Yargıtay'ın gözden kaçırdığı tahliye ayrıntısı
Abone olYargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 'tutukluk' süresiyle ilgili olarak AİHM'in kararlarına aykırı bir uygulama yaptığı ortaya çıktı
Hizbullah tahliyeleriyle birlikte tekrar Türkiye
gündemine oturan yargı ile ilgili tartışmalar devam ederken,
tahliyelerle ilgili her gün yeni görüşler yeni bilgi beleler
ortaya atılıyor.
En son iddia ise Yargıtay 9. dairesinin verdiği kararda küçük
bir ayrıntıyı gözden kaçırdığı önü sürülüyor. Bgün gazetesinde yer
alan habere göre; CMK'nın 102. maddesi kapsamında Hizbullah
sanıklarını tahliye eden Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesinin 'tutululuk' süresiyle ilgili kararlarına
aykırı davrandığı ortaya çıktı...
Hizbullah sanıklarını tahliye eden Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin
'tutukluk' süresiyle ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
(AİHM) kararlarına aykırı bir uygulama yaptığı ortaya çıktı.
Dairenin AİHM'in tutuk luluk süresinin hesabında temyizde ge çen
süreyi dikkate almadığı kaydedildi.
İLK MAHKEMENİN HÜKMÜ GEÇERLİ
Ceza Muhakemeleri Kanununun 102. maddesinin yürürlüğe girmesinin
ardından Hizbullah dosyasını ele alan daire, 10 yıllık tutukluluk
sürelerini doldurdukları gerekçesiyle Hizbullah sanıklarını tahliye
etti. İlk derece mahkemesinin verdiği kararı mahkumiyet için
yeterli gören AİHM, önümüzdeki aylarda Türkiye'de de uygulamaya
geçmesi beklenen istinaf mahkemeleri ve Yargıtay'daki temyiz
süresini 'hükümlü' statüsünde görüyor. Yerel mahkemenin verdiği
mahkumiyet kararıyla kuvvetli şüphe daha da kuvvetlenmiş, sanığın
ceza alması 'kuvvetle muhtemel' diye yorumlanıyor. Anaya-sa'ya göre
Türk mahkemelerinin hüküm oluştururken Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi ve sözleşmenin yorumlanmasına ilişkin AİHM kararlarını
re'sen dikkate almalarının yükümlülük olduğuna dikkat
çekiliyor.
ÖRNEK BİR DAVA
AİHM örnek kararını Cahit Solmaz davasında verdi. AİHM'in Solmaz
kararında "AİHM, AİHS'nin 5/3. maddesinde belirtilen sürenin bitiş
tarihinin 'ilk derece mahkemelerinde suçlamanın esası hakkında
karar verildiği gün' olduğunu hatırlatmaktadır" denildi. Solmaz
davasında AİHM, yargılamanın 3 Ekim 1995'te başladığını ve 25 Mart
2002'de mahkum edilmesiyle sona erdiğine dikkat çekti. Yargıtay'ın
15 Ekim 20002'de kararı bozması nede