Yargıtay kararı halka tercüman oldu
Abone olYargıtay 10. Dairesi, bozuk para çalan sanığı 3 yıl hapse mahkum eden mahkeme kararını bozdu. Yargıtay bozma kararında trilyonluk yolsuzluklara atıfta bulundu.
Yargıtay 10. Dairesi, 20 YTL (20 milyon lira) tutarında bozuk
para çalan sanığı, hırsızlık suçunun üst sınırı 3 yıl hapse mahkum
eden Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararını bozdu. Gerekçesini
şöyle açıkladı: "Türkiye genelinde trilyonları çalanların
hırsızlıktan yargılandığı bilinen bir gerçekken, temel cezanın bu
sanığa, hak ve nesafet kuralları dikkate alınmadan en üst sınırdan
tayin edilmesi yasaya aykırıdır." Yargıtay 10’uncu Ceza Dairesi, 20
milyon lira (20 YTL) çalan hırsızın, Türk Ceza Kanunu'ndaki en üst
sınırdan cezalandırılmasını öngören yerel mahkeme kararını bozdu.
Yüksek mahkeme, bozma kararında, halkın duygularına da tercüman
oldu. Kararda, "Türkiye genelinde zaman zaman değeri trilyonları
bulan eşyayı çalan sanıkların hırsızlık suçlarından yargılandıkları
bilinen bir gerçekken, sanığın 20-30 milyon liralık bozuk paraları
çalmaktan ibaret eyleminden dolayı en üst sınırdan ceza tayini
yasaya aykırıdır" denildi. 3 YIL HAPİS VERİLDİ Sanık A.Y, 20 milyon
lira (20 Yeni Türk Lirası) çaldığı gerekçesiyle, Erzincan Asliye
Ceza Mahkemesi tarafından yargılandı. Mahkeme, sanığa, Türk Ceza
Kanunu'nun "hırsızlık" suçunu düzenleyen 491’inci maddesindeki üst
ceza sınırını uyguladı ve 3 yıl hapis cezası verdi. Kararın temyizi
üzerine, dosya Yargıtay’a taşındı. Temyiz üzerine Başsavcılık
tarafından hazırlanan tebliğnamede, hükmün onanması talep edilirken
Yargıtay 10'uncu Ceza Dairesi'nden örnek bir karar çıktı. Sanığa 3
yıl hapis cezası veren karar bozularak dosya yerel mahkemeye iade
edildi. KARAR YASAYA AYKIRI Bozma gerekçesinde, mahkeme tarafından
ceza tayin edilirken, cezanın maddede yazılı alt sınırın üzerinden
belirlenmesi halinde, sanığın kişiliği, suçun işleniş biçimi,
sebebi ve işlenmesindeki özelliklerle zarar ya da tehlikenin
ağırlığı, kastın veya taksirin yoğunluğuyla ilgili bilgi ve
belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve
yeterli olması gerektiğine işaret edildi. Kararda, şöyle denildi:
"Sanığın 20-30 milyon liralık bozuk paraları çalmaktan ibaret
eyleminden dolayı; Türkiye genelinde zaman zaman değeri trilyonları
bulan eşyayı çalan sanıkların hırsızlık suçlarından yargılandıkları
bilinen bir gerçekken, ’hak ve nesafet kuralları’ emsal dosyalar
nazara alınmadan, salt yasadaki kelimelerin tekrarıyla 'sanığın
kişiliği, geçmişi, suçun işleniş biçimi, zararın ağırlığı gerekçe
yapılarak' temel cezanın en üst sınırdan tayin edilmesi yasaya
aykırıdır." Yargıtay'a günlük 203 dava geliyor Yargıtay Başkanlar
Kurulu, daireler arasında iş yoğunluğu bakımından bir dengesizlik
oluştuğunu belirterek, iş dağılımı yaptı. Birinci Ceza Dairesine
203 ve Yedinci Ceza Dairesi'nin günlük bazda 152 davaya bakması
dikkat çekti. Yargıtay Başkanlar Kurulu, Birinci Başkan Osman
Arslan başkanlığında 31 Ocak 2005'te toplanarak, daireler
arasındaki iş yoğunluğunu dengeleme yönünde kararlar aldı.
Başkanlar Kurulu'nun aldığı kararlar Resmi Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe girdi. Alınan kararlar uyarınca temyiz incelemesi
Dokuzuncu Hukuk Dairesince yapılan İşsizlik Sigortası Yasası'nın
öngördüğü prim ve ödemesi ile buna ilişkin işveren aleyhine açılan
tazminat davaları, ücret garanti fonu primleriyle ilgili
uyuşmazlıklara ilişkin davaların temyiz incelemesi 1 Şubat'tan
itibaren Onuncu Hukuk Dairesince yapılacak. Daha önce temyizini
Altıncı Ceza Dairenin yaptığı her türlü sahtecilik, hileli iflas,
taksirli iflas ve bilişim suçları ile bankamatik sahteciliğine
ilişkin dava dosyalarının temyiz incelemesi ise Onbirinci Ceza
Dairesince yapılacak.