Yargıtay'ın düşünce açılımına destek
Abone olYargıtay’ın şiddet içermeyen düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağı ve laikliğin korunması için cezaya gerek kalmadığı yönündeki içtihada destek yağdı.
Yargıtay’ın şiddet içermeyen düşünce açıklamalarının suç
oluşturmayacağı ve laikliğin korunması için ceza tehdidine gerek
kalmadığı yönündeki içtihadı, siyasiler ve hukukçular tarafından
destek gördü. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Yargıtay’ın ifade
özgürlüğüyle ilgili son derece önemli bir karar verdiğini
belirterek, bunun farklı zeminlere çekilmesinin yanlış olduğunu
söyledi. CHP lideri Deniz Baykal da içtihadın, Türkiye’nin
laikliğin ceza tehdidine gerek kalmadan sahiplenildiği bir topluma
dönüştüğünü gösterdiğini vurguladı. Adalet eski Bakanı Hikmet Sami
Türk ise kararı ‘tarihi bir adım’ olarak değerlendirdi. Bakanlığı
döneminde 312. maddenin, ifade özgürlüğünün genişle- tilmesi
yönünde değiştirildiğini hatırla- tan Türk, o dönemde Yargıtay’ın
yeni düzenlemeye aykırı biçimde uygulamasını sürdürdüğünü söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili adaylığı sırasında
konunun gündeme geldiğini ifade eden Türk, Erdoğan’ın mahkum olduğu
düzenlemenin suç olmaktan çıkarılmasına rağmen Yargıtay’ın yapılan
değişikliği dikkate almadığını kaydetti. Türk, Yargıtay Ceza Genel
Kurulu’nun bu son kararıyla ifade özgürlüğünün genişletilmesi
noktasında tarihi bir adım atıldığının altını çizerek, “Yargıtay’ın
son kararı, yasa koyucudan sonra Yargıtay’ın da çağdaş
düzenlemelere uygun olarak düşünce özgürlüğünü genişleten bir
yorumu benimsediğini göstermektedir. Demokratik toplumlarda,
insanlar kendilerini rahatsız edecek düşüncelerin dahi ifade
edilmesine tahammül göstermek zorundadır. Bu karar, 312. maddede
yapılan değişiklik ve İHM içtihatları göz önünde bulundurularak
verilmiştir.” diye konuştu. Türk, 312. maddenin laiklik
tartışmalarıyla ilgili olmadığına da dikkat çekerek şu
değerlendirmeyi yaptı: “312. madde aslında 1990 yılında kaldırılan
163. maddenin yerine uygulanmaya başlandı. 163. maddenin
kaldırılmasıyla laik düzenin korunması işlevi bir anlamda 312.
maddeye yüklendi. Bu maddenin laiklik tartışmalarıyla ilgisi
yoktur. Genel olarak kamu düzenini bozmaya yönelik eylemlerin
cezalandırılmasını öngörmektedir. Uyum yasasıyla yaptığımız
değişiklikten sonra kamu düzenini bozma tehlikesi ortaya çıkarmayan
düşünce açıklamalarının cezalandırılması ise yasa koyucunun
iradesine aykırıdır.” Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk da Türk
Ceza Kanunu’nun 312. maddesinin şimdiye kadar ifade özgürlüğünü
sınırlandıracak bir yorumla yanlış uygulandığını söyledi. 2002
yılında çıkarılan uyum yasasıyla 312. maddeye “kamu düzenini
bozacak biçimde” ibaresinin eklendiğini hatırlatan Selçuk, yapılan
bu değişikliğin ardından maddenin ifade özgürlüğü açısından daha
somut hale getirildiğinin altını çizdi. Bu suçun kanunda kamu
düzenine ilişkin suçlar bölümünde yer aldığına işaret eden Selçuk,
“Madde metninde ister kamu ‘düzenini bozacak biçimde” densin veya
denmesin ister hakimlere yol göstermek için ‘açık ve yakın tehlike’
ifadesi eklensin ya da eklenmesin sonuç değişmez. Çünkü burada
korunan değer kamu düzenidir. Fiil kamu düzenini bozacak boyuta
ulaşmadığı sürece suç oluşmaz.” dedi. Selçuk, kamu düzenini bozma
tehlikesi ortaya çıkarmayan yazı ve konuşmalara TCK’nın 312.
maddesine göre mahkumiyet kararı verilemeyeceğini ifade etti.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Selahattin Aydar’ın Milli Gazete’de
yayımlanan bir yazısı nedeniyle aldığı hapis cezasını 23 Kasım
2004’te kaldırmış, gerekçeyi de önceki gün açıklamıştı. Yargıtay,
gerekçede, şiddet içermeyen düşünce açıklamalarının suç
oluşturmayacağını, TCK’nın 312. maddesinin zorlamalı yorumlarla
genişletilemeyeceğini belirtmişti. Haber: Murat Aydın Kaynak:
Zaman