Yargıtay Başkanı sessizliğini bozdu
Abone olSonunda Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya tüm içindekileri döktü. Yargı organının büyüklüğü ve ona olan saygısını dile getiren Özkaya kendisini şöyle savundu.
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, "Bir Yargıtay Başkanının,
müteahhit-işveren ilişkisinde Çakıcı ile ilgili ne konuşabilir.
Böyle bir şey yapabilir miyim, çok yanlış, çok çirkin. Benim
şahsımda yargı yıpranıyor. Fevkalade yanlış" diye konuştu. Yargıtay
Birinci Başkanlık Kurulu'nun Neşter-2 soruşturması kapsamında 8
Yargıtay üyesi hakkında verdiği kararın "rastgele, etkiyle" verilen
bir karar olmadığını söyledi. Alaattin Çakıcı'nın Yargıtay'daki
dava sürecinde MİT'in devreye girmesi ve basına yansıyan bazı
haberler konusunda soruları yanıtlayan Özkaya, "müteahhit Hakkı
Süha Şen'in Çakıcı ile ilgisi olduğu, tamamen benim bilgim dışında.
Eğer Çakıcı ile ilgisi olduğunu bilsem, bir kere Yargıtay Başkanı
olarak ister benim işimi ilgilendirsin, ister ilgilendirmesin böyle
bir kişiye bulaşmamak için bu ilişkiye derhal son veririm" dedi.
Özkaya, "MİT Dış İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Kaşif Kozinoğlu
ile görüşme davetinin sizden geldiği söylendi. Siz mi davet
ettiniz?" sorusuna karşılık, 'Bu müteahhit gelip giderken inşaatın
tadilatıyla ilgili bilgi verirdi. Bir geldiğinde bana telefon etti.
(Yemek yiyebilir miyiz) dedi. Telefonda, (Kaşif bey de var, yemekte
bulunabilir mi) dedi. Kaşif beyi daha önce bana anlatırdı. Çocukluk
arkadaşı, çok yakın dostlukları varmış, bunları anlatırdı. Gittik
yemek yedik. Hadise bu" diye yanıtladı. Çakıcı'nın Yargıtay 1. Ceza
Dairesi'ndeki davası hakkında ne zaman bilgi verdiniz. Karardan
önce mi, sonra mı? sorusuna karşılık Özkaya, "Bana günlük getirilen
basın özetlerinden Çakıcı ile ilgili kararın çıktığını öğrendim.
Ben o tarihe kadar dosyanın hangi dairede olduğunu bilmiyorum. Bu
karar yazılana kadar benim dosyayla ilgim ve bilgim olmamıştır"
dedi. Özkaya, "Müteahhit, Kozinoğlu'na yardım eden bir kişi
konumunda, bunu sonradan anladım. Müteahhit beni aradı. Bana, (Bu
dosya ne zaman yazılır) türünde sorular sordu. Bu bilgiler zaten
Çakıcı da karar veren daireyi arayıp öğrenilebilinir. Benim
aktardığım bilgi, her hukukçu tarafından bilinen bir şey. Ben MİT'i
bilgilendirmek suretiyle, Yargıtay içinden MİT çıksın amaçladım"
diye konuştu. "Neticede toplumun inanacağı, güveneceği odak
noktalar, zirveler, olur olmaz bir takım acayip senaryolarla
yıpratılırsa, vatandaşın güveneceği hiçbir kurum ve kuruluş kalmaz"
diyen Özkaya " Beni en çok üzen, bir Çakıcı ile bir yüklenici ile
aynı kare içinde cübbeli resmimin gösterilmesi. Ben bu kadar
mesleğin etik kurallarına riayet eden biriyim. Müteahhit ile
ilişkilerim sadece iş çerçevesinde olmuştur" dedi. Mesleğinin
onuruyla şerefiyle 40-45 yılı geride bıraktığını ifade eden Özkaya
"Bu vazifemi de hakkı ile yaptığıma inanıyorum. 6 Eylül adli yılın
açılış konuşması benim bir vazifemdir. Ben bu mesleğe göbeği ile
bağlı bir kimse değilim. Önümde uzun yıllar olsa bile gerektiği
zaman çekilmesini bilirim. Benim 3 ayım kalmış. Ancak şu var,
hukuki süreç başlamıştır, onun için konuşmuyorum. Herkesten bu
hukuki süreç başladığına göre, yasal sorumluluğa riayet bekliyorum"
diye konuştu. Linç baskısı altında olduğunu belirten Özkaya, "Eğer
yargıya yönelik değişiklik yapılacaksa, bu yargının zirvesi
yıpratılarak değil, toplumla paylaşılarak çeşitli usullerle
yapılır. Haksız eleştiriler kimseye fayda vermez. Bunun olumsuz
sonuçları daha sonra ortaya çıkar" dedi.