Yargıtay'dan önemli cep telefonu mesajı kararı
Abone olYargıtay, iş yerinden hırsızlık yapan çalışanının, kendisini fark eden patrona gönderdiği cep telefonu mesajını, "hukuka uygun delil" saydı.
İstanbul'da çalıştığı kuaför salonundan laptop çalan personel,
komşu dükkanın
güvenlik kamerasınca görüntülendi.
Patronu olayı farkederek, çalışanından bilgisayarları geri getirmesini istedi ve şikayetçi oldu.
Olayı inkar eden çalışan, patronuna cep telefonundan "Şikayetini al, bir hafta sonra laptopu alırsın, almazsan da sen bilirsin, ben zaten bitmişim" şeklinde mesaj attı.
Cep telefonu mesajını tutanakla tespit ettiren patron, şikayetinden vazgeçmedi.
İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık, hırsızlık
suçundan hapis cezası aldı. Mahkeme, sanığın suçu kabul ettiğine
ilişkin cep telefonu mesajını da hukuki delil kabul
etti.
Kararı temyiz eden sanık avukatı ise temyiz gerekçeleri arasında, sanığın gönderdiği cep telefonu mesajının hukuka uygun delil olamayacağı da ileri sürüldü.
Dosyayı görüşen Yargıtay 13. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı.
Kararda, öncelikle şikayetçinin cep telefonuna gönderilen mesaj delilinin hukuka aykırı delil olup olmadığının irdelenmesi gerektiği belirtildi.
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 132. ve devamı hükümleri uyarınca, haberleşmenin gizliliğini ihlalin suç olarak düzenlendiği hatırlatıldı.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135. maddesi ve devam hükümleri uyarınca da şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla yaptığı iletişimin denetlenmesinin belli koşullara bağlandığı belirtilen kararda, aynı kanunun 206 ve 217/2. maddelerinde, "Yüklenen suç, hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir" denildiği kaydedildi.
Kararda, şu tespitler yapıldı:
"Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, Anayasanın 36. ve TCK'nın 26/2. maddelerinde düzenlendiği üzere, hakkın kullanılması bir hukuka uygunluk nedenidir. İddia ve savunma hakkı da hukuka uygunluk nedeni çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir haktır. Bu itibarla, mesaj delili hukuka uygun kabul edilip diğer delillerle değerlendirildiğinde, kararda olduğu gibi suçun subuta erdiği sonucuna varılmıştır. Dosya ve duruşma tutunakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, atılı suçun sanık tarafından işlendiği kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır."