Yasak aşkın mahrem ayrıntıları
Abone olAyhan Aydan'ın Adnan Menderes ile yaşadığı ’büyük aşkın’ bilinmeyen ayrıntıları ortaya çıktı. Karakoyunlu'nun yazdığı anılar;
Opera sanatçısı ve Adnan Menderes’in ’büyük aşkı’ Ayhan Aydan, dün son yolculuğuna uğurlandı. Aydan’ın ölümüyle bir dönem de kapandı. Yazar Yılmaz Karakoyunlu bu tarihi aşkı, ’Yorgun Mayıs Kısrakları’ eserinde su yüzüne çıkmamış ayrıntılarıyla kaleme almıştı.
Korkunç Yassıada Günleri’nde sevdiği adamı, herkesi tir tir titreten Başyargıç Salim Başol’un karşısında “Ben bu adamı sevdim hâkim bey, siz sevginin ne olduğunu bilir misiniz?” sözleriyle savunacak kadar güçlüydü aşkı. Ve aynı ölçüde karşılıklıydı. Adnan Menderes, evli olmasına rağmen ilişkisini saklamadı. Ayhan Hanım, ilk kez Karakoyunlu’ya anlatmıştı anılarını. İşte kitaptan yasak aşkın en mahrem ayrıntıları...
AYDAN HANIMI KOCASINDAN İSTEDİ
Ayhan Hanım eşinden (Orkestra şefi olan Hasan Ferit Alnar) boşanmak istiyordu. Adnan Bey de aynı fikirdeydi. Ve Adnan Menderes, “Ferit Bey’le bizzat görüşeceğim” diyordu. Görüştü de (Başbakanlık makamında)... Menderes, Ferit Bey’i kapıda karşılamış, oturuncaya kadar da ayakta beklemişti. Söze Ferit Bey başlamıştı: “Bahsedeceğiniz meseleye birkaç gün önce vakıf oldum. Bir tesadüf bende bu sarsıntıyı yarattı. Doğrusu bu ilişkiyi daha duygu safhasındayken bilmek isterdim.”
Adnan Bey’in ikram ettiği sigarayı aldı ama yakmadı. Kül tablasının yanına koydu: “Bu ilişkiyi sadece sizin cesaretinizin sağlamış olmasını mümkün görmüyorum. Ayhan’ın kolayca farkına varılmayan bir apaş yanı vardır. Münasebetlerinizin çok ilerlediğini ve hatta ev halkının desteğini bile aldığınızı öğrendim. Evliliğin nihayete erdirilmesi için avukatıma talimat verdim. En kısa sürede bu karar alınacaktır. Bu arada sizin de ziyaretlerinizi seyrekleştirmeniz hepimizin haysiyeti açısından takdire şayan davranış olur.”
Adnan Bey ne diyeceğini şaşırmıştı. İnisiyatifi Ferit Bey ele almış ve görüşmeyi istediği gibi sonuçlandırmıştı. Adnan Bey bu görüşmeyle ilgili olarak arkadaşı Ethem Bey’e, “Beni hiç yormadı. Hiçbir ricama hacet kalmadan istediklerimin hepsini verdi. Ama beni görüşmekten men etti” demişti...
YASAK AŞKIN FOTOĞRAFI ORTAYA ÇIKIYOR
Gözlerden uzak yaşanan Adnan Menderes-Ayhan Aydan aşkı her geçen gün daha tutkulu bir hal alıyordu... Ancak, Başbakan Menderes için hiçbir şey süt liman değildi; siyasi yaşamı da aşk hayatı kadar karma karışıktı. CHP muhalefet baskısını artırmıştı. Özellikle Demokratlar’ın CHP Milletvekili Kasım Gülek için yaydıkları ‘sünnetsiz’ dedikodusu siyasi arenadaki çekişmeleri tırmandırmıştı. Diğer bir deyişle Demokrat Parti bu dedikoduyla ‘bel altından’ vurmuştu. Gerek bu siyasi çekişmelerin, gerekse yasak aşkın en ateşli olduğu günlerde CHP’nin yayın organı Ulus Gazetesi’nin eline müthiş bir fotoğraf geçmişti. Başyazar ve CHP eski Milletvekili Nihat Erim yazı işleri müdürünün odasına girdiğinde Hürriyet Gazetesi muhabiri Emin Karakuş, yazı işleri müdürü Cemal Sağlam’a işaret etti:
‘Şefkatle sevdiğim kadına...’
