Yarıklar deprem habercisi değil
Abone olBurdur Gölü çevresinde tarım arazilerinde meydana gelen yarılmalarla ilgili bölgede inceleme yapıldı.
Burdur Gölü yakınlarındaki tarım arazilerinde meydana gelen
yarılmalarla ilgili bölgede inceleme yapan Süleyman Demirel
Üniversitesi (SDÜ) Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fuzuli
Yağmurlu, yarıkların depremin habercisi olarak kabul
edilemeyeceğini söyledi.
Geçen hafta Bilecik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya
Bölümü, Fiziki Coğrafya Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurfettin
Kahraman’ın Akdere mevkisinde meydana gelen ve yaklaşık 250 metre
boyunda, 2 metre eninde, bazı bölümlerde 3 metre derinliğe ulaşan
yarıkların incelenmesi gerektiği uyarısının ardından Burdur
Belediyesi Prof. Dr. Fuzuli Yağmurlu’yu şehre davet etti.
Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya ve Başkan Yardımcısı Hasan
Duygulu ile birlikte bölgede incelemelerde bulunan Yağmurlu,
yarıkların Burdur Gölü’nün değişimine bağlı olarak yaşandığını
söyledi. Burdur Gölü’nün çöküntü ile oluştuğunu vurgulayan
Yağmurlu, arazinin yapısı gereği çöküntülerin yaşanabileceğini
ifade etti. Göl seviyesindeki değişimlerin bu çöküntüleri
tetikleyebileceğinin altını çizen Yağmurlu, "Dinar depreminde 10
kilometre boyunca bir kırık hattı gelişmişti ancak buradaki
çökmeler zemindeki olaylarla gelişiyor. Toprağın yapısı ve su oranı
ile ilgili bir durum. Depremle bir ilgisi yok. Bu tansiyon kırığı
bir yarık. Yarıklar depremin habercisi olarak kabul edilemez" diye
konuştu.
YARIKLAR, HER YIL ŞEHRE DOĞRU BİRAZ DAHA
GENİŞLİYOR
Yağmurlu, bu yarıkların her yıl şehre doğru
biraz daha genişlediğini bildirerek, bu konudaki görüşünü soran
basın mensuplarına "Burdur merkezi ile bu yarıkların bulunduğu alan
benzer özellikler gösteriyor. Bu çöküntüler zamanla şehrin göle
yakın kısımlarında da olabilir. Bu yüzden göl kenarındaki
yerleşimlerin uzmanların görüşü ile yapılması şart" yanıtını
verdi.
Belediye Başkanı Akkaya da, bu yarılmaların depremin habercisi
olmayabileceğini ancak bu konuyu çok önemsediklerini söyledi.
2000’de SDÜ’nün yaptığı jeolojik bir etüt bulunduğuna işaret eden
Akkaya, şu bilgileri verdi.
"Bu etütte de Burdur fay zonu var. Bizim 2009’da yaptırdığımız
jeolojik fay zonu yine mevcut. Belediye meclisinde bu konuyu
tartışacağız. Bunun hafife alınacak, es geçilecek yönü yok. Çünkü
burada insan önemli, can güvenliği önemli. Tedbir depremden sonra
alınmaz, tedbir (tehlike geliyorum) demeden önce alınır. Ekibimizle
beraber, bu konunu üzerindeyiz ve bu kararlığımızı sürdüreceğiz.
Üniversite ile işbirliği içerisinde olup, bundan sonra Burdur’da
binaların nasıl yapılması gerektiği gibi konularda gerekli
değerlendirmeleri yapmaya başladık. İnşallah Burdur acı felaketler
yaşamaz.".
Bilecik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Fiziki
Coğrafya Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurfettin Kahraman, geçtiğimiz
günlerde Burdur havzasında incelemelerde bulunmuş, merkeze bağlı
Akdere mevkisinde meydana gelen yaklaşık 250 metre boyunda, 2 metre
eninde, bazı bölümlerde 3 metre derinliğe ulaşan yarıkların her yıl
şehir merkezine doğru ilerlediğini kaydederek, kentin ileride sorun
yaşayabileceğine dikkati çekmişti. Kahraman, bu nedenle bilimsel
bir ekibin bu yarıkların nedenini belirlemek için bilimsel çalışma
yapması gerektiğini vurgulamıştı.