Yaşar Nuri'nin Matrix yorumu
Abone olİlahıyatçı yazar Yaşar Nuri Öztürk, Matrix filmini yine kendine has üslubu ile değerlendirdi: "Mevlana kültürü ile çekilmiş.."
Kimi beğeniyor, kimi beğenmiyor. Beğenmeyenlerin çoğu
sinemacılar! Peki nedir bu kafa karıştıran Matrix? Yaşar Nuri
Öztürk ve diğer ünlüler sizin için Matrix'i yorumladı...
Türkiye'nin yeni gündemi Matrix'in devamı olan Matrix Reloaded.
Haftalar öncesinden başlayan Matrix tartışması, filmin vizyona
girmesiyle birlikte yeni tartışmalar başlattı. Matrix Reloaded'i üç
günde yaklaşık 500 bin kişi izledi. Bu bir rekor. Ama bu görsel
şöleni beğenmeyenler de var. Ve beğenmeyenlerin çoğunun sinemacı
olması dikkat çekici!.. Nedir bu Matrix dedikleri? Matrix Reloaded
ile birlikte 'Peki nedir Matrix?' sorusu da tekrar gündeme geldi.
Televizyonlarda tartışma programlarına konu olan Matrix,
filozofçusundan din adamına, fizikçisinden eleştirmenine kadar pek
çok insanı karşı karışıya getirdi. Kimi 'İslama karşı filmi
yapmışlar, İsa'yı yeniden canlandırmışlar' dedi. Kimi 'Bu adamlar
uçmuş, kafaları karıştırıyorlar' dedi. Peki nedir bu Matrix? Bu
soruyu din bilgini Yaşar Nuri Öztürk'e sorduk. İşte o sorular ve
cavapları: Arka planda neler oluyor? Matrix sıradan bir aksiyon
filmi mi? Öyle de seyredilebilir. Ancak arka planına geçerek de
seyredilebilir. Peki Matrix'in arka planında neler var? Birincisi;
içinde yaşadığımız bu dünya gerçeğin tamamını yansıtmıyor. Aldatma
ve manipülasyonlarla dolu, buna isyan etmeliyiz. İkincisi; bu
gördüğümüz alemin ötesinde bundan daha gerçek olan başka alemler
var. Onlarla temas kurabiliriz. Üçüncüsü; yaşadığımız dünyada
insanı ve hayatı ileri boyutlara taşıyanlar, çoğunu bizim
farketmediğimiz, seçilmiş misyon sahibi insanlardır. Bunlar
Allah'ın ışığıyla aydınlanan büyük bilim ve düşünce adamlarıdır.
Dördüncüsü; hayat, dünya ve evren hangi değişikliğe uğrarsa
uğrasın, hangi şekli alırsa alsın, aşk bütün ihtişamı, güzelliği ve
etkisiyle hayata ruh ve renk vermeye devam edecektir. İslam
mirasını reddetmişler Matrix'i izlediğinizde ne yakaladınız?
İnsanlığın bütün mistik mirasından alıntılar var. Ancak bu film,
Batı egoizminin etkisiyle İslam mirasından aldıklarını inkar etmiş.
Hıristiyan, Musevi, Hint, Yunan ve Budizm mistisizmleri bir veya
birkaç sembolle temsil edildiği halde İslam mistisizmi yok.
Hıristiyan propogandası mı var? Musevi-Hıristiyan kültürün ve biraz
da Hint mistisizminin propagandası var. Malzemeyi İslam'dan almış,
sofrayı Batı adına süslemiş. Peki biz çekseydik... İslam
mistisizminin yok sayıldığını söylüyorsunuz. Peki biz yapsaydık?
Buradan Türk aydınlarına ve sinema ustalarına sesleniyorum. Mistik
mirasın dünyada en muhteşem oluşumu olarak gördüğümüz 13, yüzyıl
Anadolu hümanizmini buna benzer çalışmalarla, eserlerle bugüne
taşısınlar. Anadolu hümanizm ile biz de Türk Matrix'i yapabiliriz.
