Yargıda rüşvet davasında tarihi karar!
Abone olRüşvet aldığı iddia edilen eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan beraat etti
Rüşvet aldığı iddia edilen eski Yargıtay 6. Hukuk
Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ile bu davayla birleştirilen ve
rüşvet vermekle suçlanan 15 sanık, Yüce Divan'da yargılandıkları
davada beraat etti. Yüce Divan'ın, tarihinde ilk
kez bir yüksek yargı mensubunu yargıladığı dava karara
bağlandı.
Duruşmaya Çamur Ali Kopuz, Abdullah Çınar ve Serkan Tığlıoğlu dışındaki sanıklar ve avukatları ile müşteki Zeliha Ceyda Erem'in avukatı katıldı.
Hasan Erdoğan, son sözünde, ''Ülkemizin bir hukuk devleti olduğuna inanıyorum. Bunun en önemli göstergesi yüce mahkemenin varlığı. İsnat olunan fiili işlemedim. Önceki beyanlarımı tekrar ediyorum. Fiil yokluğu nedeniyle beraatıma karar verilmesini saygılarımla arz ediyorum'' dedi.
Murat Yalçıntaş ise ''Ben yanlış bir şey yapmadım. Takdir yüce mahkemenin'' ifadesini kullandı. Diğer sanıklar da son sözlerinde beraatlarını istediler.
Yüce Divan heyeti, son sözlerin alınması sonrasında kararı
açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.
KARAR AÇIKLANDI
Anayasa Mahkemesi heyetinin Yüce Divan olarak görev yaptığı ve ceza davası prosedürü izlenen davanın son duruşmasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, kararı okudu.
Kılıç, araştırılacak başka bir husus kalmadığından duruşmaya son verildiğini belirterek, kararın ayrıntıları ve dayanaklarının gerekçeli kararda açıklanacağını söyledi.
Haşim Kılıç, sanıklar Hasan Erdoğan, Yavuz Çay, Necdet Okcu, Hüseyin Uysal, Murat Yalçıntaş, Süleyman Balcı, Abdullah Pehlivan, Resul Dalkıran, İlhan Balcı, Serkan Tığlıoğlu, Çamur Ali Kopuz, Baki Bedir, Abdullah Çınar, İlhan Parseker, Murat Akbaş ve Orkun Osman Bilgivar hakkında rüşvet suçundan dolayı cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında, soruşturma evresinde elde edilen delillerden bir kısmının hukuka uygun olmaması, diğer delillerin ise sanıkların üzerlerine atılı rüşvet suçundan mahkumiyetlerine yeterli bulunmaması nedeniyle CMK'nın 223/2-e bendi gereğince ayrı ayrı beraatlarına karar verildiğini bildirdi.
Kendisi ile üyeler Recep Kömürcü, Nuri Necipoğlu ve Hicabi Dursun'un sanıklar Süleyman Balcı, Resul Dalkıran, Necdet Okcu ve Hasan Erdoğan'ın rüşvet suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi yönünde karşı oy kullandığını ifade eden Kılıç, üye Recep Kömürcü'nün ayrıca sanık Murat Yalçıntaş'ın da rüşvet suçundan mahkumiyetine karar verilmesi yönünde karşı oy kullandığını açıkladı.
Kılıç, sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdikleri sürelere ilişkin yasada belirtilen süreler içinde ağır ceza mahkemelerinde tazminat isteminde bulunabileceklerini bildirdi.
Beraat kararı, sanıklar ve salonda bulunan yakınlarınca sevinçle karşılandı.
RÜŞVET SUÇUYLA BİRLEŞTİRİLDİ
İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile CNR Fuarcılık arasındaki bir davanın sonucunu Yargıtay aşamasında etkilemek için rüşvet verdiği iddia edilen aralarında İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da bulunduğu kişiler hakkında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Hasan Erdoğan hakkındaki soruşturma ise suç tarihinde görevi başında bulunması nedeniyle Yargıtayca yürütülmüş, Yargıtay Başkanlar Kurulu, Erdoğan'ın Yüce Divan'da yargılanmasına karar vermişti.
Yüce Divan heyeti, Erdoğan'ın yargılandığı davayla aynı soruşturma kapsamında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde rüşvet suçundan yargılanan, aralarında Yalçıntaş'ın da bulunduğu 15 sanık hakkındaki davayı rüşvet suçu yönünden birleştirmişti.
6 SANIK İÇİN BERAAT İSTEDİ
Savcılığın esas hakkındaki mütalaasında, rüşvet verdikleri iddia edilen, sanıklar Çınar, Parseker, Bilgivar, Çay, İlhan Balcı ve Tığlıoğlu'nun kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatleri istenmişti.
Savcılık, Hasan Erdoğan'ın rüşvet alma, diğer sanıklar Okçu, Uysal, Yalçıntaş, Süleyman Balcı, Pehlivan, Dalkıran, Kopuz, Bedir, Akbaş'ın da rüşvet verme suçundan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) rüşvet suçunu düzenleyen 252. maddesinin 1. fıkrası gereğince 4 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etmişti.
Erdoğan'ın ise yargı mensubu olması nedeniyle cezanın artırılmasını öngören TCK'nın 252. maddesinin 7. fıkrası gereğince, 5 yıl 4 aydan 18 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istenmişti.
BEN YANLIŞ BİRŞEY YAPMADIM
İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, kararın açıklanmasının ardından mahkeme çıkışı gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Ben yanlış bir şey yapmadım'' sözlerini yineledi.
Yüce Mahkemenin beraatine karar verdiğini anımsatan Yalçıntaş, şunları söyledi:
''Bu süre zarfında yanımda olan, bana inanan dostlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Onlar olmasaydı ben bu süreci ayakta geçiremezdim. Bu süreçte benimle beraber hukuk mücadelesi veren avukatlarıma teşekkür etmek istiyorum. İki sene evvel uçaktan indiğim zaman beni teslim alan memur beyden burada isim okuyan mübaşire kadar bu süreçte davayla ilgili gayret sarf eden tüm devlet görevlilerine de yaptıkları işlerdeki nezaketlerinden ve ciddiyetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Hakikaten zor bir süreç oldu, alnıma yazılmış, yaşadım.''
Türkiye'deki tüm hükümlü ve mahkumların da bir an evvel hürriyetlerine kavuşması temennisinde bulunan Yalçıntaş, ''Dün görevimin başındaydım, şimdi buradan tekrar görevimin başına dönüyorum'' dedi.