YARSAV Anayasa değişikliği istemiyor
Abone olAnayasa değişikliğini 'kalkışmaya' benzeten YARSAV Başkanı Tarhanlı sonuna kadar mücadele edeceklelerini açıkladı.
Edirne Demokrasi ve Emek Platformu (EMEP) tarafından referandum
sürecisinde Anayasa değişikliğine karşı "hayır" paneli
düzenlendi.
EMEP ile birlikte Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği, Eğitim-İş Derneği, Türkiye Gençlik Birliği,
Çömlek Akpınarlılar Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği, Emekli
Öğretmenler Derneği, Edirne Tüketiciler Derneği, Kepirtepeliler
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi,
Demokratik Sol Parti, İşçi Partisi'nin ortaklaşa düzenlediği ve
Prof. Dr. Mustafa Adalı'nın yönettiği "Anayasa Değişiklik Sürecinde
Türkiye" konulu panele konuşmacı olarak YAR-SAV Başkanı Emine Ülker
Tarhanlı, Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, CHP Parti Meclis
Üyesi Behran Şimşek katıldı.
Emine Ülker Tarhanlı konuşmasında başkanı olduğu YAR-SAV'ın yargı
alanında kötü giden her şeye itiraz etmeye karar verdiklerini
belirterek;
"Aslında bize söylenen her şeyi tersinden okumayı da
öğrendik. Deneyimlerimizle bunu öğrendik. Demokrasi derken aslında
bir korku krallığından söz ediyorlardı. Yani aslında ne söylüyorlar
ve ne yapıyorlarsa tersinden okumak gerekiyordu. Ve gerçekten son
olarak tersinden okuduğunuzda darbe anayasasının izlerini silmekten
söz ettiklerinde dehşetle irkilmemek mümkün değildi. Çünkü aslında
darbe anayasasının izlerini silmek değil darbe yolunu güçlendirmek
için yapılacağı anlaşılıyordu." şeklinde konuştu.
Yargıtay, Danıştay, Adliye binalarının yasadışı örgüt karargahı
gibi dinlediğini öne süren Tarhanlı, yargıçlar hakkında hukuk dışı
dinlemelerle veri bankaları oluşturulduğunu, halka yargının sürekli
şikayet edildiğinden yakındı.
Son anayasa değişikliğini 'kalkışmaya' benzeten Tarhanlı sonuna
kadar mücadele etmeye kararlı olduklarını, bunun demokrasiye
yapılmış bir kalkışma olduğunu düşündüklerini ifade etti. Tarhanlı
konuşmasını özetle şöyle sürdürdü;
"Bilindiği gibi anayasalar bireysel ve kolektif hak ve
özgürlükleri tanımlar ve güvence altına alır. Demokrasilerde
iktidarların sınırlı olduğunu düşünürsek bu iktidarların gelişini,
gidişini yani el değiştirme yöntemlerini de anayasada görürüz. Eğer
Anayasa değişikliği sözkonusu olursa demokrasilerde görülen sınırlı
iktidarlar değil, sınırsız bir iktidar dönüşme sürecini hep
birlikte yaşayacağız diye düşünüyorum ve bu endişeyi taşıyorum.
Anayasalar çoğunlukla değil, çoğulcu ve geniş tabanlı bir anlayışla
değişebilir. Ancak bize bugün dayatılan 2010 yılı Anayasa
değişikliği ise ancak darbe dönemleri dışında tarihimizde ilk kez
katılım, görüşme ve uzlaşma dışlanarak tek bir partinin iradesiyle
gerçekleştirmek istenmektedir. Bu durumda toplumsal bir mutabakat
sağlanmadığı zaman sivil bir anayasadan zaten söz
edemeyiz."