Ve bu konunun şu anda dünyada yaşayan en büyük otoritelerinden biri
olarak, her türlü hizmete hazırım. Diğer ünlülerin Matrix yorumu
Yılmaz Erdoğan: Filmden sıkılsam da, tekrar izleyeceğim. İlki bana
her şeyin bir kurgu olup olmadığı, ikincisi o kurtarıcının olup
olmadığı sorusunu aklıma getirdi. Aslında 'Malkoç-oğlu' da,
'Dünyayı Kurtaran Adam' da, 'Neo' da aynı şeyin, meseleyi çözmenin
peşinde. Hep dünyayı kurtarmak gerekir... Sinan Çetin: Filmi hiç
beğenmedim. Sadece bir kısmını izledim. Beğenmediğim için yarısında
çıkıp gittim. Bu film bana hiç güzel gelmedi. Cüneyt Arkın: Bu
filmin arkasında ABD'nin beyin yıkama metodu, reklamı var. ABD,
post modern ve sanal hayatı şuur altına yerleştirerek istediğini
yapmaya çalışıyor. Meğer biz az para ve az teknoloji ile mucizeler
yaratmışız. Mustafa Altıoklar: Dev bir bütçeyle çekilmiş olmasına
rağmen, birinciyi geçecek kalitede değil. Ben hiç beğenmedim. Çok
sinirlendim. Kartal Tibet: Teknoloji kullanılarak sinema bu hale
gelmiş. Biz hep insan gücüyle yaptık filmlerimizi. İnsanın
yapabilirliği, doğallığı vardı. Teoman: Filmin içeriği çok zayıf
geldi bana. Filmdeki felsefe kırıntıları ortaokul düzeyindeydi. Ben
filmden çok sıkıldım. Korsan matriw 2,5 milyon Türkiye'de 264
sinema salonunda birden gösterime girerek rekor kıran Matrix
Reloaded, korsan VCD'ler ile binlerce eve girerek başka bir rekora
imza attı... Hayranlarının 3 yıl beklediği Matrix'in devamı olan
Metrix Reloaded'ın dönüşü muhteşem oldu. Haftalar önce başlayan
Matrix tartışması, filmin gösterime girmesiyle birlikte artarak
devam ediyor. Rakamlara bakıldığında ise Matrix'in tartışılmaz
başarısı ortaya çıkıyor. Matrix Reloaded, Türkiye'de 264 sinema
salonunda gösterime girdi. İlk gün 144 bin 601 kişi tarafından
izlendi. Bu bir rekor. Daha önceki rekor 106 bin 310 seyirciyle
Vizontele'ye ait. Film cumartesi 157 bin pazar ise 160 binin
üzerinde kişi tarafından seyredildi. Yani ilk 3 günün rakamı 460
bini geçti. Kopyaları çok kalitesiz Matrix Reloaded dünyada da
fırtına gibi esiyor. 15 Mayıs'ta ABD'de vizyona giren film,
açılışta elde ettiği 42 milyon 508 bin dolarlık hasılat ile, tüm
zamanların en yüksek açılış günü hasılatını elde etti. Matrix ile
sinema salonları dolarken, filmin binlerce korsan VCD'si de sokak
aralarında peynir ekmek gibi satılmaya başladı. Yani Türkiye'nin
büyük çoğunluğu filmi sinemada değil, kötü kopyası da olsa evde
seyretti bile. Korsan DVD'ler sırada Tezgahlarda 2.5 milyona
satılan Matrix Reloaded VCD'leri sinema çekimi. Bu yüzden görüntü
ve ses kalitesi açısından çok zayıf. Ama ucuz olması satışların
yüksek olmasını beraberinde getiriyor. Aslında korsan VCD satımı
Türkiye'de yasak. Ama yasağı takan yok. Satıcılar karpuz satar
gibi, 'Matrix geldi' diye bağırarak müşteri topluyor. Polis
işhanlarına yapılan baskınlarda binlerce VCD ele geçirdi. Çok
yakında Matrix'in korsan DVD'leri de tezgahlardaki yerini alacak.
Beyazperdede 20 kusurlu hareket Film hastaları üşenmedi, saydı...
Matrix Reloaded'in 20 sahnesinde hata bulundu. İlk Matrix'te 150
hata bulunduğu düşünülürse, aferin Wachowski kardeşlere...
İnternette bir adres var. www.moviemistakes.com... Bu sitenin işi,
filmlerdeki çektim ve mantık hatalarını bulmak. İşte film
hatalarının yer aldığı siteye göre, Matrix Reloaded'da 20 hata var.
Aslında hiçbir sinema izleyicisinin dikkatini çekmeyen hatalar
bunlar. Sadece sırf hata bulmak için izlendiğinde ortaya
çıkıyorlar. Peki 20 hata demek ne demek? İlk Matrix'de bulunan
hatalarının sayısı 150 idi. Ttanic'de 165, Örümcek Adam'da 152,
Yüzüklerin Efendisi'nde 144 hata bulunmuştu. Yani 20 hata aslında
hatasız yapılmış bir film demek. Matrix gibi aksiyonu bol filmde 20
hata, kadı kızında da olur. İşte filmdeki hatalar. Takip sahnesinde
ikizler Trinity ve Morpheus'un bulunduğu otomobile durmadan ateş
ediyor. Fakat camlarda bir kırık bile yok. Bir sahnede, Morpheus'un
Neo'yla bağlantı kurmak için kullanması gereken cihaz görünmüyor.
