Yardım verip, bedava çalıştırıyorlar
Abone olİddia şu: kaymakamlık yardım dağıtıyor. Yardım alanları sigortasız olarak devlet kurumlarında çalıştırıyor.
ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER
ANKARA- İddia Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nden
geldi. Vatandaşlar, Kaymakamlık tarafından Sosyal Yardımlaşma
Vakfı'nın fakir fukara fonundan işsiz ve yoksul olan vatandaşlara
150 ile 300 TL arasında değişen nakdi yardım yapıldığını ancak bu
paranın karşılığında yardımı alan insanların günde 8 ve 12 saat
arasında belirlenen kamu kurumlarında sigortasız
çalıştırıldıklarını ileri sürdüler.Okul, emniyet, kaymakamlık
binası ve müftülükte hizmetli olarak çalıştırılan yoksul ve işsiz
vatandaşlar, yıllardır yoksullukları kullanılarak emeklerinin
sömürülmesine karşı dava açacaklarını söylediler.
KÖLELEŞTİRME
İşsizliğin ve yoksulluğun had
safhaya ulaştığı bölgede insanlar ucuz iş gücü olarak
çalıştırılıyor. Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde yoksul ve işsiz
oldukları için Kaymakamlığa yardım başvurusunda bulunan
vatandaşlar, Sosyal Yardımlaşma Vakfı'nın fakir fukara fonundan 150
ile 300 TL arasındaki nakdi yardım karşılığında resmi kurumlarda
hiçbir sosyal güvenceleri olmadan sigortasız bir şekilde
çalıştırılıyor. liceliler, önce yoksullaştırıldıklarını ardından
yardıma muhtaç hale getirilen kişilere yardım verildiğini ve
ardından bu kişilerin köle gibi çalıştırıldıklarını ileri sürdüler.
Licili vatandaşlar, yardım için ayrılan paralarla istihdam
yaratacak yeni yatırımlar yapılması ve insanların sadaka yerine
emeğinin karşılığını alması gerektiğini söylediler.
Yıllardır süren bu uygulama kapsamında bu yıl da Lice Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı'na başvuran yoksul ve
işsiz 103 kişiden 44'ü fakir fukara fonundan başta Emniyet
Müdürlüğü, Müftülük, okullar, öğretmen evi, kütüphane ve sağlık
ocağı gibi resmi kurumlar da kimisi 100 TL, kimisi 150 ve en fazla
ise 300 TL ile çalıştırılıyor.
Bunların çoğu ise bir kaç yıldan bu yana bu kurumlar da bu yolla
çalıştırılıyor. Yasal hiç bir dayanağı olmayan ve adeta köle gibi
çalıştırılan yoksul vatandaşlar, yıllardır çay ve sigara parasına
bile yetmeyecek bir para ile çalıştırdıklarını dile getirerek,
yıllarca "Sizi kadrolu ve sigortalı yapacağız" diyerek Kaymakamlık
tarafından kaldırıldıklarını dile getirdi. Yoksulluğun karşılığında
verilen 200 YTL gibi nakdi yardım karşısında köle gibi
çalıştırıldıklarını dile getiren vatandaşlar, kaymakamlığın
kendilerine söz verdiği 'kadrolu iş' vaadini yerine getirmesini,
aksi taktirde dava açacaklarını dile getirdi.
'SİGARA İÇME KAHVEYE GİTME'
Yunus Gündoğan adlı genç 2003 yılından bu yana bir okulda hizmetli
olarak işe başladığını anlatarak, "Önce Kaymakamlık tarafından
fakir fukara fonundan 200 TL alıyordum. Şimdi bu yılda 300 TL
alıyorum. Okulda kalorifer ve temizlik işlerini yapıyorum. Sosyal
güvencem yok. Kaymakamlığın yanına çıktım ve en azından sosyal
güvencemin olmasını istedim. Kaymakam da, 'Elimizden bu geliyor.
İstersen çıkabilirsin. Biz yeni birini alırız' dedi. Bende 200
TL'nin sigara ve çay parasına yetmediğini dile getirdim. Bana, 'O
zaman sigara içim kahveye gitme' dedi. Bende bana da bir geleceğin
lazım olduğunu söyledim. Ve en azından sigorta istedim. Ona da
'Yeşil kartın var' diye yanıt verdi. Bende 'Kendinizi benim yerime
koyun' dedim. Ama dinlemedi" dedi.
'HEP KANDIRILDIK"
Fakir fukara fonundan nasıl para aldıklarını da anlatan Gündoğan,
"Fakirlik dosyamızı hazırlıyoruz. Her ay kimlik fotokopisi
çekiyoruz. İkametgahı dolduruyoruz. Vakıfa veriyoruz ve bize çek
veriyorlar. O çeki bankaya götürüyoruz. Oradan parayı alıyoruz.
