Yargıtay rüşveti tanımladı
Abone olYargıtay, ‘rüşvet’ konusunda emsal bir karara imza attı.
Yargıtay, ‘rüşvet’ konusunda emsal bir karara imza attı. Yeni
Türk Ceza Kanunu’na göre rüşvet alma suçunun değiştiğine dikkat
çeken Yargıtay, hastanede ameliyatları yapmak için hastalardan para
alan doktorun ‘rüşvet’ suçundan değil, ‘görevi kötüye kullanmak’
suçundan yargılanması gerektiğine karar verdi.
Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı bozan Yargıtay 5.
Ceza Diresi, devlet memurlarının ‘yapması gereken bir işi yapması’
ya da ‘yapmaması gereken bir işi yapmaması’ için yarar sağlamasını
‘rüşvet' suçunu değil ‘görevi kötüye kullanmak’ suçunu
oluşturduğuna karar verdi. Bu karara göre, bu suçu işleyenler 4
yıldan 12 yıla kadar hapis cezası yerine, bir yıldan üç yıla kadar
hapis cezası istemiyle yargılanacak.
-İŞTE, EMSAL KARAR-
Verdiği emsal kararda ‘rüşvet’ suçunu tanımlayan Yargıtay 5. Ceza
Dairesi, şu görüşleri dile getirdi:
“Genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan sanığın, hastanede
ameliyatları yapmak için müştekilerden para isteyerek alması
eyleminde, irtikabın ikna ve icbar unsurunun bulunmadığı, sanığın
teklifinin müştekilerce kabul edilmesi üzerine ameliyatları yaptığı
ve eylemini 765 Sayılı yasanın 212/1 maddesine uyan “yapması
gereken işi yapmak için rüşvet almak” suçuna vücut vereceği, ancak
765 Sayılı Yasanın 212 maddesinin 1 ve 2. fıkralarında basit ve
nitelikli rüşvet alma suçları ayrı ayrı düzenlenip yaptırım altına
alındığı halde, sonradan yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK’nun
rüşveti tanımlayan 252/3 maddesinde ‘rüşvet, bir kamu görevlisinin,
görevlerinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya
yapmaması için kişi ile vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar
sağlamasıdır’ denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği,
kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması yada yapmaması
gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının rüşvet suçu
kapsamından çıkarıldığı cihetle, sanığın eyleminin aynı yasanın
257/3 maddesinde düzenlenen ‘görevinin gereklerine uygun davranmak
için çıkar sağlamak’ suçu niteliğinde olduğu ve lehe kanun
değerlendirmesinin bu suçlar arasında yapılması gerektiği
gözetilmeyerek suç vasfında yanılgıya düşülüp yazılı şekilde hüküm
kurulması bozmayı gerektirmiştir.”
-İŞTE O MADDELER
TCK'da Rüşvet suçu şöyle düzenlenmiş:
“MADDE 252. - (1) Rüşvet alan kamu görevlisi, dört yıldan oniki
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Rüşvet veren kişi de
kamu görevlisi gibi cezalandırılır. Rüşvet konusunda anlaşmaya
varılması hâlinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur. (2)
Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi
yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması
hâlinde, birinci fıkraya göre verilecek ceza üçte birden yarısına
kadar artırılır.(3) Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin
gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için
kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır.”
Görevi kötüye kullanmak suçu da tck nun 257. maddesinde şöyle yer
alıyor: “MADDE 257. - (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan
hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek
suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan
ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Kanunda
ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerini
yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine
veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç
sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır. (3) İrtikâp suçunu oluşturmadığı takdirde,
görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle
kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan kamu
görevlisi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.”