Gün illaki başlar.
Sen mutluymuşsun ya da mutsuzluğun dibindeymişsin hiç fark
etmez.
Senin için yaşam anlamsızlaşmış olabilir, hatta umutların
hayallerin artık tükenmiş ve belki de sana göre geleceksiz kalmış
bile olabilirsin.
Ama gün; illaki yine yeniden başlayacaktır.
Belki senin için; günlerce, aylarca, hatta yıllarca günün
başlaması tıpkı gecenin sabaha yolculuğu gibi anlamsız
olabilir.
Sen senden, sen her şeyden vazgeçmiş, sence boşa geçecek yaşam
yolculuğunun anlamsızlığına takılıyor ve zaman dolduruyor da
olabilirsin.
Ama gün sana rağmen yine başlayacaktır.
O yüzden derdini, tasanı, kaygılarını boş vermeye çalış.
Unutma elbette…
Sadece hatırlanacaklar arasına yolla ne varsa seni senden çalan,
seni umutsuz hayallere yerleştiren.
Ve gün başlarken sende güne başla…
Yine yeniden kendine “merhaba,” diyerek…
Bil ki gelecek günler sana özel umutları ve sana özel hayalleri
içinde saklıyordur.
Kâh az, kâh çok…
O yüzden rahat ve emin ol gün sen ona “merhaba,” dedikçe çok
daha iyi olacak ve o da sana “merhaba,” diyerek sarılacaktır.
Eğer sen gelecek günlerini kalbinde karartmadıysan, eğer sen
kalbinin boynunu eğmediysen ve eğer sen yüreğinin mutluluğundan
bile bile vazgeçmediysen…
Çünkü gün vazgeçenleri ve kalplerini boynunu bükenleri
affetmez.
Evet, yine başlar illaki ama sana merhabası yoktur.
Olursa da bil ki içi saf, içi dolu dolu, içi huzurlu
değildir.
Çünkü her yeni gün eski izleri asla unutmaz…
Sen unutmuşsun.
Sen hatırlamamışsın.
Sen umursamamışsın hiç fark etmez.