Yargı işte böyle siyasallaştı

Abone ol

AK Parti Hükümeti'ni yargıyı 'siyasallaştırmakla' suçlayan CHP'nin sicili hiç de masum değil. Geçmişteki CHP'li Bakanların atamaları bunun çarpıcı göstergesi...

SHP'li Bakan Moğultay, mülakatta adaylara, 'namaz kılıp kılmadıkları'nın sorulduğu ortaya çıkınca, "Elbette yandaşlarımı alacaktım. MHP'lileri mi alacaktım?" diye kendini savundu.

AK Parti Hükümeti'nin, hakim ve savcılığa geçmek isteyen avukatların avukatlık süresini 5 yıldan 3 yıla düşürmesi, Yargıtay, Barolar Birliği ve CHP tarafından "yargının siyasallaştırılması" diye nitelendirilirken, asıl siyasallaştırmanın 1993-96 döneminde SHP'li adalet bakanlarınca yapıldığı belirtiliyor.

Sınav yöntemi değişmedi

Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda yapılan düzenleme, hakim ve savcı alımına köklü değişiklik getirmiyor. Kanun, hakim ve savcılık sınavlarının ÖSYM tarafından yapılması uygulamasını devam ettirirken, avukatlar arasından hakim ve savcı alınması için gereken avukatlık yapmış olma süresini 5 yıldan 3 yıla indiriyor. 3 yılını dolduran avukatlar, eskiden olduğu gibi yazılı ve mülakat sınavının ardından hakim ve savcı olarak atanabilecek. Yazılı sınavı yine ÖSYM yapacak. Hakim ve savcı adayları için "mülakat" sınavı da 1972 yılından bu yana devam eden bir uygulama. Ayrıca, 6 ay adaylıktan sonra bu kişilerin ataması da, 1981 yılında, Milli Güvenlik Konseyi tarafından çıkartılan kanunla kurulan Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu tarafından yapılacak.

Oktay ve Moğultay dönemi

Oysa "siyasallaşma" iddiaları, 1993'te Tansu Çiller'in başkanlığında kurulan DYP-SHP hükümetlerinin SHP'li Adalet Bakanları Seyfi Oktay ve Mehmet Moğultay döneminde ortaya çıktı. İki bakan döneminde, yine yazılı sınav ve mülakat yöntemiyle 2 bine yakın hakim ve savcı alındı.

1994 yılında hakimlik ve savcılık için yapılan yazılı sınavda dereceye girenlerin yarıdan fazlasının, Bakan'ın oluşturduğu heyetin yaptığı mülakatta elenmesi, "yargıda siyasallaşma" iddialarını gündeme getirdi; ancak ne yargı kurumları ne Barolar Birliği ne de diğer sol partiler olaya tepki göstermedi.

En başarılıların yarısı elendi

1994'teki yazılı sınavda aldıkları yüksek puanlarla ilk 10'a giren 4, ilk 50'ye giren 27, ilk 100'e giren 57 hakim ve savcı adayı, mülakatta "başarısız" sayılarak elendi. Mülakatlarda hakim ve savcı adaylarına "namaz kılıp kılmadıkları"nın dahi sorulduğu da gazetelere yansımıştı.

Moğultay: MHP'lileri mi alsaydım?

SHP'li Adalet Bakanı Mehmet Moğultay ise, "yargıya yandaşlarını dolduruyorlar" eleştirilerine cevap verirken, "siyasallaşma itirafı"nda bulunuyordu: "Elbette kendi partililerimi alacağım. Sınavda MHP'lileri mi alacaktım?" Moğultay'ın bu sözleri büyük tartışmalara neden oldu ancak "rejim krizine" dönüştürülmedi.

SHP, yaş sınırını yükseltmişti

Yine aynı dönemde, avukatlardan hakim-savcı alınması uygulamasında da SHP, "yaşlı avukatları alma" tercihini koydu ve yaş sınırını 35'ten 40'a yükseltti. Ancak, Anayasa Mahkemesi, bu maddeyi iptal etti. Ayrıca, geçici madde ile, 1 yıl içinde müracaat etmek şartıyla 55 yaşındaki avukatlara bile hakim olma imkanı tanındı.

40 bin hakim savcı açığı var

Bölge Adliye Mahkemeleri'nin faaliyete geçebilmesi için Türkiye'de halen acil olarak 4 bine yakın hakim ve savcı açığı bulunduğu belirtiliyor.

Haber: Bilal Çetin
Kaynak:

Günün Önemli Haberleri