Yargıtay'dan emsal karar! Hile yapan satış müdürü şimdi yandı
Abone olYargıtay 9. Hukuk Dairesi, verdiği emsal nitelikteki kararla doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan harekette bulunan işçinin tazminatsız kovulmasının önünü açtı.
Meyve sebze departmanında satış müdürü olarak çalışırken iş
sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini ileri süren
işçi, mahkemenin yolunu tuttu. İşçi, kıdem ve ihbar tazminatı ile
manevi tazminat, yıllık izin, fazla çalışma, seyahat ve işyeri için
kullanılan telefon gideri alacaklarının tahsilini istedi.
Mahkemede ifade veren işveren ise davacı satış müdürünün iş sözleşmesinin 'doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan hareketleri' kapsayan 4857 sayılı Kanun'un 25/II-g-e fıkraları uyarınca feshedildiğini, bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin yerinde olmadığını öne sürdü.
Davalı patron, müdürün yaptığı hileli işlemler sonucunda
şirketin 1 milyon TL zarara uğradığının tespit edildiğini öne
sürdü. Davacının 'görevi kötüye kullanmak' suçundan yargılandığı
ceza davasından beraat ettiğine dikkat çeken mahkeme, iş
sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan feshedildiği, buna göre
davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gibi fazla
çalışma, yıllık izin ücreti alacakları da olduğu, diğer taleplerin
reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne hükmetti.
Kararı davalı şirket sahibi temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk
Dairesi girdi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin kararında işyerinde
yapılan denetimde bir kısım usulsüzlüklerin tespiti üzerine
davacıdan bilgi istendiği, davacının ise bilgi vermediği
hatırlatıldı. Davacının devamsızlık ve güveni kötüye kullanma
nedenleriyle 4857 sayılı Kanun'un 25/II-g-e hükümlerine göre iş
sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği vurgulandı. Kararda şu
ifadelere yer verildi:
"İç denetim sırasındaki beyanlar dikkate alındığında; davacı ile
yardımcısının sorumluluğunda alının bir kısım ürünlerin sisteme
zamanında kaydedilmediği aynı ürünün kısa aralıklarla farklı
fiyatlardan satın alındığı anlaşılmıştır. Davacı ile yardımcısının
zamanında kayıtlara girilmemesine bağlı olarak satış fiyatlarının
şirket politikasına uygun belirlenmeyip usulsüz işlemlerle
işverenin zarara uğradığına yönelik delillere göre, doğruluk ve
bağlılığa uymayan davranışlar nedeniyle işverence yapılan feshin
haklı olduğunun anlaşılması karşısında, davaya konu kıdem ve ihbar
tazminatına yönelik taleplerin reddi yerine kabulü hatalı olup
bozmayı gerektirmiştir."