Yassah hemşerim!
Emir eri, bu sözlerden başka bir şey bilmez. Aksi takdirde, başına
gelmedik felaket kalmaz!
Niğde'de TOKİ personeli ile görevli erler arasındaki kavganın
nedeni de bu söz...
Başbakan Erdoğan'ın konuşma yapacağı alanda bomba araması
yapılacak. Ev sahibi olan TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, son
hazırlıkları gözden geçiriyor.
Bir anons:
-Lütfen alanı boşaltın. Sayın Bayraktar siz de.
Hay hay...
Bayraktar bomba araması yapılacak çemberin dışına çıkıyor ama
"yassah hemşerim" diyen bir er, diretiyor:
-Daha da uzaklaş...
Ev sahibini evinden çıkardıkları yetmezmiş gibi, evin bahçesinden
de çıkarmak istiyorlar.
Doğal olarak ev sahibi itiraz ediyor:
-Kardeşim 5 dakika sonra başbakan gelecek. Ben ev sahibiyim daha
nereye gideyim?
Askerin ağzından çıkan söz değişmiyor:
-Yassah hemşerim...
Bayraktar'ın itirazı kar etmiyor.
Üstelik azar işitiyor:
-Sen manyak mısın kardeşim uzaklaş!
Manyak dedikleri, Türkiye'yi şantiyeye çeviren kişi.
Teğmenin davranışı şık değil.
Kaba!
-Götürün!
İşte tam bu sırada devletin resmi polisi, yani Erdoğan Bayraktar'ın
koruması devreye giriyor:
-Durun!
I ıh...
-Götürün!
Ondan sonra tartışma büyüyor.
İtişme kakışma sonucu, bir subay yere düşüyor.
Olayın özü bu...
Askere yumruk var mı peki?
Var diyelim!
Basit bir kavgada atılan yumruk yüzünden, asker-sivil çatışması
yaşanmış gibi, bir hava estirmek, kime ne kazandırıyor anlamak
mümkün değil!
Şüpheli aracın içindeki gazeteciler!
Yapılan yanlışa dikkat çektik.. En ufak bir abartı yok, Yeni Şafak
yazarı Yasin Doğan'ın yazdığı gibi.
Doğan, insafsızca bir yazı kaleme almış...
Diyor ki:
-Camları siyah esrarengiz bir araç bütün uyarılara rağmen
durmayınca, polis silahını çekmek zorunda kalmıştır.
Yanlış bilgi!
Böyle bir şey yok...
Uyarı yok...
Anons yok...
Kaldı ki, şüpheli bir araç varsa eğer, bir polis değil, tüm
polislerin tetikte olması gerekiyor.
Öyle ya, madem şüpheliyiz, niçin aşağı indirilmedik?
Niçin üstümüz aranmadı?
Niçin ifademiz alınmadı?
Şüpheli kişilerin kimliği sorulmaz mı?
"Biz gazeteciyiz" demek, yetiyor mu?
Mantık buysa eğer, bilinmeli ki Başbakan Erdoğan'ı Allah
koruyor!
Başka ne diyeyim!
DP'nin seçim sonrası liderleri
Çorbada tuzu olmadığı halde esip gürleyenler, 22 Temmuz sonrasının
hesabını yapıyor.
Eline sopayı alan Ağar'a vuruyor birleşme olmadı diye...
Eli sopalı bu zorbaların birazcık geçmişine indiğimizde yanar döner
bir tablo çıkıyor karşımıza.
Neyine güvenelim biz bunların?
Lider gibi geldiler...
Rezil bir şekilde gittiler...
İktidar ucu görününce, en ön safa kuruldular.
Ufacık bir dağınıklık, onların gemiyi erken terketmesine yetti.
Şimdilerde lidercilik oynuyorlar.
Hazretler Ağar'ın koltuğuna göz dikmiş bekliyorlar.
Garip olan ne biliyor musunuz?
Bu liderciklerin herkesi kendisi gibi bilmesi!