Yargıtay'dan hükümete rest!
Abone olTürbanlı sanığın duruşma salonundan çıkarılmasıyla başlayan gerginlik, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bugün yaptığı açıklamayla had safhaya ulaştı.
Yargıtay Başkanlar Kurulu, yargının görevini yaparken
Cumhuriyet'in temel ilkelerini daima göz önünde tuttuğunu ve bundan
sonra da bunu gözetmeye devam edeceğini bildirdi. Kurul,
''Yargıtay'ın bir özel dairesinin yüksek mahkemelerin kararlarında
belirlenen ilkeler çerçevesinde usul yasasının kendisine verdiği
yetkiyi kullanmış olmasının eleştirilmesinin yargıya müdahale
niteliğinde olduğunu ve asla kabulü mümkün görülmeyen bir tavır
olarak değerlendirildiğini'' açıkladı. Yargıtay Başkanlar Kurulu,
1. Başkan Eraslan Özkaya'nın başkanlığında, hukuk ve ceza daireleri
başkanları ile Yargıtay 1. başkanvekillerinin katılımıyla yaklaşık
1.5 saat süren bir toplantı yaptı. Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı
Fadıl İnan'ın türbanlı bir sanığı duruşma salonundan çıkarmasının
ardından yaşanan gelişmeleri değerlendiren Başkanlar Kurulu,
''Basın Bildirisi'' adı altında bir sayfalık açıklama yaptı.
Açıklamada, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nda görüşülüp kabul edilen
hususların kamuoyuna duyurulmasında zorunluluk görüldüğü
belirtildi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinin,
Cumhuriyet'in temel niteliklerini, ''Türkiye Cumhuriyeti, toplumun
huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına
saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen
temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk
devletidir'' şeklinde tanımladığı anımsatılan açıklamada,
Anayasa'nın 4. maddesiyle de bu madde hükmünün değiştirilemeyeceği,
değiştirilmesinin dahi teklif edilemeyeceğinin hükme bağlandığı
kaydedildi. ''YARGI, YIPRATILMAK İSTENMEKTEDİR'' Başkanlar
Kurulu'nun açıklamasında, şöyle denildi: ''Anayasamız'ın kabul
ettiği demokratik parlamenter sisteme dayalı hukuk devleti,
kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanır. Bu sistemde 3 erkten birisi de
'bağımsız yargı'dır. Yargı, bu yetkisini Anayasamız'ın 9. maddesine
göre 'Türk milleti adına kullanır'. Cumhuriyet'in kuruluşundan
bugüne kadar, yargı bu şekilde benimsenmiş ve değerlendirilmiştir.
Anayasa'ca kendisine böylesine görev ve değer verilen yargı, bu
görevini tüm olumsuzluklarına ve tüm olanaksızlıklara karşı büyük
bir özveri ile yerine getirmeye çalışmaktadır. Yargı, bu görevini
yerine getirirken de yukarıda açıklanan Cumhuriyet'in temel
ilkelerini daima göz önünde tutmuştur. Bundan sonra da gözetmeye
devam edecektir. Ne var ki, yargı, bu işlevi nedeniyle bir süreden
beri haksız ve yersiz eleştirilere maruz bırakılmakta ve
yıpratılmak istenmektedir.'' Böyle bir yıpratılmışlığın hiç kimseye
fayda sağlamayacağının kuşkusuz olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle
devam edildi: ''Herkesin, bunun bilinci içerisinde olması gerekir.
Bu ilkeler ışığında görev yapan Yargıtayımız'ın bir özel dairesinin
yüksek mahkemelerin kararlarında belirlenen ilkeler çerçevesinde
usul yasasının kendisine verdiği yetkiyi kullanmış olmasının
eleştirilmesi yargıya müdahale niteliğinde olup, asla kabulü mümkün
görülmeyen bir tavır olarak değerlendirilmektedir. Bağımsız yargı,
bir gün herkese lazım olabilir. Erdem odur ki, bunun gereksinim
duyulmadan kabul edilip benimsenmesidir.''