Göster şu resmi arkadaşımıza...
Sarı zarfın içinden çıkarılan fotoğraf Emin Karakuş’u dehşete sevk etti. Cemal Bey’e döndü:
Sor bakalım bu beyefendiye, bu resmi hakikaten basacak mı?
Cemal Bey’in muhatap olduğu soruya Nihat Erim sert bir cevap verdi:
Elbette! Bu Demokratlar kendilerini ne sanıyorlar ki? Üç günlük iktidarın sarhoşluğunda gözümüzü korkutacaklarını nasıl hayal edebiliyorlar?
Nihat Erim’in ‘basarız’ tehdidiyle Demokratları yola getireceğini sandığı fotoğraf bir bayana aitti: Ayhan Aydan’a! Fotoğraf, Menderes tarafından imzalanmıştı. Ve şu not düşülmüştü: ”Şefkatle sevdiğim kadına.” Fotoğraf yasak aşkın belgesiydi.
YASAK AŞKIN FOTOĞRAFI İSMET İNÖNÜ'NÜN ELİNE GEÇİYOR
DİĞER SAYFADA
İSMET İNÖNÜ YASAK AŞK FOTOĞRAFINI BASTIRTMADI
Gazetelerde yer alması Demokrat Parti’nin ve Menderes’in siyasi geleceğinde tamiri imkansız yaralar açabilirdi. Ancak Ulus Gazetesi fotoğrafı basmaya cesaret edememiş ve İsmet Paşa’nın direktifini alma ihtiyacı duyulmuştu. Erim, Paşa’ya konuyu uygun bir üslupla çıtlatmış, sakin tavırlarından cesaret alarak fotoğrafı görmesi için önündeki sehpaya koymuştu. İsmet Paşa fotoğrafı görünce ayağa kalktı. Fotoğrafı parmak uçlarıyla Erim’e doğru itti, sonra kapıya doğru yanaşıp ardına kadar açtı: “Nihat Bey! Mahremiyete saygımın farkına varılmamış olmasına üzüldüm. Böyle seviyesiz oyunlara itibarım yoktur. Gömün bu bahsi ve bir daha açılmasına izin vermeyin.”
YASAK AŞKIN MEYVESİ: DÜNYAM!
Adnan Menderes’le Ayhan Aydan aşkı zaman zaman sekteye uğruyor; ufak tartışmalara sahne oluyordu. Ancak tüm bunlara rağmen Adnan Bey’in en büyük arzusu Tatarı’ndan bir çocuk sahibi olmaktı. Ve Ayhan Hanım çok geçmeden müjdeli haberi verdi: ‘Hamileyim!’ Ancak Ayhan Hanım’ı çok zor bir doğum bekliyordu. Adnan Bey İstanbul’daydı. Ayhan Hanım’ın hamileliğini ilk gününden beri izleyen Dr. Alaaddin Bey bir başka hastasının acil doğumu için hastaneye gitmişti. Ayhan Hanım’ın ise sancıları tutmuştu, erken doğumun getirdiği sıkıntılar yoğunlaşıyordu. Sonunda Dr. Alaaddin Bey’e ulaşıldı ve Ayhan Hanım Zeynep Kamil Hastanesi’ne yetiştirildi... Bebek 8 aylık doğmuştu...
Ayhan Hanım acılar içindeydi. Bebek kucağına verilince sıkıntılardan kurtulmuş gibi rahatladı... Yüzüne uzun uzun baktı; Adnan Bey’e ne kadar benziyor... Adını Dünyam koyuyorum... Ancak Dünyam’ın ömrü çok kısa sürmüştü: 5 saat. Hastanenin koridorları Ayhan Hanım’ın çığlıklarıyla çınladı. Bu olay Ayhan Hanım’la Adnan Bey’in arasını açmıştı. Çünkü Ayhan Aydan’ın kulağına başvekilin başka kadınlarla birlikte olduğu da geliyordu. Kimseye haber vermeden apar topar Hambourg’a gitmişti. Aşkları büyük darbe almıştı...