Neo'nunki ise saçında duruyor. Ancak ikisi iletişim kurmaya devam
ediyor. Ajan Smith, bir okulun bahçesinde Neo'ya ateş ediyor. Ama
Smith'in önündeki dekor, gözlüklerine yansımış ve ateş etme
sahnesinin hileleri gözlük camlarından anlaşılabiliyor. Karayolu
sahnelerinden birinde, Morpheus'un kılıcının boyutu sürekli
değişiyor. Bir sahnede daha uzun, diğerinde daha kısa. Ayrıca hasar
görmesi gerekirken sapasağlam. Persephone makyaj tazelemek için
tuvalete gidiyor. Elinde pembe bir ruj var. Ardından başka sahne
giriyor. Yine Persephone'a dönüldüğünde bu kez elinde başka renk
ruj tutuyor. Trinity ve Keymaker ajanlar tarafından kovalanırken,
dış lastik patlıyor ve otomobiller yolun dışına doğru gidiyor.
Biraz sonra ise lastik patlak görünmüyor. Neo, Morpheus ve
Trinity'nin diğer dünyayla bağlantılarını sağlayan telsizleri
kollarında ve bellerinde duruyor. İlk filmde, Neo Matrix'ten
çıktığında bağlantıları kesiliyordu. Yeni filmde, o sahnenin devamı
olan bölümde, ensesinden aşağı inen bir kablo görülüyor. Neo, ilk
kez Oracle'ı ziyarete gittiğinde, kendisiyle dövüşmek isteyen Çinli
bir adamla tanışıyor. Dövüşürken masaların üstüne çıkıyorlar.
İkinci masaya çıktıklarında üzerindeki her şeyi deviriyorlar.
Sonraki sahnede aynı masanın üzerindekiler devrilmemiş görünüyor.
İlk dövüş sahnesinde bir Matrix ajanı sırtüstü kaldırıma düşüyor.
Kaldırımdan bir parça kopuyor. Bunun çimento değil dekorun parçası
olan köpük olduğu fark ediliyor. Morpheus otobanda bir kamyonun
üstünde ajanlardan biriyle dövüşürken, aslında otobanda olmadıkları
anlaşılıyor. Çünkü rüzgarın estiğine dair hiçbir belirti
bulunmuyor. Cadillaclı sahnede, otomobil duvara çarpıyor. Ancak
çarpma izleri görülmüyor. Niobe'nin otomobilinin ön camı
kırıldıktan sonra, Morpheus yandaki kamyona atlıyor. Sonraki
sahnede ön cam 'kırıksız' duruyor. Neo, Smith'in ajanlarından
birini camdan dışarı fırlatıyor. Ancak bir sonraki sahnede camın
kırılmamış olduğu dikkat çekiyor. Neo, bir dövüş sahnesinde
kendisine atılan kurşunları eliyle durduruyor. Ardından dövüş
başlıyor. Ancak yerde mermilerden iz yok. Ajan Smith, Neo, Morpheus
ve Keymaker'ın karşısında duruyor. O sırada gözlük camlarından
anlaşılıyor ki, karşısında kimse yok. Neo, Oracle'ı görmeye
gitmeden önce, önce korumalarla dövüşmek zorunda. Kavga başlıyor,
çevredeki masaların üzerindekiler birer birer kırılıyor. Ardından
ise, kamera kavga meydanına geri döndüğünde masaların ve
üstündekilerin sapasağlam olduğu farkediliyor. Neo, yine bir kavga
sahnesinde ajanları kılıçla öldürmeye çalışıyor. Binanın balkonuna
geliyorlar. Neo kılıcını bir adama saplıyor. Adam balkondan
düşerken, kılıcın sadece 4'te 3'ünün vücudunda olduğu görülüyor.
Morpheus kılıcıyla otomobilde bir delik açıyor. Sonraki sahnede ise
delik görünmüyor. Morpheus, içinde ikizler'in bulunduğu otomobile
ateş ettikten sonra, otomobil neredeyse durmuş gibi yavaşlıyor. Bir
başka sahnede otomobilin durmadığı, hatta bunu tersine sağa sola
yalpaladığı dikkat çekiyor. Trinity motorsiklet kullanırken polis
tarafından sıkıştırılıyor. Bir otomobile çarpıyor. Ardından polis
aracı diğer otomobillerin üzerine gidiyor, kaza oluyor. Ancak
sahneye geri dönüldüğünde, polis aracının hâlâ gittiği görülüyor.
Kaynak : Star