Yargının zirvesinde kapışma
Abone olYargının zirvesi yangın yerine döndü. Nuri Ok'tan eleştirilerine sert cevap veren Osman Arslan'a mektup yolladı.
Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Yargıtay Başkanı
Osman Arslan'a gönderdiği mektupta, ''Hukuksuzluk ve antidemokratik
davranışlar Yargıtay başkanlarından da gelse karşısında dimdik
durduğumu siz dahil tüm Türkiye bilmektedir'' dedi. Nuri Ok,
Yargıtay Başkanı Arslan'ın dün yaptığı yazılı açıklamayla ilgili
olarak, bugün Arslan'a bir mektup gönderdi.
''Yargı ve kamuoyunun, yeni bir 'Osman Arslan Klasiği'ni ibret ve
üzüntüyle karşıladığını bilmenizi isterim. Yargıtay'ın büyüklüğü ve
zarafeti, üslubunuzu ve ortaya konan seviyeyi reddettiği
görmezlikten gelinemez'' diyen Ok, mektubunda şu görüşlere yer
verdi:
''Doğrular, kimileri için sarsıcı ve şaşırtıcıdır. Ama saldırgan
tavır için bir neden olamaz. Gerçekleri öğrenmek herkesin hakkıdır.
Saydam yönetim anlayış ve uygulamasında gizleme ve örtmenin yeri
olamayacağı gibi, saptırma, hele yargı mensupları için (çaresiz de
kalınsa) yargı etiğinin kesinlikle yasakladığı davranış biçimidir.
Demokratik kültür ve olgunlukta eleştiriye tahammül, onlardan ders
çıkarılması, aynı ve benzer hataların yapılmaması esastır.
Mersin Barosunca 'Avukatlar Günü' dolayısıyla 7 Nisan 2007
tarihinde düzenlenen 'Ceza Hukuku Paneli'nde yaptığım konuşmada
aynı eleştiriler, kabul anlamında sessizlikle karşılanırken, bu kez
Başsavcılık görevi ve mesleğe vedamla birleştirilen 'Yargıtay C.
Başsavcılığı Onur Günü'nde bir başka açıdan ve yumuşatarak
tekrarladığım eleştiriler dolayısıyla şahsıma da yönelik çok yüksek
dozda tepki ve saldırıyı izah etmekte zorlandığımı söylemeliyim.
Tek tesellim, mesajlarımın yerine ulaşmış olduğunu görmektir.
Hukuksuzluk ve antidemokratik davranışlar, Yargıtay Başkanlarından
da gelse karşısında dimdik durduğumu, siz dahil tüm Türkiye
bilmektedir. Amacım, karşılık vermek değil doğrularla
aydınlatmaktır.
Milattan 6 yüzyıl önce Taoist filozof T. Tseu'nun 'hırsların
saldırısına uğrayan kişi dengesizleşir' sözünün yargı mensupları
için haklı ve geçerli olmaması, en halisane dileğimdir; aksi durum
hepimizi derinden yaralar. Bir ömrü yargı içinde geçirmiş, hak ve
adalet için çalışmanın şerefini sürekli içinde duymuş birinin
emekliliğinin birinci gününde bu mektubu yazmak ve göndermek
zorunda bırakılmamdan dolayı duyduğu üzüntüyü hiçbir sözcüğün ifade
edemeyeceğini de bilmenizi isterim. Yüksek Makama en içten
saygılarımla.''