Yaşını büyütüp askere gitti ama...
Abone olEn büyük arzusu polis olmaktı. Önce askerliği yapayım dedi, yaşını büyütüp askere gitti. Ama orada bir ayağından olunca hayalleri yıkıldı.
Kayseri'de polis olma hayaliyle mahkemede yaşını büyüten
ve vatani görevini yaparken mayına basarak ayağını kaybeden Ali
Yavuz, şimdi şehit aileleri ve kendisi gibi gazilerin haklarının
korunması için çalışıyor.
Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği
Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz (34), AA muhabirine, 13 yıl
önce Şırnak'ta askerlik görevini yaparken ayağını kaybederek gazi
olduğunu söyledi.
En büyük hayalinin polis olmak olduğunu, ancak gazi olunca
hayallerinin suya düştüğünü düşünerek hayata küstüğünü ifade eden
Yavuz, yeniden hayata tutunmak için çok büyük zorluklar çektiğini
belirtti.
YAŞINI BÜYÜTÜP ASKERE GİTTİ
Askere gidebilmek için yaşını büyütmek istediğini, bu nedenle uzun
süre hukuk mücadelesi verdiğini bildiren Yavuz, şöyle konuştu:
''Normalde 1974 doğumlu olmama rağmen, babam yaşımı 3 yaş küçük
yazdırmış. En büyük hayalim polis olabilmekti. Bir
akrabamız, polis olmak için askerliğimi yapmam gerektiğini söyledi.
Bunun üzerine yaşımı büyütmek için dava açtım. Ancak
duruşma günü bana bildirilmediği için mahkemeye gidemedim ve davayı
kaybettim. Bunun üzerine bir otobüs firmasında muavin olarak
çalışmaya başladım. Bir gün otobüste Gaziantep'ten
Ankara'ya giden askerleri taşıyorduk. Ailelerinin 'En büyük asker
bizim asker' sloganlarıyla askerleri yolcu etmeleri beni çok
etkiledi. Bu duygularla, seferi tamamlamayı bile
bekleyemedim. Kahramanmaraş İlçesi'ne bağlı Göksun
ilçesi'nde oturuyorduk. Patronuma söyleyip köyümüzün yakınlarından
geçerken otobüsten inip işi yarım bıraktım. Ertesi gün adliyenin
yolunu tutup, tekrar yaşımı büyütmek için dava açtım.''
Davayı kazanıp, 1996 yılının Nisan ayında devre kaybı olarak askere
gittiğini, hatta erken gitmek istediği için askerlik şubesinde
zorluk yaşadığını belirten Yavuz, ilk olarak Etimesgut Tank
Taburu'nda askerlik görevine başladığını, dağıtımda Şırnak Silopi
23. Piyade Tugayı'na gittiğini bildirdi.
''AYAĞIMIN KESİLDİĞİNDEN HABERİM YOKTU''
Görev yaptığı birliğin Habur sınır kapısı yakınlarında
teröristlerin geçiş güzergahında güvenlik önlemi aldığını kaydeden
Yavuz, şöyle devam etti:
''O dönemde haftada birkaç kez teröristlerle çatışmaya giriyorduk.
Bir gün, teröristlerle girilen çatışmada birliğimizden 4
asker şehit olmuş, bölük komutanımızla birlikte 15 asker
yaralanmıştı. Ertesi gün, arama tarama çalışması yapmak için
çatışma bölgesine gittik. Dönüş yolunda, benden önce yoldan geçen
60 asker ve korucunun üstünden atladığı mayın bana denk geldi.
Mayına bastım ve kendimi yerde buldum. Bölgeye çağrılan
helikopterle Şırnak Askeri Hastanesine kaldırıldım ve ameliyata
alındım. Ameliyat sonrası ağrılarım dayanılmaz boyuttaydı. Sürekli
kriz geçiriyordum. Birkaç gün sonra doktorlar muayene
yaparken sağ ayağımın yerinde olmadığını gördüm. O anda sanki
dünyam başıma yıkılmıştı. Polis olmayı çok istiyordum.
Artık hayallerimi gerçekleştiremeyeceğim ve bir daha asla
yürüyemeyeceğim düşüncesiyle bunalıma girdim. Günlerce yatağımda
ağladım.''
Ankara'da GATA Hastanesinde 2.5 ay tedavi gördükten sonra ayağına
protez takıldığını ve köyüne yürüyerek döndüğünü ifade eden Yavuz,
o andan itibaren yeniden doğmuş gibi olduğunu ve hayata yeniden
tutunmaya çalıştığını söyledi.
ŞİMDİ EVLİ VE 1 ÇOCUK BABASI
Amcasının torunu ile 1998 yılında evlendiğini ve 2 kızı, 1 oğlu
olduğunu bildiren Yavuz, ailesi ve çocuklarıyla birlikte sıkıntılı
günleri geride bıraktığını, tekrar hayata tutunmanın sevincini
yaşadığını söyledi.
Hayata tutunmasında kendisi gibi gaziler ve şehit aileleri ile
dayanışmanın çok etkili olduğunu vurgulayan Yavuz, yaklaşık 8 aydır
dernek başkanlığı görevini yürüttüğünü bildirdi.
Şehit aileleri ve gaziler olarak birbirlerinin dertlerini,
sıkıntılarını paylaşarak hayatta kalmaya çalıştıklarını kaydeden
Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizim gibi kolunu, bacağını veya herhangi bir organını kaybeden
gaziler ile çocukları, eşleri, kardeşleri şehit olan insanların
yaşadıkları sıkıntıları herkes anlayamıyor. Biz birbirimizin
sıkıntılarını yakından biliyoruz. Bu nedenle haklarımızı korumak
için birlikte mücadele ediyoruz. Gazilerin, en büyük sıkıntısı
maddi sorunlar. Muvazzaf iken gazi olanlar, görev yapanlar ile
emsal maaş alıyorlar. Ancak benim gibi er ve erbaş iken gazi
olanların maaşı geçimizi sağlamamıza yetmiyor. Şehit eşlerinin
maaşları, yaşamlarını sürdürmeleri için yeterli seviyede. Ancak
şehit anne veya babalarının aldıkları maaşlar da çok düşük.
Anayasa'nın 61. maddesi, devlete şehit ve gazilerin en iyi hayat
şartlarında yaşamlarını sürdürmeleri sağlama yükümlülüğü getiriyor.
Vatan için canımızı ortaya koyan bizler, sadece Anayasa
hükümlerinin tam anlamıyla uygulanmasını ve hayat standartlarımızın
iyileştirilmesini istiyoruz.''