Yargıtay'dan dövizle kira uyarısı
Abone olYargıtay 13. Hukuk Dairesi, dövizle ödenen kiraların uyarlanması için davaların hemen açılması uyarısında bulundu.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesi, yaşanan ekonomik krizlerin ardından
dövizle ödenen kiraların uyarlanması için davaların hemen açılması
gerektiğini, krizin üzerinden geçen 5 ayın sonunda dava açılmasının
ise “sözleşmenin benimsenmiş olacağı” gerekçesiyle mümkün
olmadığını bildirdi. Ankara’da kurulu Ak-Er limited şirketi
1.8.1998 tarihinde 5 yıl 4 ay sürelik bir sözleşmeyle aylık 4 bin
dolar karşılığı kiraladığı yerde faaliyete başladı. 21 Şubat 2001
krizinin yaşanmasının ardından kira bedelini yine dolar üzerinden
ödeyen şirket 21 Şubat 2001’de Ankara 1.Asliye Hukuk mahkemesine
başvurarak, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle TL karşısında doların
aşırı değer kazandığını belirterek, kira bedelinin uyarlanmasını
talep etti. Mahkeme, istemi kısmen kabul ederek, dava tarihinden
itibaren kiranın 2600 dolar olarak ödenmesine karar verince, mülk
sahibi Yalçın Oğuz temyiz ettiği bu kararı Yargıtay’a taşıdı.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesi ise şaşırtıcı bir karar vererek, benzeri
ekonomik krizler sonrasında hemen açılmayan davanın, 5 ay sonra
gündeme gelmesinin “sözleşmenin benimsendiği” anlamını taşıdığı
gerekçesiyle yerel mahkeme kararını oybirliğiyle bozdu. Sık sık
ekonomik krizler yaşayan yurttaşların kulağına küpe olması gereken
içtihat özetle şöyle: “Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 1.8.1998
tarihli ve 5 yıl 4 ay sürelidir. Iş bu uyarlama davası ise 5.9.2001
tarihinde açılmıştır. Kira sözleşmesi düzenlendikten sonra ABD
doları, 21.2.2001 ekonomik krizi nedeniyle Türk Lirası karşısında
aşırı değer kazanmıştır. Buna rağmen davacı uyarlama davası
açmayarak, aynı yılın Eylül ayına kadar sözleşmeye uymaya devam
etmiştir. Davacı bu şekilde ekonomik krizden sonra, sözleşmeyi
benimsemiş ve işlem temelinin çökmediğini kabul etmiş
sayılacağından uyarlama davası açma hakkını kaybettiğinin kabulü
zorunludur. Mahkemece, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi
gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı
olup bozma nedenidir.”