Yaşamak için 10 saniyemiz var!

Depremi bekleyen İstanbul’un ‘Deprem Acil Müdahale’ ve ‘Erken Uyarı Sistemi’ yenileniyor. 110 istasyon modernize ediliyor.

İstanbul İl Özel İdaresi İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) tarafından temin edilen donanımla İstanbul Deprem Acil Müdahale ve Erken Uyarı Sistemi kısmen yenilenecek.

ERKEN UYARI SİSTEMİ DEVREYE GİRECEK!

İstanbul İl Özel İdaresi'nden yapılan açıklamaya göre, İPKB, mevcut ve halen çalışmakta olan İstanbul Deprem Acil Müdahale ve Erken Uyarı Sistemi'ni teknolojik gelişmeler ışığında modernize edecek.

İstanbul Deprem Bilgi Sistemi Projesi kapsamında yapılacak yenileme çalışmalarıyla deprem sonrasında acil hasar ve olası can kaybı tahminlerinin İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'ne iletilmesinin sağlanması ve Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü veri depolama sisteminin Hasdal'daki İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi'nde bir yedeğinin oluşturulması hedefleniyor.

Temmuz ayında kurulum işlemi başlayacak

Donanım alımları tamamlanmak üzere olan projenin Temmuz ayında kurulum işlemleri başlayacak, Ekim ayı sonunda tüm istasyonların kurulumları tamamlanarak, operasyonel olarak hizmet verecek hale getirilecek.

İstanbul Deprem Acil Müdahale ve Erken Uyarı sisteminin kısmen yenilenmesiyle kapasite artırımı sağlanacak. Sistem, İstanbul'un doğu ve batı bölgelerine doğru genişletilecek. Geliştirilecek yeni bir yazılım vasıtasıyla da deprem sonrası hasar tahminleri daha doğru ve hızlı olarak İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'ne aktarılacak.

Ayrıca Marmara Bölgesi'ndeki depremleri çözümlemek amacıyla verilerin gerçek zamanlı olarak İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'ne aktarılması ve deprem değerlendirme sisteminin kurulması sağlanacak.

İstanbul'daki kritik yapılara (köprüler, havaalanları, hastane ve diğer lojistik öneme haiz idari yapılar gibi) yerleştirilen ve yerleştirilecek kuvvetli yer hareketi kayıt cihazlarının sayılarının artırılması, elde edilen verilerin deprem acil müdahale ve erken uyarı sistemine dahil edilmesiyle deprem sonrasında bu yapı ve tesislerin hasar ve kullanılabilme durumları ile ilgili bilgilerin ilgili makamlara daha hızlı ve güvenilir şekilde iletilmesi de mümkün olacak.

Sistem teknolojik olarak modernize ediliyor

Vatan Gazetesi'nden Burak Kara'ya konuşan Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat yenilenen sistemle ilgili şu bilgileri verdi: “İstanbul Deprem Acil Müdahale ve Erken Uyarı Sistemi teknolojik olarak modernize ediliyor. 2002 yılından beri sistemler çalışıyordu. Deprem Acil Müdahale sistemi olası İstanbul depremi sonrası semtlerde olacak hasarı merkezlere bildiriyordu.

Buna göre de hasarlı bölgelere arama kurtarma ekiplerinin yönlendirilmesi ve afetin sağlıklı koordine edilmesi sağlanıyor. Hasar dağılım haritası oluşturuluyor. Kritik bina ve noktalara yerleştirilecek sinyal veren kutucuklarlala olası hasarlar izlenecek.

Erken uyarı kesintisiz iletişim

Erken uyarı sistemi de başta Valilik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 1. Ordu gibi merkezlere bildiriliyor. İGDAŞ’a sinyal gidiyor ve gaz kesiliyor, bazı elektrik santrallerine sistem gidiyor. Mevcut olan faya 5 adet OBS (Okyanus dibi sismometre) kuruldu.

Tsunami uyarısı için de cihaz yerleştiriliyor

Marmara Denizi’nde fayın üstündeki beş cihaz bu, bu cihazlarla da entegre yapıldı. Bu modernizasyonla Japonlarla ortak çalışmalar yapıldı. Marmara deniz tabanına uydu konum belirleme sistemleri kurulacak. Erken uyarı olasılığı yükseltiliyor ve kesintisiz hale getiriliyor. Deniz tabanindaki çökmelere bağlı tsunami olasılığı ve uyarısı eklendi. 110 istasyon modernize ediliyor. Marmara denizi tabanı günümüzde sismolojik olarak dünyanın en iyi izlenen ve yoğun ekipmanının olduğu bir alandır. Biz bunun daha modern hale getirdik ve kapasitesini arttırdık. T dalgalarıyla S dalgaları arasındaki 8-10 saniyelik bir zaman vardır. Bu kısa süre erken uyarı sistemini çalıştırır. Bu yenileme İstanbul için erken uyarı sisteminin kesintisiz ve kusursuz çalışmasını olmasını sağlayacak. Erken uyarı kapasite yükselince kesin veriyi bize verecek. Böylelikle de o 8-10 saniyelik hayati anlar, kritik sistemlerin kesilmesini ve zararın azalmasını sağlayacak.”