Elbet umudumuzu yitirmiyoruz ama hani bir rezillik, bir kötülük,
bir utanmazlık hissettiğiniz bir ülke olma yolunda hızla
ilerliyoruz.
İnsanlar artık kolaycılığa iyice alıştı.
Öyle alıştılar ki her şey bir düzen içinde yürüyor.
Ama o düzen ahlaklı değil, adil değil ve ne yazık ki o düzen;
böylesi bir düzensizliğin kıblesi…
Alın size rahatsızlık veren bir örnek; geçenlerde yarı final ve
finalini bizzat izlemiş olduğum ülkemizin köklü, itibarlı bir
kurumunun düzenlediği Türk Sanat Müziği Amatör Ses Yarışması’ndan
sonra yukarıda yazdığım şeyler aklımdan geçmişti ama yazmak ancak
bugüne nasip oldu.
Birbirinden değerli olduğuna inandığım seslere sahip amatör
yarışmacıların heyecanla yarıştıkları yarışma sonrası; yarı finali
kazanan beş yarışmacıdan ikisinin; yarışma jürileri ve yarışmayı
sunan kişi ile fazla samimi sohbetleri dikkatimi çekmiş ve finalde
bu ikisini izlemeye özellikle karar vermiştim.
Daha o anda gözlemlediğim samimiyetin sonucu olarak bu iki
yarışmacının finalde de dereceye gireceğini kendi kendime
fısıldamıştım.
Ama geç de olsa hakkın, adaletin ve sanatın finalde kazanacağına
olan inancımdan dolayı, yani yanılmak için finalde de aynı salonda
dinleyiciler arasındaydım.
Üyeleri değişmiş olan yarışmanın sunucusu aynı sunucu, jüri
başkanı da aynı kişiydi ama sonuç hakkında
yanılmamıştım.
Ne yazık ki yanılmamıştım.
Daha yarışma sırasında şarkıya başlamadan jüri üyelerinden
birisine göz kırparak şarkıya başlayan yarışmacı; yarı final
sonrası kendime fısıldadığım sözlerimi tekrarlamama neden
olmuştu.
Ortada sanki bir düzen vardı.
Düzensizliğin kıblesi olan bir düzen…
Ahlaksız bir düzen…
O anda inandım ki sesleri ile emekçi olanların haklarının
yendiği ya da haklarının tam anlamı ile verilmediği bir yarışma
izliyordum.
Kanımca ödüle layık görülecek üç sesin ikisi sanki önceden
belliydi.
Diğer yarışmacılar ise farkında olmadan sadece boşta kalan
üçüncü kişi olmak için yarışıyorlardı.
Yanılmak istiyordum.
Ama yanılmadım.
Ne yazık ki yanılmadım.
Yarı final sonrası dikkatimi çeken yarışmacılar finalde birinci
ve üçüncü olmuşlardı.
İkinci olanın ise; şarkısını okuduğu anda yarışma sunucusunun
kuliste yaptığı konuşmaların ve kahkahalarının salona verilmesinin
karşılığı ikinci olduğunu söyleyenler de az değildi.
Benim gözümde hakkı ile ilk üçe girmişti ama yarışma sunucusu
dikkatsizliği ile dinleyiciler nezdinde sonucu kirletmişti.
Kötüydü yani.
Yakışmamıştı…
Ki zaten aksak usulüyle okunan esere sofyan usulüyle eşlik eden
bir jüri üyesinin seçimleri ne kadar adil ve doğru olabilirdi
ki?
Benim ki de beklenti işte.
Adalete ve hakka inancın sonucu beklenti…