Yine sabah 06'da gidiyorum saat 17.00'e kadar çalışıyorum. Her ay
bana fakirim diye bu maaşı veriyorlar. Halbuki orda alın terimizi
döküyoruz. Yani ben yoksulluğumun karşısında günde 11 saat
çalışıyorum. Ama sanki bana yardım yapılıyor gibi 300 TL
veriyorlar. Benim hiç bir sosyal güvencem yoktu. Ben bunu Kaymakama
da söyledim ama sesini çıkarmadı. Kalorifer patladı ya da orda
elektrikten bir kaza oldu. Diyecekler biz bunu tanımıyoruz. Bizden
habersiz gelmiş diyecekler. Ben bunu onlara da söyledim. Fakirim ve
hastayım mecbur çalışıyorum" diye konuştu. 7 yıldır bu işe emek
verdiğini ifade eden Gündoğan, "İleride sigorta verirler diye
bekliyorum. Ama hiç bir şey yok. Hep kandırılıyoruz. Her yıl bize
diyorlar, 'Maaşınızı yükselteceğiz. Sigorta yapacağız.' Ama bunu
hiç bir zaman yapmadılar. Yani hep kandırıldı. 2003'ten beri
kandırılıyorum yani. Yani ben hasta olmasam ve işsiz olmasam orada
çalışılacak gibi değil. Eğer bana kadro vermezlerse sigortamı
yapmazlarsa hakkımı arayacağım" dedi.
'İŞİNE GELİRSE'
İl Özel İdaresi'nde fakir fukara fonuyla çalıştırılan Ömer Ulucan,
2005 yılından bu yana çalıştığını anlatarak, şunları söyledi:
"Sabah saat 06.00'dan akşam 18.00'e kadar çalışıyorum. Kalorifer
ile ilgileniyorum. İlk girdiğimde bana fakir fukara fonundan 200 TL
verdiler. 150 TL verdiler bir ara. Şimdi ise 200 TL veriyorlar.
Bana hep seni kadrolu yapacağız dediler. Ben kaymakamlığa gittim
evli olduğumu, verilen paranın bana yetmediği ve 5 milyar borcum
olduğunu söyleyerek, yarın öbür gün en azından bana bir şey olursa
sigortam olsun diye sigortayı yapmasını istedim. Bana dedi ki,
'Gidersen ananın kesesinden gidersin. Yapacak bir şey yok.' Yani 5
yıldır çalışıyorum ve her sigorta istediğimde 'İster çalış ister
git' diyorlar.' Yani devletin umurunda değil bizim ne olacağımız.
Ama gerekirse hakkım için dava açacağım."
'KÖLELİK GİBİYDİ!'
Lice Merkez Sağlık Ocağı'nda yine aynı yöntemle çalışan ve bir süre
önce ayrılan Nazan Uçaman adlı genç kadın ise, bir buçuk yıla yakın
bir Sağlık Ocağı'nda sigortasız bir şekilde fakir fukara fonu ile
bir çalıştığını anlatarak, "Çalışma şartlarım çok kötü olmasa da
nihayetinde hiç bir güvence yoktu. Ne sigorta ne kadro bir şey
söylenmedi. Ben buradaki insanlara yardımcı olmak istedim. Orada
bir iş kazası olsaydı ne yapardım bilmiyorum. Kimse bana yardımcı
da olmazdı. Ücret tatmin edici değildi. Yani 150 TL civarında idi.
Fakir fukara fonundan çalıştırılıyorsun ve bu da devlet eliyle
yapılıyor. Şimdi düşünüyorum nasıl bunu yaptım bilmiyorum. Bölgede
işsizlik var. Ve bu işsizlik bu şekilde kullanılması çok kötü.
Gençlerin çoğu iş aramakla meşgul ve bu işsizlikte insanlar bunu
kabullenmek zorunda kalıyor. Ekonomik açıdan ihtiyacım vardı ve
çalışmak zorunda kaldım. Bu kölelik gibiydi" dedi.
2007 yılından bu yana Salat Köyü İlköğretim Okulu'nda hizmetli
olarak çalışan Ahmet Altıntop da, fakir fukara fonundan ayda 200 TL
karşılığında çalıştırıldığını belirterek, kaymakamlık hakkında
sigortasız ve güvencesiz çalıştırdığı için dava açacağını
söyledi.
Lice Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Hüseyin Bilal,
söz konusu kişilerin okul aile birlikleri tarafından işe alındığını
belirterek, okullar bu kişilere ödeme yapamadığı için kendilerinin
söz konusu kişilere 200-300 TL katkı sunduklarını savundu. Bilal,
şunları söyledi: "Bölgede işsizlik var, bu insanlar kahveye mi
gitsin. Biz kimseye kadro sözü veremeyiz, böyle yetkimiz yok. Bu
insanlara sadece katkı sunuyoruz. Katkıyı sunmazsak, onlar sokağa
gider. Uyuşturucu ve alkol gibi alışkanlıklar edinir."