Yasaklı belediye başkanı AKP'de
Abone olOlayı doğrulayan Karatepe, "Recep Tayyip Bey'e belediyeler konusunda danışmanlık yapacağım" dedi.
Siyasi yasağı biten Kayseri Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı
Şükrü Karatepe, öncelikli hedefinin bir vakıf üniversitesinde
profesörlük kadrosu almak olduğunu belirterek, daha sonra AK Parti
bünyesinde siyasete tekrar döneceğini söyledi. AK Parti Genel
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yazılı bir teklif aldığını ifade
eden Karatepe, "Başbakan Abdullah Gül ve AK Parti lideri Tayyip
Erdoğan benim arkadaşlarım. Onlarla beraber siyaset yaptım ve AK
Parti'nin kuruluşunda onlarla beraber yer aldım. Bu yüzden onlar
nerede ben orada olurum, yani AK Parti'deyim" dedi. Kayseri
Büyükşehir Belediye Başkanı iken 10 Kasım 1996 tarihinde yaptığı
bir konuşmadan dolayı hakkında mahkumiyet kararı verilen ve siyasi
yasaklı hale gelen Anayasa hukuku uzmanı Doç. Dr. Şükrü Karatepe,
yapılan bir düzenlemeyle siyasi yasağının kaldırılmasından sonra
İHA'ya özel açıklamalarda bulundu. 1994 yılında belediye
başkanlığına aday olmadan önce 9 Eylül Üniversitesi'nde hocalık
yaptığını ve şimdi de öncelikle kariyerini tamamlamak için bir
vakıf üniversitesinde profesörlük kadrosu almak istediğini kaydeden
Karatepe, "Siyaset artık bundan sonra benim sürekli işim. Çünkü
insan bir defa siyasete girer ve mağdur olursa kolay kolay
ayrılamıyor. Fakat öncelikle bir üniversitede akademik kariyerimi
tamamlayıp profesörlük kadromu aldıktan sonra önümüzdeki günlerde
tekrar bir partinin bünyesinde aktif siyaset yapmak istiyorum" diye
konuştu. "YENİLİKÇİ HAREKET İÇERİSİNDE YER ALDIM" Daha önce
siyasete AK Parti'de üst düzeyde görev yapan arkadaşları ile
başladığını ve bu arkadaşları ile birlikte siyaset yapmaya da devam
edeceğini vurgulayan Şükrü Karatepe, "Siyasi bakımdan
sınırlandırıldığım günlerde de benim siyasetle işim devam etti.
Yenilikçi hareket içerisinde yer aldım, arkadaşlarımla dolaştım.
Onların fikir kadrosunda çalıştım. Daha sonra AK Parti'nin
kuruluşunda, programın hazırlanmasında, seçim öncesi seçim
beyannamesinin hazırlanmasında, acil eylem planı ve hükümet
programların ortaya çıkmasında fikri yardımlarım oldu. Anadolu'yu
beraber dolaştık, teşkilatların kurulmasında yine yanlarında
bulundum. Bundan sonra da arkadaşlarımla beraber hareket edeceğim.
Yani onlar nerede olursa ben de orada olurum. Yani AK Parti'deyim.
Aktif siyasete atıldığımda AK Parti içerisinde yer alacağım" dedi.
Açıklamasında Tayyip Erdoğan'dan kendilerine katılması ile ilgili
bir yazı aldığını öne süren Karatepe, "Sayın Genel Başkan, bana
'geçmiş olsun' diyor. Kendisiyle beraber esasında çok şey yaptık.
Onun için yapılan düzenlemelerden biz de yararlandık. Ayrıca yerel
yönetimlerle ilgili bir danışma birimi oluşturmuş ve orada bana yer
vermiş. Yani Parti Genel Merkezi'nde danışman olarak görevim
olduğunu ifade etmek isterim" diye konuştu. "MİLLETVEKİLİ OLSAYDIM
TEZKEREYE BEYAZ OY VERİRDİM" Kayseri Büyükşehir Belediyesi eski
Başkanı Karatepe, hükümetin seçim beyanlarındaki iç politika ve
ekonomi alanındaki yapacağı icraatları çok ciddi dış politika
meseleleri nedeniyle tam olarak yapamadığına dikkat çekerek şöyle
devam etti: "AB, Kıbrıs meselesi, sınırlarımızın ötesinde olan
savaş bunların dışında kalamıyordu. Bir de 'hükümetin savaş
politikası' denmesini uygun bulmuyorum. Buna topyekün 'devletin
savaş politikası' denmesi lazım. Çünkü dikkatle izlediğimizde
TSK'nın, MGK'nın, Başbakan'ın, hükümetin ve Meclis'in ağırlıklı
olarak almış olduğu kararlarda paralellik görüyoruz. Ben bunu
Türkiye için olumlu buluyorum. Keşke iktidar ile muhalefet yapan
parlamento en azından bir konuda uzlaşmış olsalar. Tabi ki, dünyada
hiç kimse savaş istemez. Öyle bir durum var ki, ABD kendisi için
savaş açmak istiyor, yani bu savaşı Türkiye de engelleyemez.
