YARSAV özgür de Başbakan değil mi?
Abone olBaşbakan Yardımcısı Cemil Çiçek YARSAV ile Başbakan Tayyip Erdoğan arasındaki sert polemikle ilgili konuştu.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 'Terörün sürmesi, silah
tüccarlarına, uluslararası güçlere yarıyor. Terör bir sektördür. Bu
sektörden istifade edenler var. Başka türlü beş bin kişinin, sabah
öğle, akşam yemeğinin parası nereden nasıl sağlanır?'
dedi.
Akşam gazetesine konuşan Çiçek'in değerlendirmeleri özetle
şöyle:
TERÖR BİR SEKTÖR
- Terörün sürmesi, silah tüccarlarına, uluslararası
güçlere yarıyor. Hiçbir terör örgütü, dış destek olmadan varlığını
sürdüremez. Terör bir sektördür. Bu sektörden istifade edenler var.
Başka türlü beş bin kişinin, sabah öğle, akşam yemeğinin parası
nereden nasıl sağlanır? Aslında finans kaynaklarının deşifre
edilmesi çabalarında epey mesafe alındı. 'Neden netleştirilmiyor'
sorusunun cevabı da var: Her netleştirme, başka türlü problem
çıkarabilir. Başka türlü işbirlikleri varsa, önüne geçilebilir.
Vatandaş gerisini kendisi çıkarır. En önemli örnek: Bu kadar
insanın iadesini istiyoruz. Hiçbir yerden iade yapılmıyorsa bunun
yorumunu size bırakıyorum. Bugün pasaportunuzla, bir ülkeden bir
ülkeye giderken elli defa sıkıntı çekiyorsunuz. Örgüt üyeleri sağda
solda nasıl dolaşıyor.
'NE OLUR NE OLMAZ'
- Anayasamızın teferruatlı olması toplumsal kültür
sorunu. Biz de isteriz 'Pozitif ayrımcılık' anayasada yer almayacak
kadar doğal kabul edilsin. Ama, Türkiye'de bu, entelektüel düzeyde
bir konu olarak kalır. Keyfi uygulamaların ortadan kaldırılması
için de bu kadar teferruatlı yazılıyor. Normalde bakıyorsunuz,
böyle bir karar verilmemesi lazım. O zaman da her türlü ihtimali
ortadan kaldıracak ayrıntıyı yasaya koymak gerekiyor. Üçüncüsü,
Türkiye'de bir şeyi kendi çerçevesi içinde tutmadığınız takdirde,
insanlar karar vermekte zorlanıyor. Şu anda Meclis'e çok maddeli
kanunlar gidiyor. Aslında bu kadara gerek yok diye düşünüyoruz. Ama
nedenine baktığımızda, bürokrasi bazı suçlamalardan kendisini
koruma refleksiyle yönetmelikte bile olmayan maddeyi alıp kanuna
koyuyor. Ne olur ne olmaz, ya başıma bir şey gelirse diye.
Herkes dersine çalışmış olarak gelir
- Ben YAŞ üyesi değilim. Ama MGK üyesiyim. Bu
toplantılar sandığınız gibi kavgalı geçmez. Yağmur, çamur altında
saatlerce aç, susuz bekliyorsunuz ya, çok üzülüyorum. Halbu ki
arşivinizde 500 tane fotoğraf vardır. Neden? Anayasa kitapçığı
fırlatılır diye. Allaha şükür normalleşti hava. MGK'ya olağanüstü
rol yüklemenize gerek yok. Konuşulanların önemli kısmı
spekülasyondur. MGK'nın gündemi, bir hafta önceden gelir.
Toplantıdan kısa süre önce de Sayın Başbakan başkanlığında toplanıp
ön değerlenidirme yaparız. Yani herkes, dersine çalışmış olarak
geliyor.
'ZAMAN AYARLI' YORUMU
- YAŞ toplantısı kriz değildi. Konunun bu kez
ilgi çekmesinin tek nedeni, devam eden soruşturma ve davalardı.
Davaların 'Zaman ayarlı' olduğu yorumuna katılamam. Yargı, gündemle
bağlantılı bir tasarrufta bulunamaz. Dosyaya, yapacağı işlere
bakar. İnsanlara haksızlık etmemek gerekir.
YARSAV'ın ifade özgürlüğü var da Başbakan'ın yok mu?
- Başbakan Yardımcısı Çiçek, YARSAV ile Başbakan
Tayyip Erdoğan arasındaki sert polemikle ilgili olarak ise
'YARSAV'ın ifade özgürlüğü var da Başbakan'ın yok mu?'
dedi.
Çiçek, 'Adam Türkiye'nin canına okuyacak beyanat veriyor.
Onun o kadar ağır ifadeleri, özgürlük oluyor. Kimse demiyor ki,
'Niye öyle söylüyor.' Ama siz kendi üslubunuzca 'Doğru değil'
dediğinizde, bu öne çıkıyor' diye konuştu. Başbakan
Erdoğan'ın, 'Yargının içinde dernek kurulur mu? Bunu da bizim ilk
fırsatta halletmemiz lazım' şeklindeki sözlerine YARSAV'dan,
'Meclis'i toplayın, gücünüz yetiyorsa YARSAV'ı kapatın. Hukuk
devletinde, hukukun ne olduğunu hukuk size gösterecektir'' yanıtı
gelmişti.