Yargıtay’dan magazin habercilerini üzecek karar !
Abone olYargıtay 12. Ceza Dairesi, Sezen Aksu ile ilgili davada, magazin habercilerini üzecek bir karar aldı.<br/>Sezen Aksu’nun, 2006’da tatil yapt...
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Sezen Aksu ile ilgili davada, magazin
habercilerini üzecek bir karar aldı.
Sezen Aksu’nun, 2006’da tatil yaptığı Bodrum’da izni dışında mayolu
fotoğraflarını çekerek haber yapan kişi hakkında "özel hayatın
gizliliğini ihlal" suçundan dava açılmıştı. Bakırköy 24. Asliye
Ceza Mahkemesi, şikayetçinin ünlü bir sanatçı olup halk tarafından
ve dolayısıyla medya tarafından yaşantısının merak edildiği,
sanatçıların, politikacıların ve halka mal olmuş diğer kişilerin
evleri dışında görülebilecek yerlerde çekilmiş fotoğraflarının
yayınlanmasının özel hayatın gizliliğini ihlal teşkil etmeyeceği
gerekçeleriyle sanığın beraatına karar vermişti.
Mahkeme, sanatçının fotoğrafının çekildiği tekne özel olmasına
rağmen dışarıdan görülebilecek bir yerinde bulunduğu sırada
fotoğrafının çekildiğini ve yayınlandığını bildirmişti. Kararın
temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza
Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
"TAMAMEN KİŞİYE ÖZEL"
Dairenin kararında, özel hayat kavramının, kişinin sadece gözlerden
uzak, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar
arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin
bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere
açıklanabilen, tamamen kişiye özel olayları ve bilgilerin tamamını
içerdiği belirtildi.
"Kamuya açık alanda bulunulması, bu alandaki her görüntü veya sesin
dinlenilmesine, izlenilmesine, kaydedilmesine, sürekli ve izinsiz
olarak elde bulundurulmasına rıza gösterildiği anlamına gelmez"
ifadesine yer verilen kararda, kamuya açık alanda bulunulduğunda
dahi, "kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık,
bilinmezlik" prensibinin geçerli olduğu ifade edilerek, bir olay ya
da bilginin, özel hayat kavramı kapsamına girip girmediği
belirlenirken, sadece içinde bulunulan fiziki çevrenin
özelliklerine bakılmaması, kişinin toplum içindeki konumu, mesleği,
görevi, kamuoyu tarafından tanınıp tanınmadığı, dışa yansıyan
davranışları, rıza ve öngörüleri, sosyal ilişkileri, müdahalenin
derecesi gibi ölçütlerin de göz önüne alınması gerektiği
bildirildi.
KARAR !
Bir gazetede magazin haberleri içerikli köşe hazırlayan sanık
tarafından bilgisi ve izni olmadan yayımlandığı anlatılan kararda,
şu ifadelere yer verildi:
"Kamuya mal olmuş mağdurenin, toplumun bilgilendirilmesi ve haber
alma hakkı kapsamına giren özel yaşam alanına dahil olmayan,
mesleki faaliyeti içerisinde de yer almayan bir konuda, ailesi ve
yakın çevresiyle geçirdiği tatil hakkında, okuyucuya bilgi
aktarılarak, fiziksel mahremiyetine ilişkin fotoğrafının çekilip,
yayınlanmasında kamu yararı bulunmaması nedeniyle eylemi hukuka
uygun kılan basının haber verme hakkı sınırlarının aşıldığı
gözetilmemiştir."
Haberde yer alan "tatilinin ilk gününde Yalıçiftlikte mayo ile
teknede yakalandı" ifadesinden ve bulunduğu hal ve koşullardan
çekimin gizlice yapıldığı ve Aksu’nun mevcut haliyle görüntülerinin
kaydedilmesi ve yayınlanmasına açıkça rıza göstermediğinin
anlaşılacağı vurgulanan kararda ancak yerel mahkemenin bu durumu
dikkate alınmadığına değinilerek, şunlar ifade edildi:
"Toplumun gereksiz merak duygularının tatminini yeterli görüp, özel
yaşamı salt mekana indirgeyerek, kamuya mal olmuş kişilerin
konutları dışında özel hayatlarının bulunmadığı sonucunu doğuracak
biçimde, ’Şikayetçinin ünlü bir sanatçı olup halk tarafından ve
dolayısıyla medya tarafından yaşantısının merak edildiği,
sanatçıların, politikacıların ve halka mal olmuş diğer kişilerin
evleri dışında görülebilecek yerlerde çekilmiş fotoğraflarının
yayınlanmasının özel hayatın gizliliğini ihlal teşkil etmeyeceği,
sanatçının fotoğrafının çekildiği tekne özel olmasına rağmen
dışarıdan görülebilecek bir yerinde bulunduğu sırada fotoğrafının
çekildiği ve yayınlandığı’ şeklindeki yasal olmayan gerekçelere
dayalı olarak, sanığın beraatına karar verilmesi bozmayı
gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla
yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. Maddesi
uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. Maddesi
gereğince isteme uygun olarak bozulmasına, oy birliğiyle karar
verildi.”
(İHA)