Yasak kararı Arınçı kızdırdı
Abone olYSK'nın sandık görevlilerine başörtüsü yasağı getirmesi eski Meclis Başkanı Bülent Arıç'ı çileden çıkardı.
Eski TBMM Başkanı ve Manisa Milletvekili Bülent Arınç, dünyanın hiçbir demokratik devletinde insanların kıyafetleriyle kategorize edilmediğini söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi ile Manisa'daki 45 sivil toplum örgütünün oluşturduğu ''Demokrasi Platformu''nun toplantısına katılan Arınç, Türkiye'de demokrasinin güçlenmesine, demokrasiye sahip çıkanların çoğalmasına yol açacak birtakım yeni gelişmelerin görüldüğünü söyledi.
Bülent Arınç, Türkiye'nin örgütlü toplum vasfından çok uzak olduğunu ifade etti. Anayasa'nın 2. maddesinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini saydığını hatırlatan Arınç, bunların ortak paydalar olduğunu ve kimsenin itirazının bulunmadığını savunarak, şöyle dedi:
''Yasama yaparken, yani yasa koyucu bu maddeyi niçin çıkarmış, çıkarırken neyi amaçlamış, hangi toplumsal sorunu çözmek için bu kanun maddesi çıkarılmış, tutanaklara bakarsınız, kim ne konuşmuş anlarsınız. Dolayısıyla demokrasi, laiklik, sosyal ve hukuk devleti olma konusunda beraberiz. Demokrasi ortak paydamız derken, millet iradesini kast ediyorum. 'Egemenlik milletindir' sözü bir kralın, bir ailenin, bir aşiretin elinde değil, herkesin bizzat kendi elinde egemenlik hakkı var. Eskiden bunu seçilmiş temsilcileri olarak Meclis kullanırdı. 1921, 1924 ve 1960 anayasalarında seçilmiş temsilciler egemenlik haklarını kullanırlardı. 1980 Anayasası ile egemenlik 3'e taksim edildi. Yasama yetkisini Meclis kullanıyor, yargı yetkisini bağımsız Türk mahkemeleri kullanıyor. Yürütmeyi de seçilmiş parlamentodan çıkan hükümet kullanıyor.''
''HİÇ KİMSE KAFASINDAN YASA HÜKMÜ KOYAMAZ''
Eski TBMM Başkanı Arınç, 1950'li yıllarda çok partili döneme geçilmesinin ardından, demokrasinin zaman zaman kesintiye uğradığını, Türkiye'nin darbeler, muhtıralar, kardeş kavgaları gördüğünü hatırlattı.
Siyaset kurumunun o dönemde yıpratıldığını, kendilerinin de işte bu ''müdahaleli, kesintili demokrasinin içinden geldiğini'' anlatan Arınç, şunları ifade etti:
''Şimdi Meclisi güçlendirmenin en güçlü örneğini vermemiz lazım. Bu konuda Türkiye'de bir mücadele var. İkinci olarak da Anayasal kurumların kendi yetki ve görevleri içerisinde hareket etmesi gerekiyor. Hiç kimse kendi kafasından yasa hükmü koyamaz. Hiç kimse kendi açısından belli alanları tarif edip bu alanlara ilişkin birtakım yasaklamalar koyamaz. Anayasa'nın 13. maddesi eğer bir yasaklama getirilecekse, bunun mutlaka kanunla olması gerektiğini söylüyor. Anayasa'da olmayan, kanunda, tüzükte, yönetmelikte olmayan bir şeyin, 'Ben böyle istiyorum' ile konulması tamamen gericiliktir.''
Kamusal alanın Anayasa'da tarifi olmadığını belirten Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hiçbir yasada da 'kamusal alan eşittir, şudur' şeklinde yazmıyor. Birileri bir şekilde kamusal alanı tarif etmeye çalışıyor. Sandık Kurulu Başkanı memur, yanındaki üyeler de partilerin temsilcileridir. Bunların hangi kıyafette olacağının bir kanun maddesi olarak belirlenmediğini biliyoruz. İkinci olarak YSK, 'Burası bir kamusal alandır' diye tarif ediyor. Neye dayanarak, onu gösteremiyor. Orada oturanlar memur değil, partilerin temsilcisi. Oy kullanmaya gelenler de vatandaşlık görevini yapıyorlar. Ama bunları belli kalıplara sokarak, belli kıyafetlerin adeta kategorize edilmesi hiçbir hukuk devletinde görülecek bir şey değildir. Eskiden yoktu, iş bu rivayet yeni çıktı. Bu tartışmalara gerek yok. Eğer kamusal alan diye bir şey koyduğunuz zaman, birisi de bunu yumuşatmak için 'Hizmet alan, hizmet veren' kapsamını ayrıca tarif etmeye kalkıyor. Dünyanın hiçbir demokratik devletinde insanlar kıyafetleriyle kategorize edilmez. Bu konuda devlet tarafsız kalır, duyarsız kalır. Devletin bu konuda belli bir kıyafeti dayatması dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir.''
Bütlent Arınç, ''Dünyanın, hatta Türkiye'nin bile değiştiği bir noktadayız ki şimdi artık bazı siyasi parti liderlerinin eskiden eleştirdikleri kıyafetleri yücelttiklerini görüyoruz. O zaman bu neyin nesi? Niçin vatandaşı yoruyoruz'' dedi.
''YUMURTANIN TC KİMLİK NO'SU VAR''
Masadaki yumurtayı gösteren Eski Meclis Başkanı Arınç, şöyle dedi:
''Bu yumurtanın vatandaş gibi numarası var. Yani bu yumurta rahatlıkla oy kullanabilir. Şimdi vatandaş seçmen kütüğüne yazılmış, adı belli, sanı belli. Kimlik numarası olmadan oy kullanamayacak. Evet nüfus cüzdanlarında kimlik numarasının olması çok doğru bir şey, buna katılıyoruz, bu numarayla her türlü işlemi yapmak mümkün. Dünya artık bu çağa geldi, bunu inkar etmiyoruz. Seçime günler kala herkesin iki ayağını bir pabuca sokmanın, günlerce kuyrukta bekletmenin ne kadar doğru olduğunu siz takdir edersiniz.''
Bu arada Demokrasi Platformu Sözcüsü Memur Sen Manisa Şube Başkanı Abdulnasır Şimşek, YSK'nın TC Kimlik Numarası ile oy kullanma zorunluluğu ve kılık kıyafet konusunda almış olduğu kararları demokratik bulmadıklarını dile getirdi.