Yargıtaydan milyonlarca veliyi ilgilendiren karar!
Abone olYargıtay Ceza Genel Kurulu, velilerin sınıfa izinsiz girmesinin işyeri dokunulmazlığı ihlal suçunu oluşturduğuna hükmetti.
Bir ilkokulda meydana gelen olayda, iki öğrenci kavga etti.
Kavgayı ayırmak isteyen öğretmene kızan çocuk, çantasını alıp
sınıftan ayrıldı. Bir süre sonra sınıfa gelen çocuğun ağabeyi,
öğretmen A.Ş.’ü ölümle tehdit etti. Kendisini dışarı çıkması için
ikaz eden öğretmene, "Deşerim seni, sen benim kim olduğumu
bilmiyorsun, seni öldürürüm" dedi.
SINIF ÖĞRETMENİ ŞİKAYETÇİ OLDU
Sınıftan yükselen sesler üzerine devreye giren okul müdürü durumu
polise bildirdi. Sınıf öğretmeni A.Ş., karakola götürülen 18
yaşından küçük gençten şikayetçi oldu. 1. Çocuk Mahkemesi’nde
yargılanan sanık genç, ’İş yeri dokunulmazlığının ihlâli’ suçundan
TCK’nun 116/2, 31/3, 62, 50/3 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 2 bin
lira adli para cezası ile cezalandırıldı. Karar sanık avukatınca
temyiz edilince devreye Yargıtay 4. Ceza Dairesi girdi.
OY ÇOKLUĞU İLE KARAR BOZULDU
Yargıtay kararında, "Suça sürüklenen çocuğun, kardeşinin sınıfında
başka bir öğrenci ile arasında geçen tartışma sonrasında öğretmenin
kendisini dövdüğünü ve bu nedenle okuldan ayrılıp haber vermeye
geldiğini söyleyen kardeşinin bu beyanı üzerine öğretmeniyle
konuşmak amacıyla eğitim aldığı okula gidip sınıfa girdiği
anlaşılmaktadır. Ders yapmakta olan mağdurla tartışıp tehdit ettiği
okulun ve sınıfın öğrenci yakınları tarafından gidilmesi mutad
yerlerden olması karşısında, iş yeri dokunulmazlığının ihlâli
suçunun oluşmayacağı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında
hükümlülük kararı verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına oy
çokluğuyla karar verilmiştir" denildi.
YARGITAYDAN FLAŞ KARAR
Sınıfı basan velinin beraat ettirilmesi gerektiği yönünde 4. Ceza
Dairesi’nin kararı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da
dikkatini çekti. Başsavcılık, dairenin kararına itiraz etti. Bunun
üzerine devreye giren Yargıtay Ceza Genel Kurulu emsal bir karara
imza attı. Kararla birlikte, sınıfa izinsiz giren kişiler ’işyeri
dokunulmazlığı ihlal’ suçundan yargılanacak.
AÇIK BİR RIZAYA GEREK DUYULMAKSIZIN GİRİLMESİ MUTAT
OLAN YERLER DIŞINDA KALMIŞTIR
Genel kurul kararında şu ifadelere yer verildi:
"Açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olmayan
şirket binası, doktor muayenehanesi, avukatlık bürosu, iş
yerlerinin üretim yapılan atölyesi veya lokantaların mutfak kısmına
girilmesi konusunda kural olarak iş yeri sahibinin rızasının
bulunmadığı varsayılır. Bu nedenle açık bir rıza bulunmadan söz
konusu yerlere girilmesi, iş yeri dokunulmazlığının ihlâli suçunu
oluşturabilecektir. Belli bir görevin ifa edilmesi nedeniyle,
uyuşmazlığa konu ilköğretim okulu binası veya benzeri resmi kurum
binaları da TCK’nun 116/2. maddesi kapsamında iş yeri olarak kabul
edilmelidir. Bir okulun eğitime açık olduğu zaman diliminde açık
bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerlerden
olduğunda ve herkesin gidip orada iş ya da işlemini
yaptırabileceğinde kuşku bulunmamaktadır. Ancak, geceleyin veya
kapalı bulunduğu ya da eğitim yapıldığı zamanlarda, mutat olarak
girilmeye elverişli olmadığı gibi, eğitimin yapılmakta olduğu
sınıfın da özellikle de eğitimi engelleyecek şekilde, herkesin izne
gerek olmadan girebilecekleri yerlerden olmadığı kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; okul
binasının eğitime açık olduğu sırada zımni bir rızanın varlığı
kabul edilerek herkesin girebileceği yerlerden olmasına karşın
eğitim ve öğretimin yapıldığı sınıfın öğrenciler, öğretmenler ve
ilgililer haricindeki kişilerce açık bir rızaya gerek duyulmaksızın
girilmesi mutat olan yerler dışında kaldığı ortadadır. Sınıfa
izinsiz giren sanığın şikâyetçinin sınıftan çıkması konusundaki
uyarısına rağmen çıkmayıp şikâyetçiyi tehdit etmesi, şikâyetçinin
sınıftaki öğrencilerden durumu başka bir öğretmene haber
vermelerini istemesi üzerine sınıftan ayrılması karşısında, atılı
iş yeri dokunulmazlığının ihlâli suçunun bütün unsurlarıyla
oluştuğu kabul edilmelidir. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin sanığın
beraatine karar verilmesi gerektiği yönündeki bozma kararı
isabetsizdir. Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına
karar verilmiştir."