Yargıda düşündürücü tablo
Abone olCHP'li Atilla Kart'ın soru önergesine Adalet Bakanı Çiçek'in verdiği cevap hayli düşündürücü. Çiçek son iki yıl içinde 16 hakim-savcının işten çıkarıldığını belirtti.
CHP'li Atilla Kart'ın soru önergesine Adalet Bakanı Cemil
Çiçek'in verdiği yanıta göre, 2 yıl içinde 16 hâkim-savcı meslekten
çıkarıldı. Meslekten çıkarılma dahil çeşitli disiplin cezalarına
çarptırılan hâkim - savcı sayısı ise 268. CHP Konya Milletvekili
Atilla Kart bunu şöyle yorumluyor: Bu tablo, yargı gibi bir kurumda
dahi çürümenin göstergesi. Hâkim ve savcılara verilen cezalar,
toplumun yargıya olan güvenini sarsacak boyutta...
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın soru önergesine Adalet Bakanı
Cemil Çiçek'in verdiği yanıt, yargıda disiplin suçları açısından
çarpıcı ve düşündürücü bir tablo bulunduğunu ortaya koydu.
Çiçek, Kart'a verdiği yanıtta, iki yıl içinde 16 hâkim ve savcının
meslekten çıkarıldığını bildirdi. İki yıl içinde meslekten
çıkarılma dahil çeşitli disiplin cezalarına çarptırılan hâkim-savcı
sayısı 268'i buluyor.
Ceza tablosu
Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in imzasıyla verilen yanıtta, hâkim ve
savcılar için iki yıl içinde verilen disiplin cezalarıyla ilgili
olarak, şu bilgiler yer alıyor:
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne, hâkim ve
Cumhuriyet savcıları hakkında 2003 ve 2004 yıllarında 6 bin 691
adet şikâyet evrakı geldi.
2002 yılı ve önceki yıllardan devreden bin 294 adet şikâyet evrakı
ile birlikte toplam 7 bin 985 adet şikâyet evrakı bulunuyor.
Bu süre içinde 6 bin 801 adet soruşturma evrakı incelendi.
İdari hâkimler hakkında, Adalet Bakanlığı Personel Genel
Müdürlüğü'ne 2003 yılında 11 adet disiplin dosyası intikal
etti.
Bu dosyalardan 4 kişi uyarma, 2 kişi kademe ilerlemesini durdurma,
1 kişi kınama, 1 kişi meslekten çıkarma cezası aldı
İdari hâkimlerle ilgili 2004 yılında ise 7 adet disiplin dosyası
intikal etti.
Kurul 1 kişiye uyarma, 1 kişiye aylıktan kesme, 1 kişi ye de yer
değiştirme cezası verdi.
Adli yargı hâkim, Cumhuriyet savcıları, Cumhuriyet başsavcıları ile
ağır ceza mahkemesi başkan ve üyeleri hakkında Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'na sunulmak üzere bakanlığa 2003 yılında intikal eden
dosya sayısı ise 222 oldu.
Kurul tarafından 41 kişiye uyarma, 16 kişiye aylıktan kesme, 37
kişiye kınama, 11 kişiye kademe ilerlemesini durdurma, 5 kişiye
derece yükselmesini durdurma, 13 kişiye yer değiştirme, 8 kişiye
meslekten çıkarma cezası verildi.
2004 yılında intikal eden 188 adet disiplin dosyasında da, kurul
tarafından 48 kişi uyarma, 6 kişi aylıktan kesme, 40 kişi kınama, 7
kişi kademe ilerlemesini durdurma, 16 kişi yer değiştirme, 7 kişi
meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırıldı.
Kart: Çürüme göstergesi
Soru önergesinin sahibi CHP Konya Milletvekili Kart, bu tablonun,
yargı gibi bir kurumda dahi çürümenin göstergesi olduğunu
vurguladı. Yargının, hak ve hukukun güvencesi olduğunu ancak bu
kutsal kurumda dahi işlenen disiplin cezalarının yüzlerle ifade
edilmesinin üzücü ve düşündürücü olduğunu belirtti. Kart, 16 hâkim
ve savcının meslekten çıkarılmasının, sayıları yüzlerle ifade
edilenlerin ise kınama, uyarma, derece-kademe durdurma gibi ağır
cezalara çarptırılmasının toplumun yargıya olan güvenini sarsacak
boyutlarda olduğunu söyledi.
Kart, bu tablonun, yargı erkinin, hakkın teslimi, suçlunun
cezalandırılması, yasama ve yürütmeyi denetleme işlevi olan temel
kurum olarak siyasi tercihlerle yapılanmanın sonucu olarak
çürümekte olduğunu gösterdiğini söyledi. Kart, bu durumun,
hâkimlik-savcılık mesleğine giriş ölçütleri ve kullanılan
yöntemlerin siyasi müdahaleye açık olduğunun da bir kanıtı olduğunu
belirtti.
Dokunulmazlık bahanesi
CHP Milletvekili Kart, yargıda meslekten çıkarmaya kadar varan ağır
disiplin cezalarının yaygınlığının bir başka tartışmaya ışık
tuttuğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı :
"Yargıda ağır disiplin cezalarının yaygınlığı, dokunulmazlık
tartışmaları açısından anlam taşıyor. Milletvekili dokunulmazlığını
söz verdiği halde sınırlandırmayan hükümetin öne sürdüğü gerekçe,
bürokraside de dokunulmazlık zırhı bulunduğuydu. Biz milletvekili
dokunulmazlığı sınırlandırılsın diye girişimde bulundukça, Başbakan
Erdoğan başta olmak üzere hükümet üyeleri ve AKP milletvekilleri,
bürokratların da dokunulmazlıklarını kaldıran geniş bir düzenleme
yapalım gibi bir bahane ileri sürüyorlardı. Milletvekilliği
dokunulmazlığını kaldırmak istemedikleri için bu bahaneye
sığınıyorlardı. Oysa, yargıdaki cezalar gösteriyor ki, en çok
koruma altında olduğu belirtilen hâkim ve savcılara dahi
dokunulabiliyor. Ağır cezalar verilebiliyor, meslekten
çıkarılabiliyorlar. Demek ki, bürokrasi de AKP'nin öne sürdüğü gibi
delinmez bir koruma zırhı yok."
Kart, AKP'li milletvekillerinin dokunulmazlığı, haklarındaki
dosyalar nedeniyle kaldırmak istemediklerini de belirterek, şu
bilgileri verdi:
"Bugün dava konusu üç dosya, toplam 400 milyon dolarlık Hazine
zararını gösteriyor. Bunlar İGDAŞ, Akbil, Belbim, kayıp trilyon ve
Maliye Bakanı hakkındaki naylon fatura dosyalarıdır. Bu çerçevede
dört milletvekili hakkında dokunulmazlık nedeniyle işlem
yapılamıyor, bu dosyalarda Kayseri Milletvekili Adem Baştürk,
Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, İstanbul milletvekilleri
Mustafa Açıkalın ve Hüseyin Besli var.
İGDAŞ dosyası 139 sanıklı. Ama dosyada oldukları halde Enerji
Bakanı Hilmi Güler ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, sanıklar
arasında yok.
Belli ki Güler ve Dinçer'in dosyaları hakkında bir işlem yapılmış.
Ne işlem yapıldığı hakkında ise bilgi alamıyoruz. Mahkemedeki
dosyaları dahi incelememize olanak tanınmıyor. Bütün bunlar kötü
yönetimin, yargı üzerinde siyasi baskının ve dokunulmazlık zırhına
sığınmanın kanıtlarıdır."
Haber: Fikret Bila
Kaynak: