Yarışmalar, mantar gib türüyor
Abone olDizilerden sonra yarışmaların da mantar gibi türemeye başlaması medya dünyasının tepkilerine yol açtı. Çoğu bu yarışmalardan memnun değil. Tıpkı Burhan Ayeri gibi...
Son zamanlarda televizyon dünyası yarışma üstüne yarışma
çıkarıyor. Çıkan yarışmaların çoğu bir birinin benzeri... Burhan
Ayeri, fotokopi niteliğini taşıyan bu yarışmaları adlı yazısında
iyice eleştirmiş...
Dizilerden sonra yarışmalar da hız kazandı. Mevcutlara yeniler
ilave olmakta. Doğrusu Kanal-D'nin 'Bir Yıldız Doğuyor'undaki ön
elemeleri izlerken ekranlarımızın eski Türk filmlerini anımsatan
kadın programlarını hatırlıyoruz. Tipler aynı, kopya çektikleri
aynı. Edip Akbayram'ın, Müslüm Baba'nın ve hatta Zeki Müren'in
klonlanmışlarını görmekteyiz. Başta Muazzez Abacı olmak üzere tüm
jüri katıla katıla gülüyor ama aklı başında herkesin ağlaması
gerektiği kanısındayız. Bu ekipteki Abacı ile İlhan Şeşen'in
dalaşması biraz hafif kalmakta. Sanırız Armağan Çağlayan'dan özel
ders almalarında yarar var. Daha önce de uyardığımız gibi Muazzez
Abacı'nın boksör genlerine dikkat etmekli. Sonunda 'Kodu mu
oturtur'. Biz uyaralım da...
TRT'nin TSM yarışmasından esinlendiği anlaşılan atv, Türk Halk
Müziği'ne yöneldi. Mustafa Erdoğan'dan yardım alınan organizasyon
'Anadolu Ateşi' gibi, ona yakışan bir adla başladı. İlk gece
'Karşılama' ve 'Uğurlama' bölümleriyle 15 finalist ve 16. olma
mücadelesi veren üç genç sahne aldılar. Sonuçta Sabahat Yılmaz adlı
Trabzon doğumlu genç kız SMS'le yapılan ön elemeyi geçip, final
mücadelesi vereceklere katıldı. Jürideki isimlere, biri dışında
onay verdik. Bizi şaşırtan Cem Ceminay'dı. Sanırız, Hıncal Uluç'un
kariyerine göz dikip, her konuya maydanoz olma peşinde. İzledikten
sonra, seçilmesinde isabet olduğunu fark ettik. Hiç olmazsa
'Tebessüm Unsuru' olarak bir tek onu gördük. Cem Davran'ın sunumu
orta şekerli. Olayın pek içinde değil. Özetle fazla bilgisi yok.
Kafamıza takılan, ilk serzeniş Savaş Ay'la -Fransız entelleri
gibiydi. Oturduğu yerin arkasına, onun tarzıyla recisör
yazılmalıydı- Arif Sağ arasında gerçekleşti. Savaş, türkü seçiminde
bölgesel dengesizlik yapıldığını söyledi. Karadeniz'e biraz daha
ağırlık verilmeliydi, dedi. Sağ ise 'Sesler ve türküler
yarışıyor'la savunmaya geçti. Buradan üstadı uyaralım, Ay'ın
söylediği çok doğru. Repertuvar seçimine dikkatte yarar var.
Sonuçta oylar bölgelerden gelecek. Kanal-D'nin son organizasyonunda
bunun acısının çekildiğini görmezden gelmesinler. İlk gecenin sahne
alanları arasında Mithat Baygeldi'ye şaşırdık. Biraz inceltilmiş
Mahmut Tuncer dinliyoruz sandık. En iyi ses olarak da Bora
Serbülent'i seçtik. 'Ceylanım' adlı Azeri türküyü olağanüstü okudu.
Son dakika golümüzü atıp, bu bölümü noktalayalım; 'Yarışma
heykelciğine takılıp, kaldık. Bize Oscar Amca'nın saz dersleri
aldığı, gençlik yıllarını hatırlattı!
Gelelim dedikodunun dört bir yana yayıldığı, bizim favori
programımız 'Gelinim Olur musun'a. Bu hafta yarışmadaki en ılımlı
kaynana adayı 'Hasan'ın Anası' Nazime birinci oldu da rahatladık.
'Beş cariye seçicisinin' de ortak yargıya vardığı, yaşı küçük Beste
evden gönderildi. Geçen haftanın Hanımağası Semra'ya ise yakışan
bir ödül vermeyi uygun gördük; 'Mikser'. Allah onun evine gelin
gidecek kızın yardımcısı olsun...
YAZI:Burhan AYERİ