularını yanıtladı.
BU MAHKEME YASSIADA MAHKEMESİNE BENZİYOR
50 yıl önceyi anımsadığını ifade eden Cindoruk, "O zaman Yassıada mahkemelerinde avukatlık yapmıştım. Bu mahkeme ona benziyor. Arada bir fark var. Oraya deniz yoluyla gidiliyordu buraya kara yolu ile geliniyor" dedi.
Daha önce sadece bir cezaevi olarak Yassıada mahkeme bulunduğunu ifade eden Cindoruk, ara dönemlerde bile cezaevinde mahkemelere rastlanmadığını belirtti.
BÖYLE BİR MAHKEME OLMASI İÇİN ANAYASA DEĞİŞMELİ
"Silivri Cezaevi'nde yargılama yapılmasını hukuksallık açısından değil, aynı zamanda Anayasal açısından da yanlış buluyorum" diyen Cindoruk sözlerine şöyle devam etti:
"Böyle bir mahkemenin kurulması için Anayasal
değişikliğe gerek vardır. DGM kaldırıldıktan sonra cezaevinde bir
mahkemenin olması çok büyük bir adli hatadır. Burada adil yargılama
yapıldığına inandırmakta yargıçlarda savcılarda zorluk çeker. Ben
sadece sanıklar açısından olaya bakmıyorum. 60 yıllık bir hukukçu
olarak hakimler ve savcılar için de bir haksızlık görüyorum.
Hakimler ve savcılarında bir cezaevinde yargılama yapmayı içine
sindirmeleri zordur. Bu nedenle bu yanlışın düzeltilmesi gerekiyor.
Portatif mahkeme olmaz."
BURASI DOĞAL BİR MAHKEME DEĞİL!
Cindoruk, "Sayın Kılıçdaroğlu buraya 'Toplama kampı' dedi. Ben sığınma kampı gibi gördüm. Sığınmacıların kampı gibi... Adalete sığınanlar burada. Adil yargılamanın yapılması için doğal mahkemeye ihtiyaç var. Burası doğal bir mahkeme değildir. Taşınmış bir mahkemedir. Bu mahkemeden adil yargılama beklemekte hepimizin zorluğu var" diye konuştu.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN HİÇBİR YARARI OLMAZ
Hükümet tarafından zaman zaman büyük adliye binaları yaptıkları
şeklinde açıklamalar yapıldığını belirten ve bunun doğru olduğunu
söyleyen Cindoruk, "Çok güzel adalet sarayları yaptılar. O
zaman o adalet saraylarının birisinin içerisinde bu mahkemenin
faaliyet göstermesi sağlanmalıdır. Açıkça söylüyorum bu mahkeme
kapatılmadıkça Türkiye'de anayasa değişikliğinin hiçbir yararı
hiçbir etkisi olmaz. Adalet teşekkül etmedikçe, eşit
dağıtılmadıkça, adil yargılama ara kararlara yansımadıkça sonuçta
istediğiniz kadar adil yargılama yaptığınızı söyleyiniz, bunu halka
inandırmak mümkün değildir. Buradan üzüntü ile ayrılıyorum. Acıyla
ayrılıyorum. Bir hukukçu olarak 50 yıldır bir mesafe alamadığımızı
görüyorum" dedi.
Cindoruk, açıklamasının ardından beraberinde bulunan Ufuk Söylemez ile birlikte cezaevi önünde İşçi Partisi ve Vardiya Bizde Platformu tarafından özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve tutuklu sanıkların tahliye edilmesi için kurulan nöbet çadırlarını ziyaret etti.