Yargı-mafya ilişkisine iki müfettiş
Abone olorganize suç örgütü liderleri ve üyeleriyle yargı mensuplarının ilişkilerine ilişkin iddiaların tüm boyutlarıyla araştırılması için iki adliye müfettişi görevlendirildi.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, organize suç örgütü liderleri ve üyeleriyle yargı mensuplarının ilişkilerine ilişkin iddiaların tüm boyutlarıyla araştırılması için iki adliye müfettişi görevlendirildiğini bildirdi. Çiçek, 44. Dönem Adli Yargı Hakim adaylarının kura çekme töreninin sonunda, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Buca Cezaevi'ndeki olaylarla ilgili son durumun sorulması üzerine Çiçek, hem İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hem de cezaevi ile ilgili sivil toplum örgütlerinin izleme kurullarındaki görevlilerin olayın sonuçlanması için çaba harcadıklarını belirtti. Olayın sonuçlanmasını kendilerinin de sabırla beklediklerini anlatan Çiçek, ''Bir talepleri varsa, usulüne uygun olarak izleme kurulları yoluyla veya başka türlü ulaştırabilirler. Bu neviden eylemler tasvip edilecek hususlar değildir. Talepleri varsa imkanlar ölçüsünde yerine getirmeye gayret ederiz'' diye konuştu. Çiçek, şu ana kadar 6 kişinin yaralandığını belirterek, olayın siyasi yanının olmadığını kaydetti. Cemil Çiçek, bir soru üzerine de organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın iadesiyle ilgili süreci yakından takip ettiklerini, yargılama sürecinin kaldığı yerden devam edeceğini söyledi. Çiçek, suçluların iadesine ilişkin uluslararası sözleşmeler çerçevesinde işlemlerin yürütüldüğünü belirtti. YARGIYA YÖNELİK İDDİALAR Bir gazetecinin, organize suç örgütü liderleri ve üyeleriyle bazı yargı mensuplarının ilişkilerinin gündeme geldiğini, son olarak da Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu hakkında iddialar bulunduğunu hatırlatarak, bu konuda Adalet Bakanlığı'na gönderilen dosya olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, şunları söyledi: ''Bize dosya gelmedi. Bu safhada gelmesi de bugün yarın mümkün olmaz. İddialar araştırıldıktan sonra, ilgili makamlardan bize dosya gönderilir. Biz de işin gereğini yapmaya gayret ederiz. Buna rağmen kamuoyunda meydana gelen hassiyeti de dikkate alarak, çalışma usulümüz olmamasına rağmen, iki adliye müfettişini görevlendirdik. Gündeme gelen konularla ilgili olarak çok yönlü bir araştırma başlatıyorlar. Ümit ediyorum kısa sürede neticelenir, biz de açıklarız. Basında çıkan her konuyu usul hükümleri çerçevesinde dikkate alıyoruz. Bu konuları hukuk kurallarına uygun sonuçlandırmak mecburiyetindeyiz.'' ''HER İDDİAYA MÜFETTİŞ, BASKI OLUR'' Basında çıkan her haber üzerine müfettiş görevlendirmenin sakıncaları olabileceğine işaret eden Çiçek, ''Kamuoyunun hassasiyetini anlıyorum. İddialar hiçbir şekilde tasvip edilemez. Her yazılan üzerine müfettiş görevlendirdiğimizde, bu da hakim ve savcılar üzerinde başka türlü baskı anlamına gelir. Bundan da hukuk devleti zarar görür'' diye konuştu. Çiçek, yargı mensuplarının bazı organize suç örgütü liderleri ile adının anılmasının kendisini rahatsız edip etmediğine ilişkin soru üzerine ise, meseleye sadece hakim ve savcılar açısından bakmanın doğru olmayacağını, yargı camiası içinde de münferit suç işleyenlerin olabileceğini kaydetti. Çiçek, tüm kurumlarda olduğu gibi yargıdaki bu tür disiplinsiz davranışların ya da suçların cezalandırıldığını söyledi. ''ANAYASA'NIN VERMEDİĞİ YETKİYİ KULLANMAM'' Herkesin, Türkiye'yi hukuk devleti yapma noktasında bir gayret etmesi gerektiğini anlatan Çiçek, şöyle devam etti: ''Anayasa ve yasalardan kaynaklanan bir kısım imtiyazlar var. Bu imtiyazlar, hukuk devletini işletmede, bir suç işlendiğinde soruşturma yapmada zorluk yaratıyor. Bir kısım dostlarımız, 'Adalet bakanısın, niye şikayet ediyorsun, gereğini yapsana' diyor. Anayasa'nın 6. maddesine göre hiç kimse ve hiçbir kurum kaynağını Anayasa'dan almayan bir yetki kullanamaz. Anayasa bana hangi yetkiyi verdiyse, bugüne kadar kullandım. Adalet Bakanı'nın Anayasa'nın vermediği bir yetkiyi kullanması beklenemez.'' Türkiye'nin, bu imtiyazlardan kaynaklanan sıkıntıları bir süredir yaşadığına işaret eden Çiçek, ''Hakimlerimiz elinden gelen gayreti gösteriyor, ancak bu imtiyazların işin neticelenmesinde engel teşkil ettiğini biliyoruz'' dedi. Anayasa değişikliğiyle ilgili Uyum Komisyonu'nun toplanmasını umduğunu, AB ilerleme raporunda da bu eksikliklere değinildiğini anlatan Çiçek, bunları Türkiye'nin kendiliğinden yapmasının şart olduğunu vurguladı.