Yarın gece "Miraç Kandili"
Abone olMiraç olayı, ''Hz. Muhammed'in şahsında bütün insanlığın önüne açılan sınırsız bir yükseliş ufkudur.
Bardakoğlu, Miraç Kandili dolayısıyla yayınladığı mesajda, 23
Eylül 2003 Salı gününü 2 Eylül Çarşamba gününe bağlayan gecenin
Miraç Kandili olduğunu belirterek, birçok hikmeti, sırları ve
bereketi bünyesinde barındıran Miraç Kandili'ne yeniden kavuşmanın
mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Ali Bardakoğlu, Miraç Gecesi'nin
önemi ve hikmetinin, Kuranıkerim'de, ''Kendisine ayetlerimizden bir
kısmını gönderelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i
Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren
Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o layıkıyla işiten, hakkıyla
bilendir'' ayetleriyle ifade edildiğini vurguladı. Allah'ın sonsuz
güç ve kuvvetinin gösterilmesi için, Hz. Muhammed'e Allah
tarafından yaptırılan, zamana ve mekana anlam kazandıran Gece
Yolculuğu'nun (İsra), Allah'ın inayet ve desteğine mazhar olarak
moral kazanma anlamı taşıdığını dile getiren Bardakoğlu, gecenin, o
günkü Müslümanlar'ın Hz. Muhammed'e bağlılıklarını ve Allah
inancını pekiştiren bir sınav olduğunu ifade etti. Miraç Gecesi'nin
Hz. Muhammed'in şahsında insanlığın önüne açılan sınırsız bir
yükseliş ufku olduğunu belirten Bardakoğlu, şunları kaydetti:
''Miraç'ın özünde, her türlü kötülüklerden arınmaya, insanlığın
yararına değerler üretmeye; paylaşmaya, düşünmeye, sorumluluk
taşımaya, sürekli teşebbüs halinde olmaya, zamanın önemini
kavramaya, fedakarlığa, ilahi emirlere teslimiyet göstererek yüce
mertebelere erişmeye ve imkanların bittiğinin düşünüldüğü bir
zamanda bile hiç kullanılmayan imkanların varolduğu ümidini
tazelemeye davetiye vardır. ''HOŞGÖRÜ İÇİNDE İLERİYE ATILAN
ADIM...'' Hayatımızdaki miraç, süreklilik içinde gelişmenin ve
değişmenin itici gücü; sağlık, eğitim, bilim, ekonomi, üretim,
hukuk gibi değişik alanlarda toplumsal uzlaşma; ahlak, sevgi, saygı
ve hoşgörü içinde daha ileriye ve yükseğe atılan bir adımdır.
Milletimizin manevi duygularını canlandıran, kendi iç dünyalarını
değerlendirme fırsatı veren, sorumluluk sahibi herkesin görev ve
sorumluluğunu hatırlamasına vesile olan Miraç Gecesi, duygu ve
düşüncelerimizde yenilenerek, ilahi rahmeti çekecek işler
yapmamızı, kulluk bilincine ulaşarak dua ve niyazda bulunmamız için
bir nimettir. Duyguların ve hislerin coştuğu, dua ve niyazların
yükseldiği, inananların huzur bulduğu böyle gecelerde; insanlarımız
kalplerinde iyimserlik ve ümit kandillerini yakmalı, Miraç'ın engin
mesajını ruhlarında hissetmeli, ufuklarını açacak aydınlatıcı
bilgilere doğru koşmalı, İslam dininin, yaratanı tanıma ve ona
bağlılık, yaratılanı sevme ve güzel ahlak dini olduğunu idrak
etmeli ve gönül kapılarını herkese açmalıdır. İslam alemi, bu
geceyi her yıl hüzün, keder ve kalplerdeki burukluğu yaşayarak
idrak etmektedir. İsra hadisesinin bir bölümünün vuku bulduğu
Mescid-i Aksa ve çevresinde meydana gelen ve uzun zamandır çözümü
de mümkün olmayan hadiseler, sağduyu sahibi bütün insanları üzmekte
ve derinden yaralamaktadır. İnanıyor ve ümit ediyorum ki, aklıselim
galip gelecek, şiddet ve akan kan durdurulacak, barış hakim
olacaktır. İnsanlık adına hayır düşünen ve şiddetin yürekleri
parçaladığına inanan herkesin gerekli hassasiyeti göstermesini
diliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, aziz milletimizin Miraç
Kandili'ni tebrik ediyor, bütün İslam aleminin birlik ve
beraberliğine, insanlık aleminin barış, huzur ve hidayetine,
gerilim, savaş ve şiddetin yerini kalıcı bir barışın almasına
vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum.''