Sınırlarımızın ötesinde tarihsel bakımdan irtibatı olan ve kritik
şartlarda Türkiye'den koparılan bir toprak parçasında, Türkiye'yi
ürküten bazı oyunların oynandığını biz seziyoruz. Böyle olunca,
eğer savaş açılırsa Türkiye bunun içinde bulunmak zorunda. Yani
milletvekililerimizin gönül rahatlığı ile Türk Ordusu'nun dışarı
gitmesine ve tezkereye oy vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Ben
milletvekili olsaydım tezkere lehine beyaz oy verirdim. Eğer
Irak'ta bir savaş olursa, ABD müdahale ederse, eğer kuzeydeki Kürt
grupları silahlandırılırsa, nitekim öyle oluyor, bizim o bölgeye
girmemiz kaçınılmaz olur." "ABD, BRİTANYA İMPARATORLUĞU'NUN
EMELLERİNİ YÜRÜTÜYOR" Türkiye'nin, Ortadoğu bölgesinin istikrar
unsuru olduğunu ve buradaki Arap topraklarının bölünüp çok sayıda
devletin ortaya çıkmasının tamamen Osmanlı'nın parçalanması
sonrasında tasarlanmış durum olduğu iddia eden Karatepe, "Britanya
İmparatorluğu'nun bölgedeki emellerinin ABD tarafından bugün belli
ölçülerde yürütüldüğü açık bir şekilde görülüyor. Sonrası net
olarak gördüğümüz şu iki şeyi söyleyebiliriz. Birincisi, İsrail'in
güvenliği tam olarak sağlanacak ve orada çok küçültülmüş ve etkisiz
hale getirilmiş ve silahlardan arındırılmış bir Filistin Devleti
kurulacak. İkisincisi de, belki idari bakımdan federal hale
getirilmiş küçültülmüş bir Irak ortaya çıkacak. Çünkü Arap
dünyasında iki devlet çok önemli. Bunlardan biri Mısır, ikincisi
ise Irak. ABD, Cand David görüşmelerinden sonra yılda 2 milyar
dolar para vererek Mısır'ı ehilleştirmiş durumda. ABD, Mısır'ın
kendi yanında politika yapmasını sağladı. Orada bir büyük güç Irak
kaldı. Irak da bu müdahale ile kontrol altına alınacak ve ondan
sonra İran bugünkü kadar başına buyruk davranamayacak" dedi. "GÜL
İLE TAYYİP ARASINDAKİ YAKINLIĞI TANIMAYANLAR VAR" Konuşmasının
sonunda Siirt seçimleri sonrası hükümette yapılacak değişiklik
hakkında görüşlerini bildiren Karatepe, Başbakan Abdullah Gül ile
Tayyip Erdoğan'ı tanımayan insanlar arasında uzaktan bazı
spekülatif yorumların yapıldığını kaydetti. Gül ile Tayyip'in bir
ekip içerisinde siyaset yaptığını söyleyen Karatepe, "Başbakan Gül
ile Erdoğan birlikte davrandıkları için seçim olsa bile, Türkiye
böyle bir süreç içerisinde bulunmaya devam ederse hemen başbakanlık
değişikliği olmayacaktır. Ama herkesin kabul ettiği, partililerin
ve partiye de oy verenlerin sürekli görmek istedikleri bir durum
varsa, o da Tayyip Erdoğan'ın başbakan olmasıdır. Bu da
gerçekleşecektir. Savaş olmasaydı belki nisan ayında olabilirdi ama
hayırlısı ile savaş inşallah olmaz ya da erken biterse belki
mayısta bir hükümet değişikliği olur düşüncesindeyim" diye
konuştu.