Yaralı sayısını açıkladı
Abone olGezi Parkı olaylarıyla ilgili konuşan İçişleri Bakanı Muammer Güler, “600’ün üzerinde polis ve binin üzerinde vatandaşımız yaralandı. Şuanda...
Gezi Parkı olaylarıyla ilgili konuşan İçişleri Bakanı Muammer
Güler, “600’ün üzerinde polis ve binin üzerinde vatandaşımız
yaralandı. Şuanda hastanelerde 40 civarında vatandaşımız
yatmaktadır" dedi.
Uyuşturucu Bağımlılarını Topluma Kazandırma Eylem Planı
Toplantısı’na katılan İçişleri Bakanı Muammer Güler, toplantı
girişinde basın mensuplarının Gezi Parkı eylemlerine yönelik
sorularını cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eylemin 24
saatte bitirilmesine yönelik talimat verdiği iddialarına cevap
veren Bakan Güler, “Oraya kilitlenirsek bu işin içinden çıkamayız.
Başbakan ile yapılan görüşmede temsilci vasfı olmadığını söyleyen
kişilerle görüştü. Adeta Bakanlar Kurulu gibi, Merkez Yürütme
Kurulu gibi bir süre içinde sabırla bütün arkadaşların karşılıklı
olarak görüşlerini aldılar. Sorular soruldu, talepler dinlendi,
bununla ilgili olarak kendisi de görüşlerini paylaştı. Kamuoyuna da
yansıdığı şekilde yetkili organlarına referandum, ama tabi biz bunu
malumunuz referandum anayasa ile ilgili yapılabilir ama kamuoyu
yoklaması ya da vatandaşların görüşlerini alma şeklinde
yapılabilir. Belediyelerle ilgili hizmetlerde vatandaşların
görüşlerinin alınması ile ilgili kamuoyu araştırması yapılması
yetkisi belediyelerde var. O ilçede ya da İstanbul’da yapılması
mümkündür. Tabii ki halkın tercihleri geçerli olacaktır. 2011 yerel
seçimlerine giderken Sayın Başbakanımız bu dönem ile ilgili büyük
projelerini özellikle İstanbul ağırlıklı olarak açıklamıştı. Biz bu
projelerle vatandaşın karşısına çıktık. 2011 seçimleri bu anlamda
bir referandumdur. Bunu rağmen Başbakanımız Taksim parkındaki yeni
proje ile ilgili böyle bir tercihini ortaya koydu. Bir kere şunu
söylemek lazım; olayın başından beri kamuoyunda yanlış algı
yaratılma, bilgi kirliliği üzerine bir takım yeni tezler
geliştirilmeye çalışılıyor. Olayın 27 Mayıs tarihinden itibaren
seyrinde orada yapılan Taksim Gezi Parkı yayalaştırması projesinin
uygulamışına ilişkin işlemlerdi. Zaten Büyükşehir Belediye
Meclisi’nde oy birliği ile kabul edilen projenin kaldırım
genişletme çalışması Topçu Kışlası’nın yapıldığı gibi bir algı
oluşturularak protesto eylemine, sonra da toplumun geniş
kesimlerine yayılan, bugün de artık Gezi Parkı’nın çok üzerinde
başka talepleri kapsayan protestolara veya kanunsuz eylemlere
dönüştü. Topçu Kışlası ile ilgili herhangi bir işlemin yapılmıyor
olduğunu vatandaşlarımız biliyorlar, bununla ilgili idari yargının
da bir yürütme durdurma kararı var. Buna rağmen Sayın Başbakanımız
orada ağaçların kesilmesi ile ilgili kamuoyunda yanlış algı
oluşturulduğunu ifade ettiler. Zaten Topçu Kışlası projesi de
yapılsa o ağaçların büyük bir kısmı o projenin içinde kalıyor,
oradan alınacak 70-80 ağaçta o projenin etrafındaki yerlerde
değerlendirilmiş olacak” diye konuştu.
“600’ÜN ÜZERİNDE POLİS, BİNİN ÜZERİNDE VATANDAŞ YARALANDI”
“MOBESE kayıtları Savcılığa verildi mi?” şeklindeki soruya cevap
veren Bakan Güler, “Elbette verildi. Elbette bu olaylardan büyük
üzüntü duyuyorum. Ataşehir’de trafik kazasında hayatını kaybeden,
Hatay’da hayatını kaybeden, Ankara’da hayatını kaybeden, ayrıca
şehit olan komiserimiz ile ilgili hepsinin acısı yüreğimizde.
600’ün üzerinde polis ve binin üzerinde vatandaşımız yaralandı.
Şuanda hastanelerde 40 civarında vatandaşımız yatmaktadır. Bunların
acısı hepimizin yüreğinde, bunun biran önce sona erdirilmesi lazım”
ifadelerini kullandı.
“MARJİNAL GRUPLAR POLİSLE ÇATIŞMAYI SÜRDÜRÜRSE DEVLETİN POLİSİ
DÜZENİ SAĞLAMAK İÇİN HAZIRDIR”
“Nasıl bir dezenformasyon yapıldığını da gördünüz” diyen Bakan
Güler açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bana bir soru soruldu Taksim olayları ile ilgili, ‘bir polis
belinde silah molotof kokteyli atıldı’ dedi. Bende bunun yalan
olduğunu söyledim. 1 saat sonra arkadaşlarımız bunun nasıl bir
provokasyon ile nasıl kamuoyunun yanıltıldığını gördünüz değil mi
arkadaşlar. Provokasyon dediğimiz böyle bir şey. Bu çocuklarımızı
biz tanıyoruz, biliyoruz, samimiyetlerine inanıyoruz. Bu çocuklar
bizim çocuklarımız. Ebette 90’lı yıllarda yetişen çocukların
talepleri, istekleri, geleceğe ilişkin umutları garklı olabilir.
Jenerasyon farkları ile dünyanın değiştiğini görüyoruz ama şunu
söylediler arkadaşlar; o toplantıdan arkadaşlarımızın genel
kanaatlerini söylüyorum, dediler ki, ‘bütün bizim kullandığımız bu
özgürlükler son 10 yılda AK Parti hükümetlerinin sağladığı özgürlük
ortamında kullanılan özgürlüklerdir.’ AK Parti hükümetleri son 10
yılda demokrasi adına çok şey gerçekleştirdi. Buraya gelen çocuklar
‘biz toplanamıyoruz, sendika kuramıyoruz, dernek kuramıyoruz’
talepleri ile üniversite ile ilgili taleplerle gelmediler, ancak bu
taleplere de elbette kulak verilecek. Gezi Parkı’nda bu şekliyle
provokatörlerle bir arada bu çocuklarımızın beraber olmasının
sürdürülebilirliği yok. Taksim’deki kamu düzeninin, ticari
etkinliğin, trafik düzeninin mutlaka sağlanması lazım. Ben
özellikle velilerin bu konuda anlayış göstermesini istiyorum,
çocuklarımız çekilsin. Eğer marjinal gruplar orada yine polisle
çatışmayı sürdüreceklerse elbette devletin polisi her gün bu düzeni
sağlamak için hazırdır. Özellikle kimsenin burnunun kanamasını
istemiyoruz, İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü bu
konuda her türlü özeni gösteriyor, bende kendilerinden bu konuda
sağduyulu davranmalarını özellikle istiyorum.”
(İHA)